3.bölüm:"İYİ Ki HAYATIMDASIN"

145 77 94
                                    


 Babamın biricik damadı geldikten sonra yemeğe kaldığımız yerde devam ediyorduk. Bizim evde ölen birinin getirdiği sessizlik hakimdi.Bu sessizliği bozan kişi canımdan çok sevdiğim ağabeyim oldu.

"Baba bu misafirimiz kim?"

Abim bunu sorunca vücudum istemeden adını bilmediğim şahsiyete doğru döndü .

"Bu benim biricik damadım Yağız Özkan."

Bu kadar meteor gibi olan çocuğun adının hayri olması beklemem çok saçma olurdu.Adının anlamını vücudu çok güzel bir şekilde veriyordu.

"Baba bari çok aradın mı?"

"Abi sus şimdi sana da karı bulur. Ben doydum size afiyet olsun."

Ben bunu dediğimde babamdan kızım seni öldürürüm gibi bir bakış attı. Ben o bakışına aldırış etmeden saçımı yana savurarak mutfaktan çıktım. Telefonumu elime aldığımda Muhammed'den gelen 2 cevapsız arama vardı. Vakit kaybetmeden huzurumu aramak için arama tuşuna bastım. Tam aradığım sırada odanın kapısı açılınca telefonu o panikle yatağa fırlattım.

"Harika, müsaitsen iki dakika konuşabilir miyiz?"

"Evet de ne konuşacağız?"

" Harika istemeden evlendiriyoruz..."

"Bunu demek için mi odama geldin?"

"Açık konuşacağım harika. Sevgilin var mı?"

Beklemediğim anda bu soruyu sormuştu.

"Var"

"Ailen biliyor mu?"

Bu çocuk niye şimdi bana bu soruları yöneltiyordu? Yoksa babam ağzını yoklaması için mi gönderdi?

"Bildikleri için seninle evlenmem için baskı yapıyorlar değil mi?"

" Senin yerinde olsaydım sevgilimden ayrılırdım."

Ne ayrılmasından bahsediyordu bu ya...

"Neden ayrılacağım?

"Bak harika bu evlilik olacak istesek de istemesek de... Yani çocuğa boşuna umut verme."

Bu çocuğu ben sinir olayım diye mi odama çıkardılar ya... Birde sanki beni tanıyormuş gibi akıl veriyor.

"Sana danıştığımı hatırlamıyorum. Yağız odamdan çık!"

"Bu dediklerimi bir düşün derim."

Odamdan çıkınca bende telefonu fırlattığım yerden elime aldım. Ekrana bakınca telefon açık kalmıştı. Her şeyi Muhammed duymuşsa ya... Ben şimdi ne yapacağım?

"Muhammed"

"Efendim harika"

Adımı bastırarak söylediğine göre zorla evlendirildiğimi öğrendi.Hiç sesimin tellerini titretmeden konuşmaya kaldığım yerden devam ettim.

"Ne zamandan beri telefonu dinliyorsun?"

"Yağız mıdır nedir; Senin odana girdiği zamandan beri ne konuştuysanız duydum."

"Yani beni zorla evlendirmeye çalıştıklarını da öğrendin."

"Böyle önemli konuyu niye bana demedin?"

Of ya kesin Muhammed benden ayrılacak ya. Ben onun kokusunu ciğerlerime kadar çekmeden ayakta kalamam ki...

"Huzurum bende dün öğrendim. Sana bugün diyecektim."

"Nedense içim sana inanma diyor."

"Muhammed eğer yalan söylesem yağızın sorduğu sorulara öyle ters cevaplar vermezdim."

"Bu konuda haklı olabilirsin ama bana ilk öğrendiğinde söylemen gerekiyordu."

"Bunu öğrendiğimde sinirden ağladığım için o an aklıma gelmedi."

"O akan gözyaşlarına kurban olurum harika. Babam bugün işten gelince seni istemek için konuşacağım. Sende bir daha ağlamayacaksın."

Ya işte sevdiğim adam. Ben bunu sevmeyim de kimi seveyim. Beni kaybetmekten korktuğunu ses tonundan anlamıştım.

"Huzurum sen bu konuda ciddi misin?"

"Hem de hiç olmadığım kadar ciddiyim."

"İyi ki varsın sevgilim."

"Sende iyi ki varsın gülüm"

Muhammed'le romantik konuşma yaparken annemin sofrayı kaldırmam için seslendiğini duydum.

"Huzurum annem beni çağırıyor. Sonra konuşsak olur mu?"

"Olur."

Muhammed benim yaşama sevincimdi. Onsuz bir hayattı aklıma bile getirmek istemiyorum.

"Allah'ım ne olur bizim mutluluğumuzu hiç bozma. Muhammed'i bana verdiğin için sana çok teşekkür ederim."

........................................................................................

YÜZÜMÜZDEN DÜŞEN BİN PARÇAYI TOPLAYIP DA,YERİNE KOCAMAN BİR TEBESSÜM YERLEŞTİREN İNSANLAR VAR YA...

ONLAR İYİ Kİ VAR!

MEDCEZİR'DE AŞKWhere stories live. Discover now