3.Bölüm

13.3K 765 82
                                    

Ertesi sabah yurtta bir hareketlilik vardı. İnsanlar sağa sola koşuşturuyor Erva'yı arıyorlardı Sıraç sesleri duyunca arkasına döndü. Erva uyuyordu onu yavaşça dürttü "Heyy uyan seni arıyorlar " dedi ve dürtmeye devam etti Erva gözlerini araladı Sıraçı karşısında gördü o anda odaya Melek Hanım girdi ve "Ahh Erva burda mıydın" dedi ve onun bulmanın vermiş olduğu sevinç ile onu kucakladı geri çekilirken "senin burda ne işin var bakim" dedi
Erva "Immm şey" dedi ardından Sıraç sözünü keserek "gece uyuyamamış ve etraftı dolaşmaya çıkmış buraya geldi bende lavabodan çıkıyordum onu gördüm. Niye buradasın derken kapılar kitlendi ve burda kaldı " dedi Melek ablaya lunapark saçmalıklarından bahsedemezdi "ahhh Erva ! bir daha böyle bir şey yapıyorsun tamam mı ." dedi Melek hanım Erva kafasını aşağı yukarı salladı tamam der gibi "hadi şimdi gidiyoruz kaçak fare " diye sitem etti Melek Hanım, Erva içinden burdakilerin farelerle ne alıp veremedikleri var anlamıyordu ve ona benzetiyor olmalarını da Sıraça verdiği tepkiyi Melek Hanıma da verdi ve "ben faye deyiyimm" dedi ve elleri kollarına bağlı bir şekilde panduflarını giyip odadan çıktı. Arkasından Sıraç ve Melek Hanımı güler bir şekilde bırakarak.

........................ ... ........................ ...

İlerleyen saatlerde çocuklara bahçede oynuyordu kimileri ip atlıyor kimleri seksek oynuyor kimileri ise futbol ve geriye kalanlar bunları izliyordu bu çocuklar arasında Erva ve Afra da vardı onlar da futbol oynamak istiyordu çünkü diğer oyunlardan sıkılmışlardı ve futbol oynamak onlara daha cazip geliyordu ama tabii ki onları oyuna almamışlardı kız ve küçük oldukları için Afra " Evya canım çok sıkılıyoy " dedi bıkkın bir ses ile "ben onlaya ne yapicağımı biliyoyum Afya sen meyak etme " dedi çok bilmiş bir sesle Erva ve oynayan çocuklara bakıp sırıttı az sonra önlerine gelen topu alıp kaçan Erva koşarken bir yandan da "Afya koş hadi didiyoyuz " dedi . Arkalarindan koşan çocukların içinde Sıraç "seni bücür o topu bize ver " diye bağırıyordu Erva gülerek koşarken "Çok bekleyşiniş " dedi arkalarından çocuklara sorumlu kişiler de koşuyordu ve "çocuklar durun lütfen koşmayın artık " diye sesleniyorlardı Sıraç tam Erva'yı yakalamıştı ki " Hey çocuklar ne yaptığınızı sanıyorsunuz " diyen Melek hanımla karşılaştılar çocuklar soluk soluğa dururken Sıraç nefretle Erva'ya bakıyordu Erva'nın da ondan kalır yanı yoktu Sıraç "Erva futbol topumuzu kaçırdı üstelik oyun oynarken " dedi Erva " Ohhh iyi yaptım siz de bizi oyuna ayşaydınız" dedi Melek Hanım "birlikte oynamaya karar verene kadar size top yok " dedi ve Erva'nın elindeki topu alıp gitti aslında ortak bir noktada onları buluşturabilirdi ama Erva ve Sıraç sürekli kavga ediyordu buna bir son vermek için onları anlaşmaya zorlamıştı.
Sıraç "seninle oynayacağıma hiç oynamam daha iyi" dedi sinirli bir şekilde Erva "iyi edeyşin çünkü bende oyamam" dedi dil çıkardı bu hali her ne kadar tatlı görünsede Sıraçı sinir etmişti "iyi o halde sen oynama ben oynarım " dedi Erva "hiçte biy keye aşıl sen oyama " dedi Sıraç'ın koluna çarparak çıktı.

5 Yıl Sonra...
"Erva uyan hadisine kızım kahvaltıya gec kalıcaz" off Afra yaa off bırak da uyuyim "açsana gözlerini kızım " ayyyhh bu kız da alarmlı saat gibi ha bire ötüyor "Ayy Afra ben öğle yemeğine gelirim sen git " dedim her ne kadar beni dinlemese bile "kalk hadi Melek abla kızmasın " "Ayy Afra seni çekemicem kalktım oldu mu " dedim uyku sersemi halim ile "ben seni 10 senedir çekiyorum sen bir sabah çeksen olmaz mı " "kızım ben zaten buraya 5 yaşında geldim şuan 10 yaşındayım kusura bakma da nasıl 10 yıl çektin " "seninle 1 yıl geçirmek için 2 yıllık enerji harcamak gerekiyor eee 5 yılda bununla 10 yıl ediyor " dedi haklı yani ben 20 yıl derdim kendimle uğraşsam "ne güzel işte benim gibi değerli biri ile uzun uzun vakit geçiriyormuş gibi hissediyorsun " dedim gülerek ve kalkıp giyindim.

