4

899 100 182
                                    

Namjoon

Seokjin ile konuşmamdan sonra odama geçtim. Penceremin önünde ki koltuğa oturup dışarıyı izledim.

Aklımı sürekli Seokjin doldurmuştu. Onun gülümsemesi, sözleri ve... dünya çapında yakışıklı olma sözü.

Onu saçlı, kirpikli, güzel kaşlı ve tombul yanaklı haliyle hayal ettim.

Etmez olaydım...

Gerçekten çok etkileyici oluyordu. Umarım gerçek hali, hayalimden daha sönük kalıyordur.

Aksi takdirde... ona aşık olabilirdim.

Seokjin

Namjoon hyung ile konuşmak cidden çok hoşuma gitmişti. Birbirimizi daha iyi tanımıştık. Ve sanırım bu şekilde daha da yakınlaşacağız.

Onu koridorda yere oturmuş, duvara yaslanmış şekilde ağlarken gördüğümde gerçekten de korkmuştum. Ve aslında ölen kişi için ağladığını öğrenince onun nasıl güzel bir kalbe sahip olduğunu anlamıştım.

Doğrusu... o an aklıma gelen soru şuydu: acaba ben ölsem benim için de böyle ağlar mı?

Ve açıkçası onun ağlaması kalbimi sızlatmıştı. Ağlamak ona hiç mi hiç yakışmıyordu. Ona gamzeli gamzeli gülmek yakışıyordu.

Gülünce çooook sevimli oluyordu. Beni muayene ederken ki ciddi yüzüyle de... çok... çok çekici?

Amaan neyse işte.

Böyle yani... hehe.

...

1 ay sonra
Namjoon

Bugün İlsan'a, teyzemin yanına gidiyordum. Uçak saatim akşamdı fakat son olarak hastaneye uğrayıp hastalarımla vedalaşmak istedim.

Aşina olduğum beyaz koridorda ki hastalarımın odalarına girip tek tek vedalaştım onlarla. Yine en son Seokjin'in odasını bırakmıştım.

Sıra Seokjin'e geldiğinde heyecanla kapıyı tıkladı ve' gelin' sesi gelince içeri girdi.

"Merhaba Seokjin."

"Merhaba hyung~"

Üstümde önlüğümü değilde günlük giysilerimi ve sırtımda büyük çantamı görünce duruldu.

"Nereye gidiyorsun hyung?"

"İlsan'a gidiyorum birkaç hafta. Sana ve diğer hastalarıma veda etmek için geldim."

"Ö-öyle mi..."

Yüzü düşmüştü hemen.

"Hey! Neden üzüldün ki?"

Sırt çantamı yere bırakıp ona yaklaştım. Yanağını okşayıp yüzünü izledim.

"Benimle kim ilgilenecek peki?"

"Merak etme seni güvenilir doktorlara emanet ediyorum. Taehyung diye bir doktor var. Ben dönene kadar sana o bakacak."

Birşey dememişti. Bir süre bana bakıp başını eğmişti.

"Peki..."

"Seokjin..."

Çenesini nazikçe tutup kendime baktırdım. Gülümseyerek baktım ona. Yüzümüz birbirine biraz yakındı fakat umursamadım. Onun yerine onun sevimli yüzünü inceledim.

"Üzülme lütfen. Sadece 3 haftacık. Sonra döneceğim. Hatta... sana sürprizlerim de olacak."

"Çocuk mu kandırıyorsun hyung?"

My Little Hamster ~ Namjin✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin