9.BÖLÜM:"ABLAMIN ÖLÜM NEDENİ"

88 49 18
                                    

HARİKA:

Mikrop yuvası olan hastaneden bugün kurtuluyorum. Taburcu olurken abimin yerine sevdiğimin olmasını isterdim. Eve ulaştığımda ev misafirden geçilemiyor.Herkes geçmiş olsun dediklerinde başımı sallayarak odama çıkmayı başardım.Odaya gelince ilk işim telefonumu elime alıp gelen aramalara bakmak oldu.Muhammetten ne bir mesaj ne de bir arama var.Beklediğim şeyi göremediğim için telefonu hızlı bir şekilde yere attım.Şuan gözüm hiçkimseyi görmek istemediği için uyumaya karar verdim.Gözüme güneşin ışıkları vurmasıyla uyandım.Odadançıktığımda mutfaktan çatal bıçak sesleri geldiği için bende oraya gittim.Herkese afiyet olsun deyip abimin yanına oturdum.Sanki bugün evde kalırsam burası beni boğacak gibi hissetim.Çantamı aldığım gibi kendimi sokağa attım. Daha nereye gideceğime karar vermemişken otobüs durağına doğru yürüyorum.Otobüs durağına yetişmeme az mesafe kalmışken gri renkli markası tiguan olan araba tam yanımda durdu.

"Güzelim bir bakar mısın?"

Bu kim oluyor da bana güzellim diyor.

"Kim senin güzellin olu..."

Tam cümlemi tamamlayacakken camı açtı.Gözlüğünü çıkardıktan sonra bana güzelim diyenin Yağız olduğunu görünce devamını getiremedim...

"Dilini yuttuğun için mi devamını getiremedin güzelim?"

Of ya sabah sabah bu benim karşıma çıkmışsa kesin günüm kötü geçecek.

"Bir nereden ben senin güzelin oluyorum. İki senin burada ne işin var?"

"Bir karım olacağın için sana her kelimeyi derim. İki seni bir yere götüreceğim için buraya geldim."

"Ne bekliyorsun binmeyecek misin?"

Bunu sorunca bende arabanın arka koltuğun kapısını açtım.Yağız da bunu görecek olacak ki;

"Öne otur merak etme seni yemem"

Ona laf verirdim ama arkadan bir araba kornayı çalınca ön koltuğa oturdum.En sevdiğim yer olan Fırat Nehrine getirdi.Bu benim burayı sevdiğimi bilmesi mümkün değil.Ondan dolayı niye buraya getirdiğini merak ediyorum.

"Şimdi içinden deli gibi bu beni niye buraya getirdiğimi merak ediyorsun?"

Ben bunları düşünürken onun yüzüne bakmamıştım ki...

"Evet"

"Bu nehrin bu kadar berrak göründüğüne bakma!"

Niye bu cümleyi kurmuştu?Bu söylediğinin altından ne çıkacağını merak ettim.

" Nehir'in çok güzel berraklığı var ama herhalde senin gözün bozuk olduğu için görmüyorsun."

"Bu nehir birçok ölüme şahit oldu."

Bu yağız yine ne saçmalıyor ya...

"Ya laf israfı yapmayıp da kısaca anlatsan"

"Bak bu nehri görüyor musun?Bu nehir bir çok erkeğe ve kıza mezar oldu."

Bu dediğinden sonra onu pür dikkatimle dinlemeye başladım.

"Niye?"

"O ölenler istedikleri kişiyle evlenmek istediler ya da okul okumak istediler ama töre onların bunları yapmasına izin vermedi.Onlar da kaçtılar ama yakalandılar.Töre acımadan onları öldürüp bu nehre attı."

Bu kötü olayı bana niye anlatıyordu?

"Bunu bana niye anlatıyorsun?"

Ellerimi narin bir şekilde tuttuktan sonra kahverengi gözlerini benim gözlerimle buluşturdu.

"Harika bu kızların yaşadıklarını senin yaşamanı istemiyorum.Senin nefes almanı istiyorum.

Bu sözlerin altında gizli bir mesaj var.Benim kafama yerleştirmek için beni buraya getirdi.

..............................

YAĞIZ:

Ünlü bir gazetenin çıkardığı haberleri okurken annem elindeTürk Kahvesi ile oturma odasına girdi.

"Oğlum orta şekerli kahveni al bakayım."

Annemin bana hazırladığı kahveyi içmek için tepsiden kahve fincanını aldım.

