günebakanım,

111 11 30
                                    

Rose, gül kurusu tenin açık bıraktığım pencereden yansıyan ay ışığının altında çok sekerât ediciydi. Bir an güzelliğin karşısında nefesim kesildi, oturduğum yerde rahatsızca kıpırdandım ve yavaş soluklarla titrek bir nefes aldım.

"Lachlan, neden bana böyle bakıyorsun?"

"Bakışlarımın üzerinde olması hoşuma gidiyor, Rose. Sana baktığımda acılarımın soluk yansıması rıhtımıma uğramıyor, kendimi özgür hissediyorum."

Utandın, Rose. Narin tenin kırmızı güllerin rengini aldı. O anda seni öpmek istedim, sevgilim. Fütursuzca ruhuna dokunmak ve delicesine bir istekle ruhunu ruhumda dağıtmak istedim.

Yüreğim bu istek karşısında kaburgalarımın arasında heyecanla titredi. Ellerimi içimde kaynayan yoğun ihtiras duygusuyla sandalyenin kenarlarına geçirdim ve sıktım.

Narin elini yüzünün önüne dökülen saç tutamlarına doğru uzattın lakin daha sonrasında ne yapacağını unutmuş bir yüz ifadesi ile gözlerin gözlerime tutundu sevgilim. Kalakaldın, bana saf saf baktığında dudaklarıma dokunan gülümsememi durduramadım.

Sana baktığımda oluşan yoğun hislerimi bir anlığına da olsa durdurabilmeyi denedim lakin zaman geçtikçe ve gül kurusu tenin içerideki sıcaklık nedeniyle pembeleştikçe hislerimin yoğunluğu karşısında yenik düştüm, sevgilim. Gül kurusu dudaklarını öpmek istedim. Ruhum ruhuna kavuşmak ve dudaklarım dudaklarını bu amansız ayrılıktan kurtarmak adına masanın üzerinden sana doğru uzandım. Gözlerin heyecanla büyüdü, Rose. Oturduğun yerde nazenin bir edayla kıpırdandın.

Boynunu ellerimin arasına aldığımda dudaklarımı bir gülümseme kapladı. Yumuşacık ellerin yüzümü kavradığında sana doğru eğildim ve gül kurusu dudaklarını dudaklarımla hapsettim.

Senin kokunla tezviçlenmiş odamızı gök gürültüsünün sesi doldurduğunda ve yağmur sesi ona eşlik ettiğinde seni öpmeye devam ettim, sevgilim. Sıcacık ağzın dudaklarımdan ayrıldığında küçük bir kız çocuğu misali titredin. Bir an nazenin bakışların dışarıya kaydı, daha sonra bana kalbimi eritecek bir ifadeyle saf saf baktın. Heyecanlanmıştın.

Dışarıda büyük bir tutku ile çiseleyen yağmura takılı kaldı bakışlarım, daha sonrasında tekrar sana baktım sevgilim.

"Rose, ay ışığı bizimle sevişirken ve gökyüzü yeryüzüne aşkını itiraf ederken, benimle yağmurların altında dans etmek ister misin?"

"Yağmur ruhumuza dokunurken seninle ay ışığının altında dans etmeyi çok isterim, beyefendi."

Parmaklarım narin ellerini avuçlarının içerisine aldı. Koştuk. Adımlarımız birbirine dolandı. Ve, sonunda yağmurun içerisine karıştık, Rose.

Yağmur damlaları üzerimize düşerken seni belinden kavradım ve kendime çektim. Parmak uçlarında yükseldin, kollarını boynuma sardın ve narin ellerini saçlarımın arasında bıraktın. Heyecanlandım. Kalbim birbiri ardına sıralanan duygu sarsıntılarına maruz kaldı, nefes alamadım, Rose. Tepkilerime güldün. Utandım ve başımı gökyüzüne kaldırdım.

Biliyordun, sevgilim. Senin amansız güzelliğin karşınızda büyülenmiş, kokunla boyanmış sarhoş bir adamdım. Bu hisler ruhuma fazlaydı, hala alışamamıştım. Ben hala ilk karşılaşmamızdaki o heyecanla ne yapacağını bilemeyen, o sarhoş adamdım. Ve öyle kalacaktım.

"envoûtante, Rose."

Yağmurun altında ruhunla ruhum dans ederken bize bir son yakıştıramadım, Rose.

Sonlu veyahut sonsuz hikayeler bize yaramazdı, sevgilim. Lakin siyah kapaklı bir kitapta, satırların arasında ikimizin dildar ruhları birbirine denk düşse ikimizde biliyorduk ki bu an bizi yaşanır kılardı.

Bende bizi yaşanır kıldım, sevgilim. Yağmurun altında dans ettiğimizde, seni kollarımın arasında uyuttuğumda, göz yaşlarından öptüğümde, omzuna güvercinlerimi kondurduğumda, bana sıkı sıkıya sarıldığında, benimle beraber ağladığında ve beni kalbinin üzerinde uyuttuğunda,... ruhumuzu satırlarda yaşanır kıldım. Bizi bir kitabın içerisine sıkıştırdım.

(Elveda yaralı kadın ve ruhu güzel adam. Ah, bu bölümde, buraya 'son' demek istemiyorum. Hiç ama hiç yüreğim buna el vermiyor. Mazur görün lütfen.)

|10 Eylül 2020' 1748'|

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

|10 Eylül 2020' 1748'|

ensoleillé ||Tamamlandı||Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