Yemekhaneye doğru giderken Afra "Hey Selin ile Sıraç'a bak" dedi kafamı kaldırıp o tarafa bakarken Selin ile Sıraç el eleydiler bugün Sıraç'ın doğum günüydü 17 yaşına giriyordu ve doğum günü partisi vardı ama sadece arkadaşları ile olan yani biz diğerleri onları izliyecektik çok ta umrumdaydı keşke 18 inci doğum gününü kutlasaydı da gitseydi burdan "boş versene kızım ne işimiz var onlarla" dedim o tarafa ters ters bakarak ve yemeğime geri döndüm Afra "senin onlarla bir işin yok ama sanırım onların seninle var" dedi kafamı kaldırıp anlamaz bir şekilde ona baktım o arkamada bir yeri işaret edince "demek bizim ufaklık burda" diyen Selinin ile Afranın ne demek isteğini anladım bu kız benden ne istiyordu aceba duymamazliktan gelip yemeğime devam ettim Selin gelip yemeğimi çöpe atınca derin bir nefes aldım peçete ile ağzımı sildim oturduğum yerden kalkıp arkamı döndüm "peçetemi de attıktan sonra masayı da sil olur mu " dedim ve ona küçümseyici bir bakış atıp kapıya doğru yol aldım kolumda bir el hissedince bunun Selin olduğunu anladım ve bıkkın bir ses verip döndüm ama yanılmışım

Sıraç'tan
"Sen kendini ne sanıyorsun ufaklık yaşına bakmadan ona kafa mı tutuyorsun" dedim koldundan tutarak bu kız geldiği günden beri sinir oluyordum kendini bizimle bir tutuyordu "ne o avukatlığ da mı başladınız " dedi gerçek gülümsemeden çok alaycıydı yüzündeki ifade sinirle dişlerimi sıktım "bana bak " dedim ona doğru bir adım daha atarken Bartın "hadi gidelim artık Sıraç kendi partine geç kalmak istemesin dimi" dedi bende onun bana yaptığı gibi alaycı bir şekilde güldüm "Evet burda bebeklere oturup oyun oynayacak değilim gidelim " dedim ve Erva'nın omzuna çarparak ordan çıktım kimin umrunda ki 10 yaşındaki bir bebek haaah!

Araf "Ahh seneye bu hapishaneden çıkıp gideceğimize inanamıyorum" dedi ben yandan bir sırıtış ile "Bakarsın seneyi beklemeden bugün çıkarız " dedim oturduğum bankta kollarımı arkaya doğru atarken Bartın "Nasıl olacakmış o" dedi inanmaz bir şekilde "bu gece herkes yattıktan sonra yangın merdiveninden çıkıcaz " dedim Bartın "kapıların da içinden geçeriz zaten biz hayaletiz ya" dedi onaylamaz bir şekilde kafasını sallayıp Araf da onu onaylar gibi sesler çıkarttı elimi cebime atıp "bu gördüğünüze anahtar derler bununla açıcaz" dedim Araf "onu nerden buldun" dedi inanmiyormuşcasına "bulmadım o bana geldi müdür yardımcısının odasındayken spor odasının anahtarlarını arıyordum yanlışlıkla bunu almışım üzerinde yazan 'yangın merdiveni ' yazıyı fark ettikten sonra çaktırmadan aldım " Bartın "ya fark ederlerse bu çok büyük bir suç hepimizi baksa illere gönderirler " "o zaman burdan kaçar dışarda yaşarız ha bir yıl önce ha bir yıl sonra "

Kimin umrundaki burası kafeste gibi hissediyorum zaten burda öğrendiğim bir şey varsa o da yetim yurtlarında olan kurallar beni esir alıyor burda yediğin yemeğin oynadığın oyunun uyuduğun uykunun hatta gülüp ağlayacağın anın belli bir saatte kurulu bu yaşıma kadar hiç isteğim saatte kahvaltı yapamadım istediğim saatte uyuyup uyanamadım hatta mızmızlanacak bir insan dahil bulamadım.

Normal bir hayatı olan insanlar için bunlar sıradan ve basitken benim için bunlar çok kıymetli. Çok kısa bir zaman sonra benim içinde sıradan olacak çok kısa bir zaman sonra. Burayı özler miyim bilmiyorum ama çocukluğumun pek çok anılarımın geçtiği bu yeri asla unutamam yetimhanede büyümüş olan hiçbir çocuk unutamaz.
......................................................................

Evet yeni bölüm geldi dediğim gibi daha yeni başladığım için bölümleri biraz kısa tutuyorum yeni bölümleri merakla beklediğinizi umarak .

Umarım bu bölümü beğenirsiniz :)

Küçük bir rica beğenirsiniz lütfen oylamayı unutmayın

KARANWhere stories live. Discover now