I

25.1K 535 412
                                    

Yorumlarda spoiler olabilir, dikkat etmenizi tavsiye ederim!♡

Keyifli okumalar✨

Keyifli okumalar✨

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

...

Kim JENNİE

Elimdeki sigaradan son bir kez içime çekip yere attım. Ayak ucumla üstünü ezip karşımdaki binanın içine girmek için ilerlemeye başladım. Siyah botlarımın çıkardığı rahatsız edici sesleri umursamadan sınıfımın olduğu kata çıktım.

Sınıfa girdiğim gibi bizim çocukların yanına geçip oturdum. Yoongi bana bakıp "Gelmezsin sanıyordum." deyince gözlerimi kapatıp sıraya kafamı koydum, cevap vermedim. Lisa ve Jisoo kendi aralarında konuşurken Yoongi ve Jungkook kendi aralarında konuşmaya başlamıştı. Ben ise birkaç ders uyumuştum. Aldığım uyku hapları etkisini dün gece göstermek yerine bu sabah gösterince dördüncü derste ancak uyanabilmiştim. Daha doğrusu Lisa gelip beni uyandırmasa daha fazla uyurdum eminim.

"Bir elini yüzünü yıka. Yemek yemek için her zamanki mekana gideceğiz." dedi Lisa. Uykunun verdiği sersemlikle ayağa kalktım. Başım çatlıyordu. Lisa koluma girip bana yardım etmeye çalışıyordu ki kolumu çektim ondan.

"Kendim giderim." dedim kuru sesimle. Yüzündeki kırgınlığı görmüştüm fakat ben de böyleydim. Onlara en başından beri nasıl biri olduğumu söyleyerek uyarmıştım, onlar ise beni böyle kabul edip arkadaş olarak aralarına almışlardı. Diğerleri alışmıştı ama Lisa onlardan biraz daha alıngandı.

Saçımı ellerimle düzelttim ve sıradaki çantamı alıp sınıf kapısına doğru yürüdüm. Arkamdan da Lisa geliyordu. Beraber tuvalete doğru ilerlerken Lisa'nın az önceki davranışımdan dolayı sessizliği rahatsız etmişti bu yüzden onu durdurdum. Bana baktı. Elimle ensemi kaşırken nasıl özür dilemem gerektiğini düşünüyordum. Bu gibi şeylerde beceriksizdim.

Bir anda gülümsedi. "Özür dilemene gerek yok Jennie..." dedi. Onu anlamak zordu. Madem özür beklemiyordu, sorun yoktu o zaman.

"Sen aşağı in, ben kendime gelip yanınıza inerim." dedim konuyu değiştirerek. Derin bir nefes verdi ve olumluca kafa sallayıp merdivenlere yöneldi. Ben ise tuvalete girmek için ilerlemeye devam ettim. Resim odasının yanından geçerken bir kızın kısa bir çığlığını duydunca anında olduğum yerde durdum.

Biraz kulak verdiğimde kıkırdaşmalar geldi kulağıma. Kaşlarımı çatıp biraz yaklaştım odanın kapısına. Sesler gittikçe garip bir hâl alırken ses çıkarmamaya dikkat ederek kapıyı araladım biraz. Aralıktan baktığımda gördüğüm görüntüyle ilk donup kaldım, daha sonra ise hemen geri çekilip kapıyı kapadım hızla.

Yürümeye devam ettim, tuvalete girdim. Birisinin olup olmadığını umursamadan musluğu açıp yüzüme çarptım suyu. Kafamı kaldırıp aynadaki yansımama baktım. Gördüklerim aklıma gelince sinirle gülmeye başlamıştım. Cidden gördüklerim gerçek miydi?

Taehyung'un sevgilisinin okul müdürümüz olan babam ile birlikte çok güzel eğlendiklerini gerçekten görmüş müydü gözlerim? Aklımda bu sorular turlarken kendime güldüm bir kez daha.

Ne yapmam ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Sadece komik bir şekilde sinir bozucuydu. Annem için üzülmemiştim aynı şekilde kendim için de. Babamın ne halt yediği de umrumda değildi. Sadece tek bir şey beni sinirlendirmişti... O da herkesin onun benim babam olarak bilmeseydi. Umarım yakalanmazlardı.

