15.Bölüm

114 18 1
                                    

Yazardan;

"Çabuk olun! Burada bir ev var!"

Ateş Askeri bağırdı ve diğerlerini çağırdı.Diğer askerler harabe olmuş evlerin içlerinden geçerken buraya ne olduğunu merak ediyorlardı

Etraf sanki savaştan çıkmış gibiydi.Bir köydü hiç şüphesiz ama o kadar dağılmış ve harabe gibi duruyorlardı.Sağlam olan evlerin bile neredeyse yarısı yoktu.Askerler kılıçlarına sarılırken Teğmen olan Ateş Askeri yeniden bir emir verdi

"Etrafa dağılın! Ve Kraliçe için ne bulursanız onu getirin.Unutmayın zarar vermek yok!"

Askerler hep bir ağızdan bağırdılar

"Tamamdır,Komutanım"

Askerler her bir yana dağılırken Teğmen elindeki cihaza bakarak hologramı açtı.Elindeki cihaz George'un onlar için hazırladığı navigasyondu.Yuvarlak,siyah ve sadece avuç içini dolduruyordu.Bulundukları yer California,Foster Ormanıydı.Kırmızı olarak gösterilen ve onların orada olduğunu işaret eden yer ise köyün adıydı

Melmeres Köyü...

Teğmen böyle bir köyü ne duymuştu ne de biliyordu ama etraftaki garip auradan buranın pek te güvenli olduğunu düşünmüyordu halbuki buraya gelirken hiçbir sıkıntı olmamıştı.Normal bir arama kurtarma çalışması gibi girmişlerdi.Onları karşılayan şey ise bu harbe olmuş evlerdi

Gireli daha 1 saat bile olmadan Teğmen'in içinde kötü hisler oluşmaya başlamıştı bile.Sanki birileri onu izliyor gibiydi.Her hareketini misli misline kontrol ediyordu

Köyün tam ortasında durdu ve bu kötü hisleri unutmak için hiçbir şeyi ayakta kalmamış olan köyün mimarisini incelemeye başladı

Ortası boşluktu ama ortada duran birkaç tane kırık parçadan burada bir süs havuzu olduğu anlaşılıyordu.Harabe olan diğer parçalar ise bu süs havuzunun 6 metre ilerisinde ve tam bir yuvarlak şeklinde dizilmişlerdi ve her evin arasında 8 metrelik bir açık vardı.O açıkların arkasında ise yapılan evlerde gözüküyordu ve uzaktan evler birbirini tamamlıyan bir daire gibi gözüküyordu ama önde duran iki ev arasında bir açık mutlaka vardı.Evler birleşik değildi

Teğmen öndeki evler ve arkadaki evler arasındaki metreyi hesaplayamıyordu.Harabeler bunu engelliyordu

Aniden arkasından birinin geçtiğini hissetti ve kılıcını eline aldı.Arkasına son hızla döndü ama kimsecikler yoktu

Birinin geçtiğine adı kadar emindi.Yere doğru bakarken kılıcını yavaş yavaş kınına koydu ama elini kılıçtan ayırmıyordu da.Etrafa yeniden baktı.Askerler bir kanıt aramak için geziniyorlardı

İçindeki o rahatsız edici durum geri gelmişti.Korkmuyordu ama bu durumdan ise aşırı derecede rahatsız oluyordu

"Teğmen!"

Askerlerden birinin seslenmesi ile Teğmen ona doğru gelen Toprak askerine baktı.İki toprak askeri yan yana duruyorlardı ve boyları neredeyse aynıydı.Kafalarını örten zırhlardan gözleri dışında yüzlerinin hiçbir yeri gözükmüyordu.Sağda duran askerin gözleri kahverengi solda duran askerin ise gözleri yeşildi.Askerler,Teğmenin yanına geldiler.Teğmen,Toprak askerlerinin arkasında duran ve dizilmiş olan diğer 7 askeri gördü ve yeniden onun önünde duran askerlere baktı
 
"Bir kanıt bulabildiniz mi?"

"Bulduk efendim.Bunun içindeki yazılara bakılırsa bir günlük bulduk"

Kahverengi gözlü asker,Koyu kahverengi deri ile kaplanmış bir defter uzattı

"Bu ise Köyün Tarihçesi gibi duruyor.Fazla kalın ve bir takım insanların isimleri,resimleri bulundukları evler falan var"dedi Yeşil gözlü asker

4 Element-3:Yeni NesilWhere stories live. Discover now