32

625 42 9
                                    

Sercan: Nisa bardakları getirir misin sen de?

Nisa: Getiriyorum sevgilim

Evrim: Etler nasıl Beko?

Berkan: Lokum lokum. 2 dakikaya geliyor

Mert: İçecekleri koyalım o zaman biz de

Berkan'ın tabağa doldurduğu etlerin masaya konmasıyla herkes masanın etrafına dizilmişti. Mert içecekleri koymaya devam ederken söyleniyordu.

Mert: Nerden girdim şu içecek doldurma işine. Bana da bırakın lan et

Evrim: Merak etme Mertciğim ben sana ayırdım bile. (Bir Mertciğim meselesi...)

Aycan bu hallerine gülmüştü.

Aycan: Ellerine sağlık Beko en son ne zaman böyle güzel et yedim hatırlamıyorum

Bunu duyan Cemal gülmüştü. Aycan'ın kulağına yaklaştı. "Ben yedim. Hem de civciv eti." dedi sessizce. Aycan gülerek "cemal" diye uyarmakla yetindi. Ardından Cemal gülerek doğruldu ve yemeğini yemeye devam etti.

Lale: Hepimiz toplanmışken size bir şey söylemek istiyorum

Herkes Lale'ye dönmüş, söyleyeceği şeyi bekliyorlardı.

Lale: Ben eğitimime yurt dışında devam etmeye karar verdim

Nisa duyduğu cümleye üzülmüştü. Bu daha az görüşmelerine sebep olacaktı.

Evrim: Peki Berkan?

Berkan: Babakolar ben de Lale ile gidiyorum. Zaten asıl mevzu burdan başladı. Ben yurt dışından iş teklifi aldım. Lale zaten yurt dışında okumak istiyordu fakat benim için gitmiyordu. İkimize de fırsat geldi

Nisa: Sizin adınıza çok mutluyum ama daha az görüşeceğimiz için mutsuzum

Nisa dudaklarını aşağı doğru büzüp konuşmuştu.

Lale: Üzülme kuzu hiç görüşmeyecek değiliz ya görüntülü de konuşuruz

Sercan: Ben de sizin adınıza çok sevindim. Hayat karşınıza çok daha güzel fırsatlar sunar umarım

Berkan: Sağ ol Seco'm

Süren sohbetlerinin ardından yemek bitmiş, masa kaldırılmıştı. Herkes salona toplanmıştı. Berkan ve Mert playstation oynuyor, Aycan ve Evrim bir kenarda oturmuş sohbet ediyor, Cemal de kızların arasında uzanmış arada bir sohbetlerine katılıyordu. Nisa sırtını Sercan'a yaslamış resim çiziyordu.

Sercan: Neden çizdin ki sen onu?

Nisa: Öylesine ya, o da alıştı artık.

Geçen birkaç dakikanın ardından Nisa oturduğu yerden ayaklanmış zıplaya zıplaya Aycan'ın yanına gitmişti.

Nisa: Baaak

Elindeki resmi Aycan'a doğru uzatıp göstermişti.

Elindeki resmi Aycan'a doğru uzatıp göstermişti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Aycan: Ya bebeğim benim. Çok güzel olmuş çokkk

Cemal: Bunu ben alsam olur mu Nis?

Nisa resmi Cemal'e uzattı.

Nisa: Al cemo'm senin olsun.

Evrim: Senin yeteneğin sayesinde tavlamıştım Mert'i. Kader bizi yine buluşturdu

Evrim yine duygulanmış bir şekilde konuşmuştu.

Nisa: Bayıl bi de istersen Evrim

Nisa'nın cümlesine herkes gülmüştü ki gülüşmeleri arkadan gelen ses bölmüştü.

Sercan: Nisa gelsene hadi

Nisa: Benimki çağırıyor. Ben gittim

Oturduğu yerden hızla kalkıp Sercan'ın yanına giden Nisa, eski pozisyonu alıp oturmuştu.

Sercan: Ne uzun kaldın özledim

Nisa: 5 dakika durmamışımdır

Sercan: Olsun yavrum özlerim ben

Sercan yaklaşıp Nisa'nın saçlarına bir öpücük kondurmuştu. Nisa gülümsedi.

Evin içinde bir öyle bir böyle geçen saatlerin ardından herkes ayaklanmış, evlerine gitmek için kapıya dizilmişlerdi.

Sercan: Nisa sen bende kalsan ya

Nisa: Ya ama kaç gündür beraberiz

Aycan: Ben de özledim Nisa'yı biraz bana da bırak Sercan

Cemal: Bu "Cemal sen de artık evine git" mi demek oluyor Aycan?

Cemal'in söylediği cümleye gülerek cevap vermişti Aycan.

Lale: Ee hani? Yurt dışına gidiyoruz bir hoşçakal sarılması yok mu?

Evrim: Ne zaman gidiyorsunuz ki?

Lale: 2 saate uçağımız var. Valizleri almaya gideceğiz şimdi

Mert: Oğlum niye şimdi söylüyorsunuz gideceğinizi? Böyle aniden gidilir mi

Berkan: Kanka vedalaşmak zor olur. Ben gelemiyorum öyle vedalara. Hadi sarılalım bitsin

Lale ve Berkan ile herkes tek tek sarılmıştı. Vedalaşmanın ardından herkes evden çıkmış, Sercan koskoca evinde yine tek başına kalmıştı.

Diğer bölüm sadece AyCem içeriyor. Aktifliğe göre birkaç dakikaya yayınlayabilirim. Belli edin kendiniziii

Kim Bilir? (tamamlandı)Where stories live. Discover now