2.7

622 43 96
                                    

Ellerinin titremesini yumruk yaparak geçirmeye çalıştı ama nefes nefese oluşuna bir şey yapamıyordu . Sanki bir sürü merdiveni koşarak çıkmışta nefes nefese kalmış gibiydi . Ama ne koşarak merdiven çıkmış , ne koşmuş , ne de merdiven çıkmıştı .

Deli gibi terliyordu ve birazdan yapacağı konuşmayı terleyerek yapmak istemiyordu . İğrenç olurdu . Karnındaki boşluk hissi büyürken sakince bir nefes almaya çalıştı . Derin , uzun bir nefes .

1 haftadır çabalıyordu . Ve şu heyecanın hiçbir şeyi bok etmesine izin vermeyecekti . Koskoca bir hafta Remus'un Balım'ın da onu sevdiğini , hiçbir şeyin karşılıksız olmayacağı konuşmalarını dinlemişti . Lily ve James'te olaya bir tiyatro oyunundaymış gibi bakıyorlardı . Düşüncelerini söylüyorlar , eğer karşı çıkmak isterlerse de hızla karışıyorlardı . Onlardan bir sürü cesaret dolu sözler almıştı ve şimdi buradaydı .

Yaklaşık yarım saattir akşam yemeğinden Balım'ın dönmesini bekliyordu . İç sesi yemekten sonra başka bir yere gittiğini söylüyordu . Gitmiş olabilirdi ama sonuçta odasına geri dönecekti . Sirius mahremiyeti bozmak istemese de odaya girdikten birkaç saniye sonra her yere bakmıştı . Özellikle Balım'ın maymuncuğunu aramıştı . Kendi isminin yazıp yazmadığını öğrenmek istiyordu .

Maymuncuğu bulduğunda üstünde kocaman bir soru işareti gördü . Sanırsa Balım'da kime sinirli olduğunu çözemiyordu .

Bacaklarını sallarken siyah odadaki yoğun hanımeli kokusunu içine dolduruyordu . Girince dikkatini çeken şeylerden biri de masanın üzerindeki tabakta duran çiçeklerdi . Çiçeklerin yanı sıra odada sonsuz bir jelibon paketi yığını bulmuştu . Sanırım kendisi bir jelibon olsa her şey daha kolay olacaktı .

Elindeki yüzüğü çevirmeye başlarken kapı kolunu kavrayan parmakların sesini duydu . Birden nefes almayı bırakırken kapı açıldı .

Balım elini gömleğinin içine sokmuş " Sütyen takmaktan nefret ediyorum . " diye homurdanırken gömleğinin içinden çektiği sütyeni fırlattı . Ayağı ile kapıyı kapatırken çantasını kolundan attı .

Sırtını gerdirirken gömleğinin düğmelerini açmaya başlaması ile " Dur ! " diye bağıran sesi duyması bir olmuştu .

Çığlık atarken hızla karşısına baktı . Sirius bir elinde az önce içinden çıkardığı sütyeni havada yakalamış tutuyor , diğer elini de havaya kaldırmıştı . Balım hızla arkasına dönerken " Burada ne arıyorsun ? " diye bağırdı . Sirius iyi bir başlangıç yapmadığını o saniye anlamıştı .

Kendisi de telaşla " Konuşmaya gelmiştim ! " diye bağırınca Balım " Elindeki geri bana fırlat ! " diye bağırarak karşılık verdi . Sirius elindeki sütyene kısa bir bakış attıktan sonra hızla geri fırlattı .

Balım sütyeni geri aldıktan sonra omuzunun üzerinden arkaya bakıp çattığı kaşları ile " Ayı mı oynuyor ? Dönsene arkana ! " diye homurdandı .

Sirius " Hıı , tabi . " diyerek hemen arkasına döndü . Ah yine her şeyi en baştan bok etmişti . Birkaç saniyeye " Tamam , ne konuşmaya gelmiştin ? " diye soran iğneleyici sesi duyması ile arkasına döndü .

Balım'ın ellerini nereye koyacağını bilemediğini fark etti . Bir kollarını önünde bağlıyor , bir ellerini cebine sokuyor , bir beline yerleştiriyordu .

Sirius samimi bir şekilde gülümserken elini ensesine attı . Saniyede sırtındaki kasların kasıldığını hissetmişti .

" Sadece bir şeyler danışacaktım . Konuşabilecek miyiz ? Sonra söz veriyorum bir daha karşına çıkmayacağım . "

MesmerizedOnde histórias criam vida. Descubra agora