29.BÖLÜM

12.9K 851 333
                                    

Merhabalar...

Yine kıyamayıp bolum attım. Beddualarınızı geri alin shjsnsnjs

Sınır: 160 vote+160 yorum

_____________________________________________

Masal Saygıner'in ağzından:

Gözlerimi Aral'dan ayırıp gökyüzüne baktım. Ona bakarak anlatamazdım. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"Burak, ben ve Berat birlikte büyüdük. Tabi Berat ile kardeş gibi büyüsekte Burak ile hiç öyle olmamıştı."

Gözlerim dolmuştu. Anılarımız tek tek gözümün önünden geçiyordu sanki.

"Zaten kardeş gibi olamayacağımız 7 yaşındayken en sevdiği ve onsuz olmadan uyuyamadığı oyuncağını gösterip 'Seni bu oyuncağı sevdiğim, onsuz yapamadığım kadar severim. Ama sende benimle büyüyünce evlen olur mu?' Dediği zaman kafa sallayıp 'Benimle evcilik oynarsan olur.' Dediğimde belli olmuştu."

Hatırladığım anıyla gülümsedim.

"Burak'ın annesi çok iyi bir kadında. Babası ise alkolik şerefsizin tekiydi. Burak'ı dövüyordu. O bana göstermesede geceleri ağladığı için gözleri kızarıyordu. Bazı günler ağrıları oluyor ve oyun oynarken hareket edince canı yandığı belli oluyordu. Ama bana belli etmemek için elinden geleni yapıyordu. Ama pek ise yaradığı söylenemez."

Burak'ın her acı çektiği sahne aklıma geldikçe o adamı öldürmek istiyordum.

"Aral biliyor musun Burak'ın masmavi gözleri vardı? Her gözlerine baktığımda huzur kaplıyordu içimi. Güven verici kolları vardı her sarışında güven duygusunu hissediyordum. Kalbim bir başka atıyordu. Her saniyemi onla geçirsem bir saniye bile şikayet etmezdim. Ben ona bakmaya kıyamazken o şerefsiz onu dövüyordu. Kaç kere polise verdik. Yine çıktı yine dövdü."

Gözlerimden usulca yaşlar süzüldü.

"Biz okula sürekli birlikte gider gelirdik. 12 yaşındayken bir sabah gelmemişti. Bende geç kalmıştır diye bekledim. Ama sonra gelmeyince endişe duygusu vücudumu kaplamıştı. Koşarak onların evine gittiğimde anneside onu evden çıkarıyordu. Ne olduğunu sorduğumda ateşinin çıktığını ve yükselince de bayıldığını söylemişti. Hemen onlarla hastaneye gittim. Onu bir odaya götürdüklerinde son duyduğum

"Kalbim durana kadar seni sevicem." Demişti benim ise sadece ağlamıştım."

Ağzımdan bir hıçkırık kaçtı.

"Burak o kadar güzel seviyordu ki bazen bu sevgiyi haketmediğimi düşünüp saatlerce ağlardım. Bir gün ona neden beni sevdiğini sorunca

"Sence de insanı bu kadar mükemmel görüyorken tek bir neden vermem saçma değil mi?" Demişti."

"17 eylül 2018 ölmek istediğim ilk gün. 16 eylül öğle Burak'larin evine gitmiştim. Babası normalde evde olmazdı ama o gün ordaydı. Evlerinin üst katına çıktığımız sıra tartışmaya başladılar. Sonra Burak'ı dövmeye başlayınca bende Burak'ı kurtarmaya çalışıyordum ama nafile. Kavga sırasında ben yere düşünce Burak bana doğru bir adım atınca babası olacak o şerefsiz onu itti. O m-merdivenlerden düş-tü."

"Hemen yanına koştum. Çığlık atıp ağlıyordum. Sesimizi duyan bir kaç kişi kapıyı çalıyordu. Hemen kapıyı açıp Burak'ın yanına çöktüm. Bir yandan ağlıyor bir yandan gelenlere ambulans çağırmalarını istiyordum. O gece tam bir kabustu. Sabaha doğru ameliyattan doktor çıkmış ve sadece

'Biz elimizden geleni yaptık. Başınız sağolsun.' Demişti."

"Ben onun öldüğüne inanmamıştım 6 aylık piskolojik tedavi görmem sonucu yeni yeni olayı idrak edebilmiştim. Ama idrak ettikten sonra o adamı öldürmeye çalışmıştım. Bu yüzden her gün onlarca ilaç içiriyorlardı. Burak ölmeyi hak etmiyordu."

GERÇEK AILEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin