Tanışmanız

67 11 24
                                    

"Ablaaa! Bana da ver!!"

"Hayır, E/K/A(Erkek kardeşinizin adı)!"

İkiniz bir paket çikolata için kavga ediyordunuz ve en sonunda kardeşiniz çikolatayı aldı ve kaçtı. Siz onun arkasından "Seni küçük pislik" diye söylendiniz ama o bunu duymamıştı bile!

Siz acil durum çantasını açtınız ve bir kutu çıkarttınız!

"N-Ne?! Hayır bu olamaz!"

Diye çığlık attınız çünkü çikolatanız bitmişti! Siz hemen annenizden para istediniz ve o size biraz para verdi.

Hemen en sevdiğiniz tatlı dükkanına girdiniz. İçerideki çikolata ve şeker kokusu adeta sizi büyülüyordu. O çikolata çeşmesinin akması bile tam bir sanat eseriydi adeta! Duvar kağıdının süslemeleri bile çok güzeldi! Raflarda duran kavonozlarda çeşit çeşit jelibonlar vardı. Sizin içiniz buraya girdimi bile kıpır kıpır ediyordu! Birden oranın sahibi geldi ve "Merhaba S/A!" dedi. Artık bu şeker dükkanına o kadar çok geliyordunuzki, adam sizin isminizi bile ezberlemişti.

Siz gülümseyerek selam verdiniz ve etrafa bakınarak "Hmmm biraz (En sevdiğiniz jelibon çeşidi) jelibon! Birde (Portakal/Ahadudu) aromalı karamelli çikolata!" dediniz ve o gülümseyerek işine koyuldu. Birkaç dakika sonra çıktınız ve dükkana garip biri daha girdi. Siz ona biraz daha yakından bakmak için onu beklediniz ama çocuk ellerinde boyunu açan şeker ve çikolata torbalarıyla doluydu.

Siz içinizden "Aman tanrım! Bu kadar şekeri ve çikolatayı nasıl yiyor?! Çok harika bir özellik!" dediniz ve bunu ispatlamak için onu gizlide takip ettiniz.

Birkaç dakika sonra...

Onu evinin penceresinden izliyordunuz ve şok oldunuz! Çaya sizden daha fazla şeker atmıştı. Hattası çay bile şekerden gözükmüyordu. Birden sizi farketmiş olacak ki başını olduğunuz yere çevirdi!

Siz hemen kenera çekildiniz ve yerden şeker poşetlerinizi alıp koşarak oradan uzaklaşıcaktınız ama o hemen önünüzdeydi. Siz orda öylece duruyordunuz ve o elini şeker torbanızın içine soktu ve bir jelibon alıp ağzına attı ve;

"Mmmmmh! Bunların tadıda çok güzelmiş!"

Dedi ve size gülümseyerek baktı. Onda farklı olan bir şey vardı! Bir gözü diğerine göre daha küçüktü ama bu onu daha sevimli yapıyordu! Giydiği renkli kıyafetlerle insana neşe saçan bir yapısı vardı. Siz gülümseyerek "Evet! O jelibonlar harikadır!" dediniz ve bir an susup, geri konuşmaya başladınız "Uhm... siz sanırım tatlıyı ve şekeri çok seviyorsunuz! Az önce sizi çaya aşıcak kadar şeker koyduğunuzu gördüm! Bu muazzam bir yetenek!" dediniz heyecanla ve o göğüslerini gererek "Tabii ki muazzam olucak!" diyerek biraz kendini övdü ama sonra "Keşke benim gibi şeker sever insanlar olsa... sadece çocuklarla anlaşabiliyorum, büyükler çok sıkıcı!" dedi ve siz gülümseyerek "Kendimi tanıtayım! Ben şeker ve çikolata hastası prenses S/A!" dediniz ve o önünüzde eğilip "Merhaba güzel prenses! Bende tatlı manyağı Nutty!" dedi ve gülüştünüz. O adının hakkını veriyordu!

O size evinize kadar eşlik etti ve sonra "Uhmm... yarın sinemaya gitmeye ne dersin?! Şekerlerle ilgili bir film varmış!" dedi ve siz "Tabii ki Nutty! Bu harika olur!" dediniz ve hızlıca birbirinize sarılıp veda ettiniz ve eve gelince şekerlerinizi yemeğe başladınız, sonra ise içinizden "Bu şekerler o çocuk kadar tatlı!" dediniz ve kıkırdadınız. Bunu fark eden kardeşiniz "Abla! Sevgili mi yaptında, onu mu düşünüyon!?" dedi ve gülmeye başladı ama siz yatağınızdaki yastığı onun suratına attınız ve "Kapa çeneni E/K/A! Eğer anneme sevdiğin kızı söylemememi istiyorsan sus!" dediniz ve kardeşinin sustu "Şimdi uyu!" dedi ve o uyuduktan sonra sizde yattınız.

Çok süperdi lan! Yani şeyyy... bence çok güzeldi..

Sizce nasıldı?! Lan bunu yazarken hoşbeş yemek.. ne diyem ki?!

Neyse... diğer bölüme görüşürüz! Şuan varya diğer bölüme katliam yapasım geldi lan!!

Nutty ve Sen (Happy Tree Friends)Where stories live. Discover now