13.Bölüm: Kaybedilen Koltuklar

1.8K 70 88
                                    

                
                            İntikam ; soğuk kışın karanlık
sokakları gibidir , sessiz ve bir o kadar da ürkütücü.
Bir katilin keskin bıçağı gibidir;  kan bekleyen ve kan alan.
Zaman gibidir; ilerledikçe büyüğen, büyüdükçe biten.


İnsanoğlu tuhaf yaratıktı. Öleceğini bile bile yaşarken sorgulamazdı. 

Mert kırık eline rağmen toparlanıp ayağa kalktığında Dilan ' ı kucaklayıp konaktan çıkardı. 

Mert, Dilan ' ın hareketsiz bedenine yaklaştığında bedenini korku kaplamış ve bana ona yaptığım için değil, Dilan ' a yaptıklarım için küfretmişti.

Bunun nedenini ilk başta anlayamamıştım ama Mert ' in gözlerinde gördüklerim bunu anlamamı sağlamıştı. 

Dışarıdan biri olsam ve onun Dilan ' a bakan gözlerini görsem, Mert ' in bir kadını bebeği ile tehdit edeceğini asla düşünmezdim. Çünkü gözlerinde gördüğüm şevkat gerçekti ve kendi kendime derdim, ' Elin kadınına böyle bakan adam kendi bebeğine mi kıyacak?  ' 

Neden böyle olduğunu merak etmiştim. 

Bu herif beni bebeğimi öldürmekle tehdit etmiş, yerlerde tekmelemiş, bana tecavüz etmişti ve gözlerinde onlarca yalvarmama rağmen tek bir vicdan kırıntısı görmemiştim. 

Ama şimdi gözlerinde gördüğüm çaresizlik canımı yaktı. Bunun sebebi kıskançlık değildi, benim ona karşı hissettiğim tek şey nefretken onu kıskanmazdım. Bunun sebebi yaşadıklarımın bir hiçten ibaret olmasıydı. 

Dilan merhamet duyulması gereken bir kadındı da ben değil miydim? O suçsuzdu da ben suçlu muydum?

Bebeğimi aldırdığım günün ertesi sabahı yerlerde tekmelenmiştim, suçlu ben miydim? İstemediğim bir adam tarafından tecavüze uğramıştım, suçlu ben miydim? Karnımda bir bebekle gitmek istersem karnıma bir bıçak saplanıcağı söylenmişti, suçlu ben miydim?  

Madem bu adamın içinde vicdan kırıntıları vardı, o iğrenç gecede neden canlanmamışlardı? Beni bebeğimi öldürmekle tehdit ederken neredeydi o gözlerindeki şevkat? 

Başımı çaresizce iki yana sallayarak yukarı çıktım. Geçmişi hatırlamak bana acı veriyordu. Bunları yaşayalı daha bir ay olmuştu ama sanki bu evde bir ömür bitirmiş gibiydim. 

Odama girdiğimde içeride Asiye ' yi gördüm. Balkondan bizi izlemişti ve yüzündeki keyifli ifade gülümsememe sebep olmuştu. 

" Berçem! Aşağıda Mert ' in elini ne kadar güzel kırdın öyle. " 

" Teşekkür ederim Asiye Hanım ama asıl assolist sizdiniz. Dilan ' ın zamanlaması mükemmeldi. " 

Nazikçe gülümsedi ve aklına bir şey gelmiş gibi kaşlarını kaldırdı. 

" Sen bu Maran işini ne yaptın peki? " dedi.

" Hallettim onu. Bu pazartesi toplantıda bombalar patlayacak. " 

" Öyle mi? Bende bu adam neden tekrar görüşmek istiyor diyordum. " dedi. 

Şaşkınlıkla gözlerine baktım. Maran neden tekrar buluşmak istemişti ki? Daha sabah konuşmuştuk.

" Neden? " dedim merakla. 

" Bilmiyorum bana söylemedi. Sadece patronunla bir kez daha görüşmek istiyorum dedi o kadar. " 

Başımı onaylar şekilde salladım. Benimle görüşmek istiyorsa bekleyecekti. 

" Bu Dilan ' la Mert ne ara evlendiler? " 

Özgür Kuş ( Güçlü Kadınlar Serisi - I )Où les histoires vivent. Découvrez maintenant