Bölüm-29:O gün geldi

803 59 12
                                    

Bir kaç gün geçmişti ama içim içimi yiyordu. Mehmet amcayla bir kaç kere karşılaşmış hiç bir şey yokmuş gibi davranmıştım. Ona sinirli nefret dolu değildim sadece kalbim kırıktı.

Mehmet amcamdı o benim babamın çocukluk arkadaşıydı Yağız'dan bir gün ayırmamış aynı sofraya defalarca oturmuştuk. Hala seviyordum yemin ederim seviyordum ama bir şey oturmuştu boğazıma onu gördüğümde gülmek bile zordu amca demek bile zordu.

Beni çekip kollarına sardı ilk karşılaşmamızda 'özledim seni be oğlum'  dedi samimiyetiyla. Normalde ben de sıkıca sarılır sevimli bir şekilde bakardım ona ama bu sefer hemen ayrılmak istedim dokunmasına bile dayanamadım dokunduğu her yer donmuştu sanki.

"Batım yine daldın oğlum?" dedi babam sofrada öylece tabağımla oynuyordum. Bu aralar biraz endişelendirmiştim onları o yüzden her hareketimi inceliyorlardı.

"Yemekten sonra biraz konuşabilir miyiz?" dedim onunla bu konuyu konuşmaya ihtiyacım vardı. Babam bu isteğime mutlu olmuştu.

"Tabi oğlum konuşuruz. Yemeğini ye ilk önce." dedi tabağı işaret ederek sadece kafa sallayıp tabağıma çevirdim bakışlarımı.

"Bakma şöyle Ahmet." dedi annem sitemle ne oluyor diye baktığımda babam sırıtıyordu annem ise kaşlarını çatmıştı.

"Ne oldu?" dedim bakışlarımı onlarda tutarak.

"Buket hanımla iddiaya girmiştik senin için ben kazandım ondan bu tavırlar." dedi babam hala gülerek anneme bakıyordu. Böyle bir aileydik işte yani ben burada dert içinde ölüyorum onlar benim üzerimden idddiaya giriyor.

"Size inanmıyorum." dedim gözlerimi kısarak sonra gülmeye başladım "Anne söyleseydin ilk senle konuşur kazandığın ödülü aramızda kırışırdık." dedim alayla.

"Kimin oğlu be." dedi annem gururla babam ise hayal kırıklığına uğramış gibi bana bakıp kafasını iki yana salladı konuşulanlardan hiç bir şey anlamayan Elisa mızmızlandı. "Ben de buradayım." dedi

"Sen eksik kal." dedim ona bakarak ondan cevap ise dil çıkartmak oldu.

"Abine dil çıkarma küçük hanım." diye uyardı babam ama sevimli köpek bakışlarını görünce hemen yumuşadı. Babamı parmağında oynatıyordu cadı.

"Ama baba ben şimdi biraz üzüldüm." dedi dudaklarını büzmüştü ben ise sahnelediği tiyatroya göz devirdim.

"Üzülmemek için bir daha yapmıyoruz tamam mı prenses?" dedi babam sevecen bir sesle Elisa memnuniyetle kafa salladı bu sahneye daha fazla dayanamayacağım için tabağımı bardağımı alıp mutfağa götürdüm kalanları çöpe atıp sudan geçirdim ve makinaya yerleştirdim.

"Baba ben üst kattayım gelirsin." dediğimde onayladı ve odama geçtim.

..

"Konuşalım mı?" diyerek kafasını kapıdan uzattı. Elimdeki kitabı bırakıp gelmesini söyledim. Yatağın bir ucuna oturdu ve beni incelemeye başladı. Konuşmalıydım ama nereden başlayacaktım bilmiyordum.

"İstediğin yerden başla" dedi sanki zihnimi okumuştu sesindeki şefkat beni rahatlatıyor güven veriyordu. Mavileri sakindi ve duru bir denizi anımsatıyordu bana.

"Baba ben aşık oldum." dedim direk tek nefeste söylediğim şeye ben bile şaşırmıştım. Babamın yüzünde bir gülümseme belirdi.

"Ve bu kişi?" dedi devam etmemi istiyordu ama ona söylemek zordu.

"Ve bu kişi erkek." dedim gözlerimi kaçırarak erkek derken sesim titremiş iyice kısılmıştı. Babam derin bir nefes aldı bildiğini biliyordum ama dile getirmekle bilmek aynı şey değildi. Bir eliyle bacağımı sıktı acı vermek için değilde ona bakmam içindi ama yapamadım.

Her Zaman BXBWhere stories live. Discover now