Chapter 33: Please

4.4K 224 7
                                    

Zayn

"Sadece benim için konuş onunla dostum" Jason ısrar ediyordu."Hadi ama?"

Kıkırdamama engel olamadım.İkimizde Jade'in onunla ilgilenmediğini biliyorduk ama Jason'ı böyle umutsuz görmek beni güldürüyordu.Eğer ona kendisi sorarsa Jade evet diyecekti -çünkü arkadaşlardı-.Ama Jason'a karşı birşey hissettmeyecekti. Ve ben gerçekten bunu görmek istemiyordum.

"Belki senden hoşlanıyordur.Git ve kendin konuş" sırıttım.Kesinlikle hoşlanmıyordu.

Bir sigara uzatıp onun için yaktım.

Bana dikkatle bakıp gözlerini yüzümde dolaştırdı.

"Onunla yattın mı?" sesinde suçlayıcı  bir ton vardı.Sigarasını ince dudaklarının arasına yerleştirdi.

Güldüm ve sigaramdan derin bir nefes çektim."Evet? bunu biliyorsun"

"Yani kastettiğim son zamanlarda?"

"Hayır, sevgilim var.Neden?" kaşlarımı kaldırdım.

"Hiç..sadece sevgilinin olması seni daha önce durdurmuyordu" homurdanarak başını iki yana salladı.

"Ne demeye çalışıyorsun?"

"Bazı kızlar vardı, yani sen Jade ile birlikteyken"

"Jade mi? Ben onunla hiç birlikte olmadım ve bunu ona da söyledim ama o umursamadı" konu yine Jade'in bana takıntılı olmasına gelmişti.

Her zaman dördümüz arasından kızların ilgisini çeken bendim.Jason Marc Noel ve Ben.

Beraber takılmaya başladığımızda ben 15 onlar 14 yaşındaydılar.Kızların o zamandan beri hep benim etrafımda olması,onların üzerinde bir etkim olduğunu anlamamı sağlamıştı.

Okulu asmaya, partilere gitmeye hatta sahte kimlikler yapmaya başlamıştık.Diğer erkekler henüz kızlarla yeni öpüşmeye başlarken ben kızları evime getiriyordum.

Bir gecede kaç telefon numarası almayla ilgili iddialara giriyorduk ve hep ben kazanıyordum.Sonra başka şeyler üzerine de iddialara girmeye başladık.Eğlenceliydi.

Sıradan güzel bir kız seçip benim onu tuvalet kabinlerine sokmamı veya iki kızla birden eve gitmem için cesaretlendiriyorlardı ve iddialaşıyorduk.

Kızlar her zaman kabul etmiyorlardı ama buna rağmen ünüm hala en üst seviyedeydi.

Ki bu Zoe ile tanışana kadardı.Bu kulağa biraz garip gelsede,o mükemmeldi.

O harikaydı ve karakteriyle birleşince mükemmel oluyordu.Ve o, o güvensiz ve güzel olduğu halde bunu bilmeyen bir kızlardan veya bunu bildiği halde kendine çirkin diyen kızlardan değildi.O güzel olduğunu biliyordu.Ve mütevazilik ile güvensizlik arasında bir yerdeydi.

 Zoe'yi daha önce beraber olduğum kızlarla karşılaştıracak olursam, özsaygı büyük bir fark oluştururdu.Daha önce beraber olduğum o kızların hiçbirinde bu yoktu -ki bu başkalarının da onlara saygı göstermesini engelliyordu- benim bile.

Birbirimizden tamamen farklı karakterde olmamızı ama hala birbirmizi etkilememizi seviyordum.O güldüğünde karnımda oluşan o garip duyguyu seviyordum.Ama aynı zamanda onu düşünmeden duramamaktanda nefret ediyordum.

Onun iyi bir kız olduğunu biliyordum ama içinde saklı olan kötü kız yönü de vardı.Diğer türlü olsa zamanını benim gibi biriyle birlikte olarak harcamazdı.

"Pekala onunla konuşacağım" Jason'dan kurtulmak için iç çekerek onu cevapladım.Telefonumdaki saate baktıktan sonra sigaramı yere atıp ayağımla ezdim ve ayağa kalktım.

Jason omzumu teşekkür manasında sıvazladı ve sınıfa gitmeye başladık.

**

Zoe'yi dersten sonra dolapların önünde kitaplarını düzenlerken buldum.Sessizce yanına gidip ince beline arkadan kolumu doladım ve kulağına yaklaştım.

"Hey, güzelim"

Bunu söylemek biraz aptalcaydı ama kızların bunu tatlı bulduğunu biliyordum.

Kıkırdadı ve bana doğru dönerek dudaklarını benimkilerle birleştirdi.Ayrıldığımızda konuştum.

"Hazır mısın?"

Kafasını salladı ve arabaya doğru yürümeye başladık.

Geldiğimizde,sürücü koltuğuna oturdum ve aynaları kontrol edip arabayı park alanından çıkarırken konuşmaya başladım.

"Sana 19 olunca  taşınmak istiyorum, dediğimi hatırlıyor musun?"

He's No Good (Çeviri) Zayn MalikWhere stories live. Discover now