23

408 57 12
                                    

Seokjin

Namjoon beni hastaneye getirmişti. Önce onun odasına gitmiştik. Beni sedyeye oturtup odada ki dolabın birine yöneldi. Sonra içinden bir protez çıkarıp yanıma geldi. Ben protezi incelerken Namjoon da konuşmaya başlamıştı.

"Şimdi... Bu artık senin yeni bacağın Jin. Bununla artık yürüyebileceksin. Şimdi bunu sana taktığımız zaman başta alışamayabilirsin. O yüzden fizyoterapist bir arkadaşıma gideceğiz. Onunla bir süre terapi göreceksin. Anlaştık mı?"

Birşey demedim ve sadece başımı usulca salladım. Doğrusu utanıyordum. Bacağının çok çirkin göründüğüne eminim. Ve ben o bacağı Namjoona göstermek istemiyorum. Birde o yetmezmiş gibi terapist arkadaşı da görecekti kesin. Utanıyorum işte. Istemiyorum kimseye göstermek.

Eğik başımı Namjoon çenemden tutup kendime kaldırmıştı. Bana sevgiyle bakıyordu.

"Üzülme bitanem artık lütfen. Bak tekrar yürüyebileceksin. Üzülmeni anlıyorum ama daha kötü şeyler de olabilirdi. "

Haklıydı. Biliyorum. Daha kötü şeylerin olmasından daha iyiydi bu durum. Ama bilmiyorum...

"Haklısın..."

"Hep senin yanında olacağım bunu biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum Joonie. "

Gülümsemişti. Dudaklarıma uzun bir öpücük kondurduktan sonra bana baktı.

"Şimdi eşofmanını çıkarıp bunu takmam gerek tamam mı?"

"T-tamam."

"Bitanem... benden niye utanıyorsun ki güzelim hm? Bu benim için hiç sorun değil. Sen böylede güzelsin. Seni böyle de severim ben. "

Birşey demedim. Ona göz ucuyla bakıp başımı salladım. Alnıma öpücük kondurduktan sonra esofnanımın sağ tarafını indirdi ve bacağıma çorap gibi birşey giydirdi. Çorabın ucu yumuşaktı. Bacağının altı acımasın diyeydi sanırım. Sonra protezi takmıştı. Alt kısımlarında ki ayarlama yerlerinde birşeyler yapmıştı. Sonrada eşofmanımı giydirdi.

"Oldu~"

Bununla nasıl yürünürdü ki ya?

"Şimdi ellerimi tut aşkım. Biraz alıştırma yapalım. "

"Ş-şey peki."

Ellerini tuttuğumda beni yere indirip bir elini belime koydu. Bu şeyle ayakta durmak çok güçtü.

"Tamam şimdi bir adım atmayı dene."

Sağ bacağımı öne atmayı denedim ama yapamadım. Moralim bozulmaya başlamıştı.

"O-olmuyor..."

"Sorun değil. Olur böyle. Bir daha dene hadi."

Derin bir nefes alıp tekrar denedim. Ama yine yapamadım. Sinirden, rezil olmamdan ve gerginliğimden dolayı gözlerim dolmuştu.

"Olmuyor işte! Olmuyor!"

Kendime hakim olamayak bağırmıştım ve yaşlarım akmaya başlamıştı.

"Olucak bitanem. Daha alışamadın o yüzden yapamıyorsun. Biraz daha gayret etsen eminim ki başarabilirsin bitanem. "

"Yapamıyorum işte Namjoon! Olmuyor! Yürüyemiyorum!"

Ben kendimi daha fazla tutamayarak ağlamaya başladığım zaman o da beni göğsüne çekip sarmalamıştı. Bir süre ağladıktan sonra beni kucağına aldı ve sedyeye oturttu. Yüzümün hizasına gelip yaşlarımı sildi ve çenemden tutup kendine baktırdı.

My Little Hamster ~ Namjin✔Where stories live. Discover now