Yujin... Okulumuzun saf, güzel, akıllı ve örnek öğrencisi... Gerçekten herkese çok güzel oynamıştı. Ondan yaşça büyük bir adam için Taehyung'u aladatacak kadar iyi oynamıştı hem de.

Benim babam ise kızı yaşındaki kızlara ne zamandır beri ilgi duyuyordu bilmiyorum ama bunun için ona hesap dahi sormayacaktım. Annem bile umursamıyorken babamı benim neden umrumda olsun? Hiç görmemiş gibi hayatıma devam edecektim...

Derin bir nefes aldım ve saçlarımı düzelttim. Tuvaletten çıkarken çantamdan telefonumu arayarak ilerliyordum ki bir bedene çarpınca geriledim. Başımı kaldırıp bana çarpan salağa baktım. Bunun Taehyung olduğunu görünce alayla güldüm. O da aynı şekilde bana benden hiç haz etmiyorcasına bakıyordu.

"Hayırdır Taehyung? Bulaşacak kimsen kalmadı mı?"

Güldü. "Aynen öyle... Kalmadı. Sana taktım şimdi de." dedi dalga geçerek. Dediklerini es geçip aklıma gelen şeyi söyledim.

"Yujin'le nasıl gidiyor?" dedim. Bana kaşlarını çattı ve elini alnıma koyup "Hasta falan mısın kızım sen?" dediği an eline vurunca geri çekti.

"Abartma... Bir şey sordum sadece."

"Sen soru sormazsın Jennie... Özelikle de bana."

"Niye?"

"Sence ikimiz de birbirimizi gördüğümüz an sadece laf sokup küfür ettiğimiz için olabilir mi?"

Göz devirdim ve sıkıntıyla nefes verdim. Onunla hiçbir zaman anlaşamamıştım. Okuldaki bütün herkes de bunu bilirdi. Hatta ikimizi yan yana gördüklerinde kimisi film seyreder gibi izlemeye başlardı çünkü okulun iki pisliği kavga ederken seyretmek onlar için mükemmel bir aktiviteydi. Kimisi ise kavgayı ayırmak için kenarda beklerdi.

Gözlerim bizden biraz daha uzaktaki resim odasına kayarken dudağımın bir kenarı kıvrıldı. Taehyung'la daha fazla konuşmadım ve yanında geçip yürümeye devam ederken ona bakmadan "Dikkatli ol Kim Taehyung! Her an o aptal kalbin kıralabilir!" deyip ilerledim. Eminim arkamdan hiçbir şey anlamadan bakıyordu.

Merdivenlerden inip bahçeye, bizimkilerin yanına gittim.

Jungkook cebinden yeşil bir elma çıkarıp bana doğru uzatınca ona 'Ne bu?' dercesine baktım. O ise yapmacık bir şekilde gülüp ifadesizleşti.

"Bilmiyor musun? Seni beklerken ağaç oldum hatta meyve verdim. Bak bu da ilk elmam. Hadi yine şanslısın."

Aynı şekilde ben de ona yapmacık bir şekilde gülümseyip elmayı aldım ve biraz ötedeki çöp konteynerinin içine attım. Elma sevmezdim.

"Şovun bittiyse gidelim. Acıktım!"

Herkes gülerken birlikte okuldan çıkıp her zaman gittiğimiz kafeye doğru yol aldık. Yolda giderken de konuşmaya başlamışlardı. Konu Jungkook'un o elmayı nerden çıkardığına gelince ben de aralarına katıldım.

Jisoo "Nereden çıktı o elma harbiden?" diye sordu. Jungkook "Annem..." dediği an gerisini getirmeye gerek kalmadan herkesin ona bakan gözleri geri önlerine dönmüştü.

Jungkook'un annesi Jungkook için çok titiz ve nazik yaklaşıyordu. Onu hâlâ küçük bir çocuk gibi gördüğü için büyük ihtimalle çantasına koymuştu gizlice.

Biraz gülüp bununla sinirini bozmak için dalga geçtik. O ise tabii bizi terslemek için ağzını açtı.

"Komik değil..."

Üçü aynı anda "Evet komik." deyip biraz daha onu sinirlendirirken kafeye gelmiştik bile.

***

Sizi seviyorum ❤️

Not: Bu sadece bir kurgu!

•Ficin playistine profilimden ulaşabilirsiniz•

over the moon • taennieWhere stories live. Discover now