16.Bölüm

120 17 1
                                    

Yiyecek olarak Daydreamer harikalar yaratmıştı.Etten balığa,Sebzeden meyveye neredeyse her çeşit yiyecek vardı.Bir kuş sütü eksikti

Herkesin masalara oturması ile yemek başlamıştı.Daydreamer en başta,Ana Binaya bakan koltukta oturuyordu.Onun sağında ben oturuyordum.Yanımda zaten çocuklarım vardı.Solunda Lucas,Morgaine ve Arthur oturuyordu

Arthur'un görünüşü ise neredeyse beyaza yakın gri bir ten rengi vardı.Gözlerinin beyaz kısmı siyahtı.Göz bebekleri ise bebek mavisi rengindeydi.Kulakları Morgaine'in kulakları ile aynı modele sahipti.Kısa,Beyaz ve birazcık karışmış olan saçları vardı.Yüz hatlarından biraz tombul duruyordu

Oğlum Theron'un yanına Lancelot,Lancelot'un yanında ise Parcifal oturuyordu.Parcifal arkamızdaki Artemisia'ya balık atıyordu

Tam olarak çocuklar bir değildi.Merlin ve Gwain yoktu.Onlarında burada olmadı gerekiyordu.Meşgul olabilirlerdi ama mutlaka aile yemeklerine katılmaları lazımdı

"Gala? Neden yemiyorsun? Bir sıkıntı mı var?"

Daydreamer bana doğru dönmüş ve elini omuzuma koymuştu.Ben ise arkama bakıp bakıp duruyordum

"Bir sıkıntı yok sadece...Merlin ve Gwain nerede? Neredeyse akşam oldu ama orada yoklar"

"Yok onlar gelmezler.Bayağı uzaktalar onlar.Gelmelerini bende isterdim ama işleri çok fazla var"

"Aileden daha önemli ne olabilir ki?"

"Okulu korumak.Buradaki çocuklarında anneleri ve babaları var...Gerçi şu an kimse yok.Herkes yaz tatilinde ama okulu korumak zorundayız.Buradaki çocukları öldürmek isteyen bir sürü kişi var.Ne olur ne olmaz diye korunmak zorunda"

Bir süre sessiz kaldık.Onlar gelmeyince bende yemeğe başladım

"Annelik Damarı işte.Benim çocuklarım uzakta olsa onları yanımda isterdim"deyip çocuklarıma baktım

Çocuklarım ise neşeyle,aldıkları makarnayı yiyorlardı

"Bende onları istiyorum ama yapacak bir şey yok"

Daydreamer ile birbirimize bakarak gülümsedik ve sessizce yemeğe devam ettik.Lancelot ağızı neredeyse yağ ile kaplı bir şekilde bana doğru döndü.Elinde ise makarna vardı.Çatal bıçak kullanmayıp ağızını kullanıyordu.Yemekten şişmiş yanakları ile çok sevimli duruyordu

"Merlin Abim ve Gwain Abim neredeyse hiç gelmez hanımefendi.Siz dert etmeyin"

"Önce düzgün ye yemeğini Lance"dedi Morgaine

"Ne var bunda? Babam gibi yiyorum işte.Babam yapıca sıkıntı olmuyor ama"

Hafiften kıkırdayıp Daydreamer'e doğru döndüm.Gözlerini devirmişti ama gülümsüyordu.Yanıma eğilip fısıldadı

"Kocam,Ushter,birazcık vahşi bir iblis türünden gelme o yüzden böyle ceylan görmüş aslan gibi yiyor.Lancelot'un genlerinin yarısı babasına ait.Morgaine ise buna sinir oluyor.Sürekli bu konuda tartışma yaratıyorlar"

"Anladım"

"İşte bu yüzden böyle Morgaine.Bunu sende biliyorsun"dedi Lancelot

Lancelot kollarını belinde birleştirmiş konuşuyordu.Morgaine ise bu konu hakkında o kadar fazla tartışılmış ki artık bıkmış bir ifade ile bakıyordu.Parcifal ve Arthur ise çok heyecanlı bir şey izlermiş gibi izliyorlardı

"Peki,Abicim...Sen haklısın tamam"dedi Morgaine

Morgaine tabağındaki yemeği didiklerken Lancelot zafer kazanmışcasına gülümsedi ve yeniden o şekilde yemeğe devam etti ama Morgaine'in bakışlarından bu işin arkasını hemen bırakacak gibi durmuyordu.Zaten uzun zamandır da bırakmamıştı

4 Element-3:Yeni NesilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin