"O herifin ağzına s*çıcaktım aslında Beni bıraksaydın-"
"Seni bırakmadım. Çünkü benim o an sadece sana ihtiyacım vardı Kai"
Küçük balkonda salıncakta öylece oturup gökyüzünü izlerken Kai dayanamayıp ağzını açtığında, Kyungsoo dolan gözlerine inat onu susturdu. Ne diye birden bu konuyu açmıştı ki?
Göğsünün üzerinden tişörtüne bir damla yaşın ıslatmasıyla fark etti esmer olan. O ağlıyor muydu? En nefret ettiği şey buydu işte. Yanağından tutup yüzünü kendine çevirdi.
"Sevgilim özür dilerim, kapatmam gerekirdi konuyu. İyi misin?"
Burnunu çekerken başını yasladığı bedenden ayırdı ve sıcak bir gülümseme sundu diğerine.
"Beni bekle burada olur mu? Hemen geliyorum"
Kai dudaklarını araladığında Kyungsoo çoktan kapıdan çıkmıştı bile, sırtını salıncağa dayayıp gözlerini kapadı sıkıca. Onu üzmekten nefret ediyordu. Tabi bir zamanlar bile bile yaptığını saymazsak...
Elinde koyu lacivert kapaklı bir kitapla döndüğünde hemen yanına kuruldu. Diyecek bir şeyleri olduğu belliydi, ama bir türlü başlayamadı. Jongin bunu anladığında destek olmak için elini tuttu ve hafifçe sıktı.
"Jongin"
"Hm"
"Ben.. Bu hayatta en çok babama değer veriyordum. O da aynı şekilde bana. Bu zamana kadar hep benimleydi, bir kere bile sırt çevirmedi. Benim için dünyanın en iyi babasıydı. Annem sevmezdi beni pek, sonra da çekip gitti zaten."
Kai ona dönmüş vaziyette söylediklerini dikkatle dinliyordu. Düşünceleri kafasını kurcalarken anın büyüsünü bozmamak adına bir şey söylemeden sadece durdu ve baktı. Kendisine içini böyle ilk defa açmıştı, bu hoşuna gitti. Güvenini kazandığının göstergesi değil miydi? Evet, Kyungsoo gerçekten güveniyordu. Belki de o bunu başaran tek kişiydi.
"Aslında annemin yokluğunu hissetmedim ben Kai. Çünkü gerçekten yerini doldurabilecek birine sahiptim, sahibim. İlk başta babamı suçladım. Neden beni bırakıp gitti? Verdiği sözler boşuna mıydı? Sonra..."
Kitabın sayfalarını çevirip son sayfayı buldu ve diğerinin eline verdi. Kısıkça okumasını söyledi. Kai her satırı anlamak adına tane tane okudu. Dudakları kıpırdanırken olağanüstü görünüyordu ve şu an bunu sadece Kyungsoo'nun görebiliyor olması içine su serpti.
"Yukarı bak, yıldızları ve ayı görebiliyor musun? Senin geceyi sevmediğini biliyorum. Korkuyorsun, korkma. Oradaki ay ışığı benim gölgem. Yıldızlar da seni korumak için görevlendirdiğim askerlerim. Her ne kadar güneş doğsa bile gece her zaman vakti geldiğinde tekrar görünür. Ben hep orada olacağım.
....
Şimdi son kez gözyaşlarını sil ve bana bak, gökyüzüne... Bana son sözünü ver ve benim yaptığım gibi sözünü tut."
Okumasını bitirdiğinde dudağına kondurduğu küçük buseyle durdurdu bu sefer. Elini esmerin yanağının üstüne koyup nazikçe okşadı. Kitabı yandaki sehpaya bıraktı.
"Ben yıldızımı buldum Jongin, kaybetmekten korktuğum yıldızım şuan yanı başımda. Şimdi... Bir söz verelim mi sevgilim, bizim için"
"Yaşadığım süre boyunca, sen beni bıraksan dahi seni koruyan tek yıldızın olacağım, sana söz veriyorum. Babanın bana verdiği görevi en iyi şekilde yapacağıma söz veriyorum Kyungsoo."
Hayranlıkla her kelimesini dinleyen genç gözlerini yumdu, ondan gelecek öpücüğü bekledi. Ama sandığının aksine önce belinde sıcak ellerini hissetti. Gözlerini açtığındaysa diğerinin kucağında buldu kendini. Geri çekilmeden o da karşılık vererek bastırdı dolgun dudaklara, güldüğünde kalbe benzeyen dudaklarını.
Tişörtün içine giren soğuklukla titredi vücudu. İstemsizce kalçası hareket etmeye başlamıştı bile. Kai fena halde tahrik olmuştu, Kyungsoo farkında olmadan yapmıştı bunu. Küçüğün üst dudağını emerken, bir yandan da çekiştirip ısırıyordu. Dili devreye girip ağzında keşfe çıktığında üstündekinin ağzından küçük bir inilti duyuldu. Öpüşmeleri gittikçe daha ateşli bir hal alırken içeri geçmek için kalktı ayağa uzun olan, kucağındaki bedeni nazikçe taşırken.
Yatağa bıraktı hafifçe, tişörtünü hızla çıkarıp tekrar üstüne bindi sevdiği adamın. Önce boynunda, sonra göğsünde, daha sonra vücudunun her noktasında teker teker kendinden izler bıraktı.
O gece o oda süt beyazı ve esmer tenin birbirleriyle uyumlu dansına şahit oldu.
O gece Kyungsoo sevdiği adamla ilklerini yaşadı.
O gece ikisi de bir söz verdi. Kai Kyungsoo'nun ebedi yıldızı olacağına, Kyungsoo geceyi gündüzden daha çok seveceğine.
...
Son
...
Bu tamamen burayı açtığımda aklıma ne gelirse yazdığım klasik, basit bir kurguydu. Herhangi bir hedef koyarak da yazmadım zaten, tamamen eğlence amaçlıydı. Okuyup oy veren ve destek birkaç kişi var onlara çok teşekkür ederim🙏🏻
Yazıda bir yeteneğim yok fazlasıyla eksik hata olmuştur görmezden gelin lütfen..
Bir tane daha kaisoo yazmak istiyorum ama bu sefer sağlam bir kurgu ve anlatış biçimi olsun istediğim için 4-5 bölüm hazır olduktan sonra yayınlamaya başlarım
Görüşmek üzere~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAİSOO TALE
FanfictionYeni bir dönem yeni bir okul her şeyi değiştirebilir miydi? Ya da kuramadığın arkadaşlıklar seni bu kadar derinden etkiler miydi?
