6-işine yarayacak bir şey

1.2K 161 27
                                    

''Böyle bir şey olmaz olamaz kimsenin onlar gibi olmasını istemiyorum.'' Jeongin'in oda anahtarını aldıktan sonra uyanmış mı diye bakmaya gidiyordum ki bir ses duydum. Bu Changbin'di. ''Size burada ne oluyor dedim!'' Yine kime kızıyordu bu merdivenlerden çıkıp odaya doğru giderken Changbin odanın kapısının önünde duruyordu peki arkasındaki kimdi? Biraz daha yürüdükten sonra o kişinin San olduğunu gördüm onun burada ne işi var hem de Jeongin ve omegaların olduğu yerde. ''Ne yapıyorsunuz burada?'' Diye sormuştum ama Jeongin'in bana bakması ile sorduğum soruyu bile unutmuştum.

JEONGİN'İN AĞZINDAN

Arkamdan gelen ses ile durmuştum sanki etrafımdaki her şey durmuştu sadece onun sesi vardı. Arkamı döndüğümde bana yakın olan Hyunjin'i görmeyi planlamıyordum açıkçası. Tam ben cevap verecekken Changbin benden daha önce davranmıştı. "Bende onlara aynı soruyu soruyorum ama ne yazık ki cevap veren yok." Demişti Changbin bıkkınlık ve sinir ile . "Ne oluyor burada Jeongin?" Diye sorduğunda ne yalan söyleyeyim gerilmiştim. "Yok bir şey sadece konuşuyorduk." Dediğim de San bana katılmışçasına sesler çıkartıyordu ama Hyunjin bundan pek memnun değil gibiydi.

"Peki o zaman, bu konuşmaya bizde katılıyoruz." Demişti Hyunjin tam karşı çıkacaktım. "İsteyip istememeniz umurumuzda değil." Demişti Minho bir dakika o ne zaman geldi, off ortalık yine karışacak. "Hoş geldin Minho." Demişti Changbin."Hoş buldum."
"Ooo yavaş yavaş alphalarda toplanıyor bakıyorum daha gelecek var mı peki?"
Demişti San alayca. "Aaa beni hızlı unutmuşsun San kalbim kırıldı bak." Chan hyungda gelmişti işte şuan kadro tam idi.

"Selam gençlik."

"Selam aşkım." Dedi Seungmin Ah arada onların sevgili olduklarını unutuyorum. "Eee ne oluyor burada?" diye sorduğunda patlama noktasına gelecektim artık kaç kere daha soracaklar bu soruyu? "Hiç bir şey olmuyor bu şahıs ne işi olduğunu bilmediğimiz bir şekilde burada ve gitmiyor da, ne istediğini söyleyecek misin artık?!" Dediğimde korkmuşlardı sanırım sesim biraz fazla çıkmıştı ne yapayım sinirlenince böyle oluyor kendimi tutamıyorum.
"Sakin ol Jeongin onları korkutuyorsun." Demişti Minho. Susmuştum ve San'ın ne diyeceğini beklemiştim.
"Senin ile tekrar savaşmak istiyorum Jeongin." Ne bir daha mı? Ama neden?
Tam cevap verecektim ama o benim yerime cevap vermişti bile bilin bakalım kim cidden tahmin etmesi zor değil...Tabi ki de Felix. "Nedenmiş o? Ne istiyorsun ondan?" Diye ortaya çıkmıştı Felix. "Sakin ol Felix." Changbin bunu söylediğinde Felix biraz daha sakinleşip geri çekilmişti.

"Güzel soru Felix, tekrardan yapmak istiyorum çünkü şu yeni güçlerini merak ediyorum, he ne dersin Jeongin?" Dediğinde durmuştum güçlerim tehlikeli olabilirdi daha doğru daha neye yol açabileceğini bilmiyoruz bile ki benim daha melez olduğum bile ortaya doğru dürüst çıkmamıştı.
"Neden böyle bir şeyi yapsın ki?" Bu derin düşüncelerimden abimin sesi kurtarmıştı beni. "Sakin ol Jisung, her şeyin bir nedeni vardır, elimde daha sonra ona yarayacak çok önemli bir şey var ve bunu fark ettiğinde kendin bana geleceksin Jeongin." Benim işime yarayacak çok önemli bir şey mi? "Bunun farkına vardığında kendisi gelir bu savaşın olmasına izin vermiyoruz." Diye çıkışmıştı Hyunjin onu ilk defa bu kadar kararlı görüyorum.
"Ama" "Aması yok Jeongin!" Dediğinde susmuştum ilk defa birisi bana bu kadar hızlı sözünü geçirmişti, bizimkilerde bunu fark etmişlerdi yani beden dilleri bana bunu anlatıyordu. "Peki hyung."

"Peki o zaman ben gideyim ihtiyacın olduğunda yanıma gelmeyi unutma Jeongin." Demişti San ve bir anda ortadan kaybolmuştu, aah ne sinir.
"Size bir zarar verdi mi?" Diye sormuştu Minho. "Hayır vermedi, zaten verseydi Jeongin üstüne atlamaya hazırdı!" Abim bunu dediğinde onu sinirlendirdiğimi anlamıştım. Pek ses vermeden onu onayladığımı belirten sesler çıkararak ondan uzaklaşacaktım ama bir şey beni engellemişti, Ah daha doğrusu birisi, arkamı döndüğümde bu kişinin Hyunjin olduğunu gördüm Ah yine başlıyoruz. "Nereye gidiyorsun?"

"Sana ne" Deyip kolumu almıştım ama bu sefer de önüme kalkan koymuştu "Cidden bu kalkanın beni durduracağını düşünüyor musun?" Dediğimde kollarını birleştirmişti. "Amacım seni durdurmak değil yavaşlatmaktı" Demişti aah her neyse önümde ki kalkanı çektikten sonra odadan çıkıp ormana doğru gitmiştim, ormanın içinde çok güzel bir şelale vardı oraya gitmek beni rahatlatıyordu, neden bilmiyorum. Ormanın içinden daha hızlı geçmek için kurduma dönüşüp koşmaya başlamıştım. Kısa bir süre içinde şelalenin yanına gelmiştim çok güzel gözüküyordu. Suyun yanına doğru yürümeye başladım ve yere çöküp oturmuştum, burayı çok seviyorum burası bana huzur veriyor. Elimi suyun içine sokmuştum ama su çok soğuk olduğu için elim uyuşmuştu. Delice bir karar verip suyun içine girmeyi düşünmüştüm ve öylede yaptım. Üstümde ki tişörtü çıkarıp kenara koymuştum.

Suyun içine girdiğimde bütün soğuk suyu vücudumda hissetmiştim, soğuk su beni kendime getiriyordu aynı annem gibi. Annemin su ile bir bağlantısı vardı suyun içinde yaşayan balıklara bakarken derinlerde güneşten gelen ışığı yansıtan bir şey vardı. Ne olduğunu merak edip suyun derinliklerine indim, suyun içinde gözlerimi açmıştım ama biraz bulanıktı bu bir kolye benziyordu elime alıp yukarı çıkacakken bir şey ayağımdan tutup beni aşağıya çekmişti ne olduğunu göremiyordum onu güçlerim ile vurmaya çalıştım ama işe yaramamıştı sanki bir gölge gibi ama değilmiş gibiydi güçlerim içinden geçiyordu, ne kadar ondan kurtulmaya çalışsam da başaramamıştım gittikçe daha derine iniyordum bilincim kapanmaya başlamıştı en son hatırladığım bir ses ile bir gölge idi başka bir şey yoktu.


Alpha ~hyunin~Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora