25.Bölüm

83 13 1
                                    

Marzanna kızıl kıvırcık saçlarını savurdu ve sıkkın bir ifade ile Meleklere baktı

"Ve cidden size onları vereceğimizi mi düşündünüz? Hah! Hayır,Beş tane çocuğu savaşa götürmekten bahsediyoruz"dedi Marzanna

Luna endişe ile baktı ve öne doğru atıldı

"Lütfen! Majestelerinin emri bu! Bunu diyorsa mutlaka bir bildiği vardır"

"Bildiği vardır ha? Çocukların yaşayacağını biliyor mu peki? Güçlerinin ellerinden alınacağını biliyor mu peki? Ya da ailelerinin gözlerinin önünde öldürüleceklerinin?"

Marzanna elbette tahmin yürütüyordu.Mantıklı tahminler.Hepsi neredeyse 12 yaşından küçüktü hatta en küçükleri 4 yaşındaydı.Melekler gibi üstün varlıklarla savaşırken hiç şansları yoktu.Hemen öldürülürlerdi.Marzanna'nın isteyeceği son şey pek fazla yakın olmasalarda bu çocukların öldürülmesiydi

Luna ise çaresizce onu ikna etmeye çalışıyordu

"Ama...Ama..."

"Ama sı Maması yok.Bu çocuklar burada kalıyor.Konu kapanmıştır!"dedi Marzanna

Hafiften yeşil renkte bir ışık belirdi.Herkes kafasını sağda duran Allura'ya çevirdiğinde,bu ışığın Allura'dan geldiğini anladılar

Allura iki elini açmış ve kucaklamaya hazırmış gibi duruyordu ama elleri ve gözlerindeki bakışlar tam tersini anlatıyordu.Ellerindeki ışık topları birini yakmaya hazır gibi dururken gözlerindeki bakışlar ise pişmanlık doluydu

Bunu yapmak istemiyor gibi duruyordu ama başka çaresi yoktu

"Senin gibi milyonlarca çocuk ile tanıştım.Hepsine masal okudum,şarkı söyledim ve dans ettim ve hiç birine bir zararım dokunmadı...Lütfen bizi zorlama...Onları bize ver.Size zarar vermek istemiyorum"

Marzanna ise sert bakışlarını kesmeden elinde iki tane kaya parçası belirmişti bile ve sinirli bir şekilde gülümsüyordu.Poloma havayı bükmeye hazırdı,Meira'nın ellerinde ateş topları belirmişti bile

Marzanna kendinden emin bir şekilde gülümseyerek

"Gönder o zaman!"

"Durun! Lütfen durun! Kavga etmeyin!"

Tale ise artık içindeki pişmanlığa dayanamayarak bağırdı.Bütün bunlar onun sayesinde olmuştu zaten.Sırf onun güç isteği yüzünden Krallık şu an bu hâldeydi daha fazla olay olmasını istemiyordu.Bir şey kendi başlattıysa kendi bitirecekti.Melekler onu ve arkadaşlarını istiyordu

Meleklere inanıyordu,Özellikle Annesi ve Heaven'a.Annesi bir Melekti zaten ve ona asla yalan söylemezdi.Annesi ayrıca Heaven'in da yalan söylemediğini söylerdi ve onun da bazen geleceği gördüğünü söylerdi

Marzanna,Meira,Poloma ve Melekler ona doğru bakmaya başladılar.Tale ikisinin orasına geçti ve iki elini de onlara doğru kaldırıp 'durun' işareti yaptı

"Lütfen kavga etmeyin! Bu kargaşanın sebebi zaten benim daha fazlasını istemiyorum"dedi

"Kargaşanın sebebi sen misin? Tale? Ne demek istiyorsun?"

Tale gözlerini kıstı ve yüzünde ağlayacakmış gibi bir ifade belirdi.Dudakları ise titriyordu

"Werenna'yı ben serbest bıraktım.Güçlerimi ölesiye istiyordum! O yüzden bir gün gizli mekanımda ağlarken onun sesini duydum.Bana güçlerimi vereceğini söyledi ama vermedi.Beni kandırdı ben ise onu serbest bıraktım"

4 Element-3:Yeni NesilWhere stories live. Discover now