19-Sadece Utku

2K 168 7
                                    

ASYA

Utku Bey'i tanımlamak kolaydı, sadece Utku'yu ise tanımlamak zordu. Dışarıdan bakıldığında kusursuz bir iş insanıydı. Yakışıklı, genç, oldukça zeki bir adamdı. Katıldığımız toplantılarda, gün içerisinde holdingde oldukça ifadesiz bir yüzle işini yapıyordu. Sanki hiç bir duygusu yok gibiydi. Onun yaşındaki ve pozisyonundaki bir adam etrafı bu kadar güzel ve seksi kadınla doluyken mutlaka bir duygu kıpırtısı göstermeliydi. Utku'nunsa hiç bir kadın umurunda değil gibiydi, ne kendisine bakıp göz süzenlere bakıyordu ne de kendisini herhangi birine bakarken yakalamıştım.

Eğer ettiğimiz sohbetlerdeki kahkahalarını duymasaydım ona robot diyebilirdim. Ah bir de kardeşi Umut'a bağırışlarını tabi. O sakin denizlerin kıyısı gibi olan adam söz konusu Umut olduğunda içinden bir ejderha çıkıyordu. Henüz kardeşiyle meselesi neydi çözememiştim. O benimle ilgili pek çok şey biliyordu, çokça şeye şahit olmuştu. Ama kendisi kapalı bir kutu gibiydi. Yani benden başka herkese öyleydi. Kahkaha atan halini, yaptığı esprileri, ağladığım zaman şefkatle bakan gözlerini çok az insan biliyordu muhtemelen.

'Asya yine uzaklara daldın. Ne düşünüyorsun?'

Verimli geçen toplantı sonrası Sapanca'daki otelin restoranında yemek yiyorduk.

'Ben mi? Hiçbir şey dalmışım kusura bakmayın. Yani kusura bakma.'

'Alışmak zor oluyor galiba sadece ismime.'

'Kafam karışıyor, her yerde Utku diyeceğim diye korkuyorum.'

'Benim için bir sakıncası yok.'

'İnsanlar yanlış anlar. Yok yani dikkat etsem daha iyi.'

'Benden sana bir tavsiye. İnsanların ne düşündüğünü boş ver. Bazen sen ne yaparsan yap onlar zaten istediklerini görürler sadece.'

'Haklısın aslında. Ama ben yine de kötü bir duruma düşmek istemiyorum.'

Bu söylediğim cümle sonrası karşılaştığımız insana inanamıyordum.

'Oo bakın burada kimler varmış? Utku Gürsoy ve yeni çıtırı. Bu sünepe garsondan daha iyilerini beklerdim yalnız senden.'

Aylin hanım üzerinde mini elbisesiyle bize doğru yaklaşırken beni yine rezil etmeyi kafasına koymuştu anlaşılan. Kafede bana yaptıklarından sonra bir daha ona hiç rastlanmamıştım. Şu başıma gelenler Sarp'a yaşattığım üzüntülerin karmasıydı herhalde. İsteyerek yapmamıştım ki ben.

'Aylin ağzını topla ve uzaklaş buradan.'

'Ne oldu? Yoksa yeni sevgilin üzülecek diye mi korktun. Sana inanamıyorum ya, resmen bu kız yüzünden mi terk ettin beni?'

'Haddini aşıyorsun. Seni ilgilendiren bir durum yok ortada.'

'Ne haliniz varsa görün. Al sürtüğünü tepe tepe kullan.'

Son cümlesini de kurduktan sonra arkasını dönüp gidiyordu ki bundan sonra olanları yapan kişi ben değildim. Kesinlikle içimden bir canavar çıkmıştı. Uzun saçlarından tuttuğum gibi elimdeki şarabı çok pahalı olduğuna ve kıymet verdiğine emin olduğum elbisesine döktüm.

'Sürtük görmek istiyorsan aynaya bakman yeterli. Bir daha bana sakın yaklaşma.'

Ağzımdan çıkanlara ve yaptığım eyleme inanamıyordum. Ama bütün evrenin üstüme gelişi yetmişti artık. Bana bir kötülük yapan herkes böyle karşılığını alacaktı.

Utku ise Aylin yanımızdan uzaklaşırken kahkahalarla izliyordu.

' Bu harikaydı. Dişli bir kadın olduğunu tahmin ediyordum ama bu gerçekten beklediğimin üstündeydi.'

Yol Arkadaşım (Tamamlandı)Where stories live. Discover now