"Ellerine sağlık."

"Oğlum harika kızım niye intihar etti?"

"Bilmiyorum ki"

Anneme doğruları bildiğim halde söylememiştim. Sonuçta bu kızın özeliydi. Benim bunu demeye hiç hakkım yoktu.

"Bir kız zorla evleniyor diye ölümü göze almaz. Yoksa yüreğinde bir sevda mı var?"

Annem bunu dediğine şaşırdım.

"Anne bunu nereden çıkardın?"

"Oğlum ben anlarım. ablanın nasıl öldüğünü biliyor musun?"

Harikanın intihar etme sebebini konuşurken altı yıl önce yanlışıkla ölen ablamın konusu niye açılıyor ki şimdi.

"Amcam silahını temizlerken yanlışıkla silah ateş etmiş. O kurşunda ablamın temiz olan kalbine isabet etmiş."

"Hayır hiçbir şey senin bildiğin gibi değil!Ablan bu lanet olan töreye kurban gitti."

Yıllarca ablamın kaybetme acısını içimde yaşıyordum. Bugün annem karşıma geçmiş senin ablan töreye kurban gitti diyor.

"Anne sinirlenmeye başlıyorum. Bana bu olayı en başından anlat!"

"Ablan o kadar güzeldi ki buradaki bütün herkes onu oğluna istiyordu. Amcan oğlu kerem için ablanı istedi. Baban da onlar kardeş gibi büyüdü. Ondan dolayı abi kızımı sana veremem dedi. Kerem ablana çok fena halde yanıktı. Bir pazartesi günü ablanı kaçırdı. Bir ay sonra buldular kızımı. Kerem zorla ablana sahip olmuş. Aşiret bunu duyunca ya ölüm ya evlilik dedi. Ablan da ölümü tercih etti. Bir sabah sessizce evden çıkıp Fırat-Dicle nehrinin olduğu yere gitmiş. Babanın bela gelince diye yanında bulundurduğu silahı da yanındaydı. Hiç gözünü kırpmadan silahı kalbine isabet almış. Oradan bir gören bize haber verdi. O olaydan sonra amcan oğlu keremi Amerikaya yolladı. Sen bunu duyup amcanın oğlunu öldürme diye de sana bu yalanı uydurdular. İşte göz göre göre Berfinim kendi canına böyle kıydı."

Annemin anlattıkları kanımı dondurdu. Töre ablamın intiharına sebep olmuştu. Asıl öldürülmesi gerekeni ise yaşatmıştı. Annem ondan dolayı lise son sınıfı ve üniversiteyi İstanbul da okutmuştu. Benim elime kan bulaşmasın diye.

"Bunu bana niye daha erken anlatmadın?"

"Ben harikayı ilk gördüğüm zaman Berfinime benzettim. Onun duru güzelliğini de töre harcamasınlar diye kamil beyden istedim. Allah razı olsun oda beni kırmadı. Törenin ablana yaşattıklarını harikaya da yaşatmasına yüreğim izin veremeyeceği için sana istedim."

Ondan dolayı harikayla evlenmemde bu kadar baskı yapıyordu.

"Anne harikayı bu töre ateşinden korumak için elimden gelenin fazlasını yapacam."

"Oğlum onu kalbine al. İnsanın kalbinde yeri olan kişiyi bütün belalardan korur. Onu kalbine alacak mısın?"

"Onu kalbime alacam anne"

......................

YAZARDAN:

Bu topraklarda töre bir annenin kızının ölmesine sebep olduğu zaman tek bir şey isterler. Başka annelerin yüreği de kız evlat acısıyla yanmasın ister. Helin hanımın da kızını töre almıştı. Harikayı babaannesinin yasında görmüştü. Babaannesinin helvasını dağıttığı zaman güzelliğini fark etti. Sadece güzelliğini değil, ailesi tarafından sevilmediğini de sezti. Bide harikanın mimikleri, konuşma tarzı, güzelliği suçsuz yere kendi canına kıyan kızını hatırlatmıştı. Bu kızı ailesinden nasıl korurum diye düşünürken aklına yağız oğlu geldi. Belki harika gelini olursa onu ailesinden koruyabilirdi.

....................................

Hiç aklıma gelmezdi kaderin bizi birbirimizden ayıracağı,yüreklerimize kor ateş koyacağı hiç aklıma gelmezdi canım kızım

MEDCEZİR'DE AŞKWhere stories live. Discover now