°Un - "Start."

278 27 32
                                    

Üzgündü.

Güzel Merope, kendi güzelliğinden saklanan Merope ailesinin takındığı iğrenç safkan algısına ters davranışlar gerçekleştirdiği için Ağabeyi ve babası ile anlaşmazlıklar yaşıyordu. 

Umutsuzca her gün bu anlaşmazlıkların ve kaos ortamının yok olmasını diliyor, dayanamadığı yerde kaçmak istiyordu.

Koca malikanenin mutfağında, onu durdurmaya çalışan ev cinlerini görmezden gelerek yaptığı çorbaya döndü, büyükbabası iki sokak ötede oturuyordu ve çok hastaydı. Babası ya da Ağabeyi büyük babasına bakmaması gerektiğini söylüyor, kendi halinde ölmesini izlemeyi tercih etmesini istiyorlardı çünkü adamcağızın bırakacağı bir miras vardı, yeni nesil Gaunt ailesi ise para sıkıntısı çekiyordu ve Gaunt malikanesi satılmayacak kadar değerli şeyler içeriyordu.

Yaptığı çorbanın sıcak dumanı yüzüne çarparken yüzünü buruşturdu, sıcaktan nefret ederdi.

Bir kepçe kullanarak güzel desenli kaselerden birine çorbayı doldururken yakınlardaki muggle okulunun diline takılan güzel melodili zilini mırıldanıyordu.

Çorba kasesini bir kese çantaya koyup tezgahta bıraktı, gidip kalın yeleğini giydi ve küçük birer topuğa sahip ayakkabılarını ayakkabı dolabında çıkartıp kısa dalgalı saçlarını taradı.

Dudağına yedirdiği krem sayesinde suratı o bakımsız halini geride bıraktığında masanın üzerinde bulunan asasını ve çorbanın olduğu keseyi aldı.

Malikaneden çıkmasıyla üzerine yerleşen gerginliği kolayca saklarken başı dik bir şekilde, asil yürüyüşü ve tüm güzelliğiyle büyükbabasının kapısına varmıştı.

Yaşlı ve hasta adamı yormamak için kapıyı "Alohomora" diyerek açtı ve içeriye girdi. Büyük ihtimalle uyuyan büyük babasının yanına gitmeden önce çorba kasesini evin mutfağına bıraktı.

Küçük evde yaşlı ve bunak bir ev cini ve büyük babası tek başlarına yaşıyorlardı.

"Büyükbaba?"

Büyük baba Gaunt'tan ses çıkmadı, oysa ne zaman torununun güzel sesini duysa heyecanlanıp ayağa kalkar, sonra da odasının kapısına çıkardı. Hasta olduğu zamanlarda ise sadece "Odamdayım!" der, yine de bir şekilde torununu karşıladı.

Genç kız telaşlanarak büyük babasının odasına koştu, yaşlı ev cini elinde gümüş bir hançer tutuyordu, hançer kanla kapalıydı.

Ev cini çıktığı odanın kapısını kapatırken "Efendi böyle emretti, yanlış bir şey yok." diye mırıldanıyordu.

Merope olduğu yerde kaldı, zeki bir kızdı. Babasının ev cinini bir katil haline getirdiğini anlayacak kadar zekiydi.

Göz yaşlarını tutmadı, buna gücü yoktu. Asasını cebinden çıkardı, büyük bir kinle ev cinine doğrulttu ve affedilmez lanetlerin en acımasızını yaptı, iki kelime ve ev cininin ruhu bedenini acı çekmeden terk edecekti.

"Avada kedavra."

Ev cininin ruhu, bedeni daha yere çarpmadan kendisini terk etmişti.

Merope ruhsuz bakışlarını ve bir o kadar hüzünlü göz yaşlarını umursamıyordu, kendisini büyüten ev cinini öldürürken vicdan azabı duymamıştı, öldürdükten sonra da duymuyordu. Bu ona haz vermişti.

Küçüklüğünden beri gördüğü muamelelere karşın zayıf düşen büyü gücü onun öfkesinden besleniyordu, hayal kırıklığından ve üzüntüsünden beslendiği gibi.


Ophelia ꨄ︎ Merope GauntHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin