p.

12K 950 457
                                    

- Düzyazı pt. 1 -

Gergindi.

Öyle ki elleri sanki çeşmenin altından az önce çıkmış gibi sırılsıklamdı terden. Bilmem kaçıncı defa avuç içlerini pantolonuna sildi.

Ofisinde bir sağa bir sola giderken saatini kontrol etmeyi de ihmal etmiyordu. Gitmese ne olurdu ki? Söz vermemişti sonuçta. Gerçi... Ann halaya bunu borçlu sayılırdı. Öldüğünden bile habersiz oluşu zaten onu bir hayli yerle bir etmişti bir de bu duygunun üzerine pişmanlık ve vicdan azabı yüklensin istemiyordu.

"Han, ben çıkıyorum!"

Asistanı arka odalardan koşup patronunun karşısına geldiğinde tabi ki de gerginliği ve hat safhadaki heyecanı fark etti.

"Tamam... Bir şey mi oldu?"

"Beni germe!"

"Bir şey söylemedim ki!"

"Bak hala!"

İkisi de durup dik dik birbirlerine baktılar. O sırada staj için neden bu ofisi seçtiğini sorguluyordu Han Jisung*.

Jimin omuzlarını devirip arkasındaki masaya yaslandı.

"Hani bu sabah çiçek gelmişti-"

"Aman Tanrım! Taehyung ile buluşmaya mı gidiyorsun!? Telefonum nerede? Jin hyunga haber vermeliyim- TANRIM!"

Jisung ofisin geniş sahanlığında bir o yana bir bu yana koşuşturmaya başladığında Jimin gözlerini kısmış onu iziyordu. Jin'in tüm olayı ona da anlattığını kavramış olduğundan içinden yakın arkadaşına sövmüyor desek yalan olurdu.

"Han... Saçmalama ve dur- HAN!"

Patronunun sesi büyük, ahşap ofiste yankılandığında genç stajyer karıştırdığı evrak yığınını bıraktı ve tekrar eski konumuna döndü. Yanlış anlaşılmasın, Jin'e haber vermekten vazgeçtiği falan yoktu. Sadece bunun için Jimin'in gidişini bekleyecekti.

"Bundan kimseye bahsetmeyeceksin, tamam mı?"

"Patron lütfen... En azından Hoseok hyunga anlatayım?"

Jimin aldığı karşılıktan sonra şakaklarını ovup derin bir nefes aldı. Cidden, ne ara bu kadar şerefsiz olmuştu arkadaşları?

"Bu dönem sana iki sıfır verirsem ne olur demiştin?"

Han omuzlarını düşürdü.

"Sınıfta kalırım ve mezun olamam."

"İşte bunu aklından çıkarma. Öptüm."

Jimin ofisin büyük camlarından çıkıp uzaklaşırken sırıtıyordu. Ona göre her şey halolmuştu.

Tabiki yanılıyordu.

Patronu büyük merdivenlerden çıkıp gözden kaybolduğu anda Jisung içeriye koşup telefonunu buldu.

CasusHan:
Hyung
Jimin Taehyung ile buluşmaya gidiyor!!

Jinnie Hyungum:
nE
Emin misin
Neden
Niçin
Hangi sebeple

CasusHan:
Bu sabah ofise Bay Babacık TaTa'dan ismiyle büyük bir buket pembe gül geldi

CasusHan yazıyor...

Jinnie Hyungum:
Vay aq
Tae şerefisine bak
işini iyi biliyo
Helal koçuma

CasusHan:
Sonra Jimin baya mesajlaştı hatta bir ara ağlayacak sandım gözleri doldu falan
Ardından da gitti işte

stuck || vminWhere stories live. Discover now