🍯Barbekü | Part 2🍯

34 5 0
                                    

"Neyi?" diye tekrarladım korkuyla. Neyi öğrenmişti ki? Anonim olduğumu mu?

Ciddiyetle telefonunu çıkardı ve kısa bir süre orada oyalandı. Yüzünde kendinden emin bir ifade vardı ve bu... Beni çok etkiliyordu. Çok fazla hem de. Gözlerimi gözlerinden nihayet ayırmama neden olan şey, bir sesti. Bildirim sesi.

Diring!

"Telefonuna bakmak ister misin, Balım?" dedi sakin bir sesle. Benim uydurmam mı bilmiyordum ama ufak bir parça umut da sezmiştim sanki sesinin tonunda. Sanki ellerim hiç titremiyormuş gibi telefonumu el çantamdan çıkardım. İyi bir oyuncu olduğumu bir kez daha kanıtlayarak omuz silktim. Tabii ki bir şeyler planlamıştım.

"Önemli bir şey değil yaa... Bu ay ödemeyi unutmuşum telefon faturamı. Türk Telekom atmış." dedim inanmasını umarak. Lütfen, lütfen Buray. Bu kadar yıl boyunca saf saf dolanmışın ortalıkta, şu an zeki olmaya karar verme lütfen.

"O zaman neden ellerin titiryordu?" diye sorduğunda çirkefleştim.

"Neden acaba? Benim narin bir vücudum olduğunu bilmiyormuşsun gibi getiriyorsun kuytu köşelere psikolojim etkileniyor." Saçmalamıştım ama Buray alışıktı.

Alışıktı değil mi?

"Bir, vücudunun narin olduğunu bilmiyorum, iki, burası kuytu bir köşe değil, üç, vücudunun narin olması ile psikolojinin hiç bir alakası yok. Şimdi bana gerçeği söyle." Anaa! Çocuk sandığımdan zeki çıktı. Ama ben senden daha zekiyim canımın içi.

"Tamam!" dedim drama bağlayarak. Gözlerimi bilerek uzun süre kırpmamış, ve sulanmalarını sağlamıştım. Yani gözlerim, dolmuş gibi gözüküyordu.

"Tamam, itiraf ediyorum her şeyi itiraf edeceğim." dedim ağlamaklı bir sesle. Yok kız, türk dizisi değil bu gerçek.

"Evet?" dedi sabırsızlanarak. Seslice burnumu çektim ellerimi sallayarak devam ettim. Şey mi desem acaba? Bu çocuk aslında senin çocuğun değil, Sütçü Nuri'nin çocuğu? Yok ya, inanmaz. Hem daha çocuk aşamasına geçmedik biz. Önce evlilik!

"Duyduğun her şey doğru. Meryem ve Şeyma bizi... Bizi ayarlamaya çalışıyorlar!" dedim son cümleyi hızlıca söyleyerek. Yüzünde bariz bir şaşkınlık ifadesi belirdiğinde sinsice gülümsedim.
Yolda, ben kızlara haklı bir saldırıda bulunurken karşılaştığımızda, Meryem'in dediklerini duyduğunu düşünmüş ve o yüzden böyle telaşa kapıldığım izlenimini vermiştim Buray'a. Allah'ım ne kadar zekiyim! Buraycığım bana sorarsan beni kaçırma derim. Çok zekiyim vallahi!

Buray şaşkınlıkla, "Onlar bizim aramızı mı yapmaya çalışıyorlar?" diye sordu.

"Bilmiyor muydun? Ay pot kırdım! Vallahi de billahi de pot kırdım, ne yapacağım ben şimdi? Buray, bak onlara kızma olur mu onlar biraz çatlaklar. Biraz değil baya çatlaklar hem de..." Kızlar size biraz hakaret etmiş olabilirim ama kuyruğumu kıstırdığım yerden çekip almam gerekiyordu, hiç kusura bakmayın. Çok üzgünüm. Ne kadar üzgünüm bilemezsiniz. O derece.

O kadar eğleniyordum ki Buray'ın hem hayal kırıklığı hem de şaşkınlık içeren yüz ifadesinden, içimden saçma sapan konuşuyordum. Gördüğünüz gibi.

"Sen o değilsin..." diye mırıldandığında içime bir acıma duygusu yerleşiverdi. Diyeceğimi sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Acayip eğleniyorum şu an!

"Kim kim değil?" diye sordum bilmiyormuş gibi.

"Bal Çöreği, Balım değil." diye cevap verdi kafasını yere eğerek. Çok tatlıydı, kalbimi tırmalayan minik kediciğim benim.

"Balım kim?" Sorduğum saçmalar saçması doruyla birlikte kafasını kaldırıp bana tuhaf tuhaf baktı.

Gözlerimi kısaca yumup "Yani Bal Çöreği de kim diye soracaktım hatlar karıştı." dedim.

Bal Çöreği | Yarı Texting -Askıya Alındı-Where stories live. Discover now