42-Kötü Sürprizler (Sarp)

1.3K 117 0
                                    

Sarp, doktorun ofisinden çıkarken bu kez oldukça mutluydu. Nasıl mutlu olmazdı ki! Vücudu tedaviye çabuk cevap vermişti, daha ileri ve zorlayıcı tedavilere gerek kalmamıştı. Hem de hiç kimseye bu konudan bahsetmemişken bu çok iyi bir haberdi, nihayet söylemesine hiç gerek kalmamıştı. İçten içe bu durumu en azından Asya'ya anlatmadığı için kendisini kötü hissediyordu. Ondan herhangi bir şey gizlemek değil, yalnızca onu üzmek istememişti.

Sarp, tedavi ile uğraşırken Asya da Bursa'ya gidip ailesi ile konuşmuştu. Annesi başta okul bitmeden hiçbir şekilde evliliği kabul etmeyeceğini söyleyerek bu duruma oldukça sert tepki vermişti . Asya da okul bitmeden önce sadece nişan yapacaklarını, evliliğin okul bittikten sonra olacağını anlatmış olsa da annesinin içine sinmiyordu bu durum. Sarp kadına hak veriyordu, henüz damadı olacak adamla tanışmamıştı bile. Bu yüzden genç adam erkenden bilet almıştı. Hem Asya'ya sürpriz yapacak hem de nişandan önce Asya'nın annesi ile tanışacaktı. Onu kızını çok sevdiğine ve hep değer vereceğine ikna edecekti. Hem ikisinin birbirine bakışına gören herkes birlikte olmaları gerektiğine kesinlikle ikna olurdu.

Asya kendi ailesini ikna etmeye uğraşırken işin bir de Sarp'ın ailesi boyutu vardı. Tüm kıyamet Sarp, Asya ile birlikte olmayı seçtiği için kopmamış mıydı? Ünal Akkaya bu durumu öğrendiğinde kim bilir neler yapacaktı. Sarp Asya ile nişanlarını büyük bir gizlilik içerisinde gerçekleştirmek istiyordu, babası bu durumdan asla haberdar olmamalıydı. Sarp, annesi ile Sare'nin de nişana katılmasını istiyordu ve bunun için güzel bir plan yapması gerekliydi.

Uçağa binip ülkeye dönerken aklına güzel bir fikir gelmişti genç adamın. Annesinin üye olduğu dernek yakın zamanda kadın haklarıyla alakalı bir sempozyum düzenleyecekti. Bunu düzenleyebilecekleri güzel bir şehir ve otel arıyorlardı. Sarp da annesine durumu anlatıp Bursa için öneride bulunmasını istemişti. Annesi de bu fikri sevince sonrasında dernekten onay çıkmıştı, kongre Bursa'da olacaktı. Annesi ve Sare de kongreye katılma bahanesiyle Bursa'ya gelecekler, nişana rahatça katılabileceklerdi.

Sarp da uçaktan indikten sonra İstanbul'da durmayıp Bursa'ya geçti. Hem babası ya da başka biriyle karşılaşma riskini en aza indirmiş olacak hem de sevdiği kadının ailesi ile tanışmış olacaktı. İtiraf etmek istemese de Asya'nın ailesi ile tanışacak olmak kendisinde strese neden oluyordu. Ya Asya'nın annesi onu sevmezse, o zaman ne olacaktı? Babasının Asya'ya hiç şans vermeyişini hatırlayınca içi burkuldu. Aynı şeyi kendisi yaşamamayı umuyordu, sonuçta Naile Hanım Asya'yı yetiştiren kadındı. Asya ona benziyorsa eğer kesinlikle mükemmel bir kadın olmalıydı.

Tanışma öncesi yapmaları gereken bazı şeyler vardı. Mesela önce alyans bakmaları gerekliydi ve Sarp Bursa'yı hiç bilmiyordu. Bu yüzden Asya'nın kendisine rehberlik yapmasını bekliyordu. Yerleştiği otelden Asya gelip onu alacak sonra da birlikte Kapalıçarşı'ya geçeceklerdi. Lobiye inip orada beklemeye karar verince odasının kapısını açtı. Karşısında Asya'yı görünce yaşadığı küçük şaşkınlık kısa sürdü. Sevgilisini kollarına alıp sımsıkı sarıldı, Asya'ya sarılabilmek ne güzel bir nimetti!

Asya'nın nişanlanacağı haberi aile içinde duyulduğunda bomba etkisi yarattı. Özellikle Gülnur halası o kadar şaşırmıştı ki. Zira Asya'nın evlenebileceğine pek ihtimal vermiyordu, hele de ünlü ve zengin bir basketbolcuyla. Bir kere genç kız çok asi ve başına buyruktu. Gülay halaya göre mutlu bir evliliğin sırrı kadının cilveli ve itaatkar olmasından geçiyordu. Kendi kızları hala evlenememişken bu küçük cadının koca bulmuş olması canını fazlasıyla sıkmıştı. Neyse ki bu işin tamamlanacağına inanmıyordu, genç damat henüz Asya'yı yeterince tanımıyor olmalıydı. Nasılsa tanıyınca nişanı atardı, böyle düşününce rahatladı. O küçük cadı kendi kızlarından önce evlenemezdi!

Gülay halası ise bu duruma çok sevinmişti. Aşk her zaman bir yolunu bulurdu, tüm kalbiyle yeğeni mutlu olsun istiyordu. Asya çok akıllı, kendisi ve kalbi güzel bir insandı. Sarp'ı daha tanımadan sevmişti hatta. Asya birine aşık olmuşsa o genç adam kesinlikle sevilmeye değerdi. Hatta Naile Hanım'ı Gülay halası ikna etmişti. Şimdi Sarp, Naile Hanım ile kahve içerken Asya'nın halasına minnettar hissediyordu. Çünkü tanışma hiç beklediği gibi gergin değildi aksine çok güzel geçmişti. Naile Hanım damadını sevmişti.

Nihayet nişan akşamı gelip çattığında herkes heyecan içerisindeydi. Asya'nın ise evin içindeki telaştan başı dönmüştü. Halbuki telaşsız, aile arasında sade bir tören olacaktı nişan. Genç kadın zaten evliliğin peşinde getirdiği tantanalardan hiç hoşlanmıyordu. Bu yüzden de evlenmek hiç düşündüğü bir şey değildi ama önümüzdeki saatlerde nişanlı olacaktı! Hayat işte, neler getireceği belli olmuyordu.

Aynı saatlerde hayat kendilerine başka sürprizler hazırlıyordu. Ünal Akkaya karısının Bursa'ya Sare'yi de götürmesinden şüphelenmiş ve bu işi araştırmaya girişmişti. O fettan kız istediğine erişmişti, oğlu ile nişanlanıyordu?! Bu durum adamı çılgına çevirdi ve nişan günü kendini Bursa'da buldu. O evi başlarına yıkacaktı ve bu nişana engel olacaktı. Oğlunun doğru yolu bulacağına dair inancı kalmamıştı artık. Asya'ların evin adresini öğrenen adam arabasını oraya doğru sürdü.

Yol Arkadaşım (Tamamlandı)Where stories live. Discover now