5.BÖLÜM

37K 1.5K 437
                                    

Media: Rüzgar abisi

Sınır: 20 vote

Şu an karşımda Rüzgar abi vardı. Birbirimize şaşkınca bakıyorduk.

Siz şimdi kim bu diyorsunuzdur. Bu Rüzgar abim Küçüklükten beri gittiğim bir kitapçının sahibi olan Halil dedenin tek torunu birlikte büyüdük desem yeridir.

Hemen Murat bey'in kucağından atlayıp Rüzgar abinin üstüne atladım. Kollarımı sıkıca boynuna doladım. Oda beni belimden sıkıca tuttu. Gözümden bir damla yaş düştü. Omuzumda hissettiğim ıslaklıkla omunda ağladığın anladım. Beni yere bırakıp yüzümü avuçları arasına aldı. Gözyaşlarımı silip konuşmaya başladı.

"Masalım özür dilerim. Valla bak haber vermek istedim ama seni aradığımda abin numarani degistirdigini söyledi ve numaranı isteyince vermeyeceğini soyledi . Zaten fazla zamanında olmuyordu dedem hastaydı-" konuşmaya devam edecekti ki sözünü kestim.

"Halil dedem iyimi, neyi var ? Neden bana haber vermediniz?" Resmen cırlamıştım.

"Kızım haber verecektim ama sana ulasamadim dedim ya. Dedem boğaz kanseri olmuştu bende ona bakıyordum. Kitapçıyıda bu yüzden kapattık. Hem sen niye numaramı değiştirdin evinide bilmiyordum. Çünkü yeni taşınmıştınız." Dedi sonlara doğru azarlar bir şekilde. Kollarımı beline sardım. Ve kafamı göğsüne yasladım. Oda kollarini bana sardı.

"Özür dilerim sana yazmak istemiştim ama numaralar silinmişti. Belki sizi görürum diye her pazartesi çarşamba ve cumartesi gittim. Ama en sonunda pes ettim."

Tam o sıra biri arkamdan beni çekti. Bende mecburen Rüzgarımdan ayrıldım. Veni çeken kişinin kim olduğuna baktığımda . Murat bey olduğunu gördüm. Ama Rüzgar abiye attığı bakışlar ne öyle. Resmen gözleriyle öldürdü çocuğu. Korkunç bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Rüzgar sen nerden tanıyorsun kızımı?" Rüzgar abi anlamsizlikla Murat beye baktı.

"Kızıma?"

"Masal benim kızım." Rüzgar abi gözilerini büyüttü sonra bakışlarını bana çevirdi. Bakışlarımı Murat beye çevirip

"Murat bey içeri geçelim mi artık?" Diye sordum. Oda kafa sallayınca hemen Rüzgar abinin yanına kostüm. Ona hep abi dememi istiyo ama ben sinir etmek için abi demem. Herneyse Rüzgar abinin koluna girdim.

"Galiba sen bu evi biliyorsun hadi salona götür bizi?" Dedim demesine ama o bana o masum anlamadim bakışlarını atıyordu. Allahım bu çocuk çok tatlı ya.hemen durup yanaklarini mincirdim.

"Ya sen nasıl tatlı biseysin böyle ya yerim seni çocuk."Diyip iki yanağını da öpüp tekrar koluna girdim. Etrafıma baktığımda zaten salonda olduğumuzu ve koltuklarda oturan 5 çocuğunda bana değişik bakışlar attığını gördüm. Biraz incelediğimde bunların çok yakışıklı olduğunu gördüm. Ama banane yani dimi diye içimden geçirip omuz silktim. Içlerinden en büyüğü olduğunu düşündüğüm kişi konuşmasıyla ona döndüm

"Rüzgar sen gitmedim mi ya?"

"Tam gidecektim ki güzelimi gördüm o yüzden geri döndüm."

Tam bir şey söylemekti ki içeri Murat bey girdi ve beni yanına çekti. Ben ona 'ne oldu' bakışları atarken o omuz silkti. Bende bakışlarımı Rüzgar abiye çevirdiğimde onun elime kaşları çatık bir şekilde baktığını gördüm. Elimi arkama sağladığımda çok geç kaldığımı gördüm. Hemen yanıma gelip elimi havaya kaldırdı. Sonra yüzüme baktı kaşları sanki daha fazla çatılabilirmiş gibi çattı.

"Masal noldu eline, ve neden rengin soluk senin?" Diye sessizce sordu. Gözleri dolmaya başlamıştı. Konu ben olunca çok duygusaldı. Çünkü annesi ve babası öldükten sonra benle ve dedesi .

GERÇEK AILEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin