5.BÖLÜM:"ÖLÜM İLE YAŞAM ARASINDA"

112 71 77
                                    

BARAN:

Akşam yemeği yerken gözüm biricik kardeşimi aradı ama ortalıklarda yoktu.

"Anne, harika evde değil mi?"

"Evde."

"E peki...Niye hala yemeğe inmedi?"

"Harika yemek hazır hadi gel yemeğe."

Annem bunu bağırarak söylemesine rağmen hala ses seda çıkmamıştı.Bu böyle olmayacak deyip yemek masasından kalktım.Odasında olduğunu düşündüğüm için odasının önüne geldim.

"Abicim içeriye girebilir miyim?"

Ben bunu dediğimde bile hala ses etmemişti.Uyumuş olduğunu düşünerek odasının kapısını açtım.Odasına geçtiğimde her yerde hap kutuları vardı.Gözüm ağzında köpükler çıkarak yatan kardeşime kaydı.Bu gördüğüm şey gerçek olamazdı. Harika intihara teşebbüs edemezdi.Hemen harikanın yanına gidip onu kucağıma alıp odadan çıktım.Hemen anneme bağırdım.

"Anne ceketimin cebinde arabanın anahtarı var.Hemen onu getir ve arabanın kilidini aç!"

" Niye harikanın ağzında köpükler çıkıyor?"

"Anne çok soru sorma.Hemen sana dediğimi yap."

Bunu dediğim gibi anahtarı aldıktan sonra kilidi açtı.Arabanın arka kapısını açınca harikayı sağ tarafına yatırarak kapıyı kapattım.Arabanın şoför koltuğunu atlayıp arabayı çalıştırdım.Bir yandan arabayı hastaneye doğru sürerken bir yandan da;

"Abicim dayan lütfen!"

Hastane yakın olduğu için çok vakit geçmeden ulaştık.Harikayı kucağıma alıp hastanenin acilinden içeriye girdik.

"Ne olmuş buna böyle?"

"Odaya girdiğimde böyle yerde yatıyordu.Yerde ilaç kutuları da vardı.

"Hangi ilaçları ve kaç tane içtiğini biliyor musunuz?"

"Bilmiyorum.Doktor bey kardeşime bir şey olmayacak değil mi?"

"Midesini yıkayacağız ama inşallah ilaçlar midesine zarar vermemiştir."

Doktor bunu dediğinde korkmuştum.Kardeşimi göz göre göre toprağa mı verecektim?Ben kardeşim olmadan yaşayamam ki...

...................................................................................................................................

YAĞIZ:

Holding'ten getirilmiş önemli evraklara göz gezdirirken; odanın kapısı açıldı. İçeriye endişeli bir şekilde annem girdi.

"Anne ne oluyor?"

"Oğlum çok kötü bir şey oldu!"

İçeriye endişeli bir şekilde girdiğinde kötü bir şey olduğunu sezmiştim.Acaba harikaya mı bir şey olmuştu.Bu aklımdan geçen cümlenin gerçekleşmesi imkansızdı....

"Kime ne oldu?"

"Harika kendi canına kıymak için evdeki bütün ilaçları içmiş."

Harikanın sevdiği vardı.Nasıl kendine zarar vermişti.Onu hiç mi düşünmemişti.

"Anne durumu nasıl?"

"Durumu kritikmiş."

"Anne ben hastaneye gidiyorum.Sende gelecek misin?"

"Evet"

"O zaman hadi gidelim."

Arabayı sürerken içimden;

"Kız daha genç ya...Allahım ne olur onu sevdiklerine bağışla."

diye geçirdim.

...........................................................................

HARİKA:

Hayatımda hiç görmediğim kadar çok ışığı olan bir mağaranın içindeyim. Ben bu mağaraya nasıl gelmiştim.Acaba benden başka kimse var mı diye etrafımda baktım.Birden önümde yağız beyaz bir takım elbise giymiş ve bana gülümsüyor şekilde belirdi.Arkamı döndüğümde ise Muhammet de Yağızın aksine siyah takım elbise giymiş bir şekilde gözlerimin içine bakıyordu.Niye burada olduğumu düşünürken yanıma babaannem geldi.Benim gözlerime bakıp konuşmaya başladı.

"Torunum ,seni Yağıza teslim ediyorum."

"Babaanne ben onu hem tanımıyorum hem de sevmiyorum."

"Zamanla hem tanıyıp hem de kanın ısınıp gönlüne paşa yaparsın."

" Babaanne ben onu tanımak istemiyorum.Benim gönlümün paşası zaten Muhammed."

"Biricik torunum senin için yağız oğlum hayırlı.Ondan dolayı Muhammedi istesen de olmayacak.Hadi, Yağız oğlumun yanına giderim."

Bunu duyduktan sonra beni yağıza teslim etti.İçim ne kadar Muhammedi istese de yağızın elimi tutmasına karşılık verip bende elini tuttum.El ele tutuşarak mağaranın çıkışına doğru ilerledik.

.........................................................................................................

KALP SÖZE BAŞLAYINCA AKIL SAĞIR OLUR

.........................................................................................

MEDCEZİR'DE AŞKWhere stories live. Discover now