14.bölüm

171 116 171
                                    

Selamlar ben geldim bölüme başlamadan önce kitabımda ki baş karakterlerin gerçek olduklarını biliyorsunuz. Şimdi onların watty hesaplarını etiketleyeceğim

prowess9 =Betül

sonintihar =Yasemin

kemalxx =Kemal

Vee tabi ki ben =Sena

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Etkinlik sona ermiş ve herkes eşyalarını toplayıp evlerine gitmek için hazırlanmıştı. Annem benim bu gece Yasemin'in evinde kalacağımı sanıyordu. İşten geç saatte çıktığım için hergün yeni bir bahane üretmem gerekiyordu. Ve hazır yalan söylemişken bu gece eve gitmek istemedim.

Aklıma içeride içecek standının yanında konuştuğum kız geldi. Beni hastane bahçesinden içeriye yakışıklı birinin taşıdığını söylemişti. Acaba kim?

Merakıma yenik düştüm. Ve açıkçası biraz da canım sıkıldı. Yani kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı ve aksiyon filmlerine çok özeniyordum. Kafamda şuan öyle bir plan vardı ki tek başıma aksiyon filmi çekeceğim. Herkes uyuduktan sonra gizlice kamera odasına girip beni kimin taşıdığını öğreneceğim. Ve kafama ne atıldığını.

Aslında bunun için bu kadar zahmete katlanmama gerek yok ama dediğim gibi işte. Bu aralar canım çok sıkkın ve aksiyon arıyorum.

Aksiyon filmlerindeki gibi etrafima baka baka ve saklanarak otobüs durağının yolunu tuttum. Biri beni bu şekilde görse deli sanabilirdi. Ama banane ki yani. O kişi beni bir daha nerede görecek?

Otobüsten inip hastaneden içeriye girdiğimde garip hareketlerim lobideki kadının dikkatini çekmesin diye şekül şukul yapmadan içeri girdim. Kamera odası hastanenin 4. Katındaydı. Saate baktığımda 00.35 olduğunu gördüm.

Asansöre binip 4. kata çıktığımda koridorun boş olduğunu görmemle sırıtmama engel olamadım. Kapüşonlumun şapkasını başına geçirip koridordaki kameralara yüzümü göstermemeye dikkat ederek kamera odasının önüne geldim.

Kafamdan tel toka çıkartıp kilide sokup sağlı sollu bir şeyler yaptım ama kapı açılmadı. Ama bu filmlerde hep işe yarıyordu ya. Ben şimdi nasıl içeri gireceğim ki?

Kapının önünde 2 dakika kadar bekledikten sonra aklıma kapının kilitli olmayabileceği geldi. Kapının kolunu yavaşça indirdiğimde kapı açıldı. Aferin gerizekalı boşuna aksiyon şeyetmişsin.

İçeriye parmak uçlarımda girip kapıyı kapattım. İçerisi çok karanlıktı. Köşede tekli bir koltuğun üzerinde bir adam horluyordu. Sanırım bu adam buranın bekçisi gibi birşeydi. Etrafa bakınırken önümdeki bilgisayarları farkettim. Hemen gidip çarşamba gününün tarihini yazdım. Çünkü benim bayıldığım gün o gündü.

Saati tam olarak bilmediğim için o saate yakın bir saat açıp izlemeye başladım. Kayıtlar ilk başta gayet normaldi. Sonra ben dışarıya çıkıyordum. Sinirli ve suçlu bir tipim vardı. Aha buldum, kafama gelen nesnenin yeri görünmüyor. Kameraların kör noktasına denk gelmiş. Dur lan bir dakika, WTF Nasıl lan beni tutan isimsiz duvar mıymış? Bak sen şu it bokuna.

Şoka girmek için daha sonra vaktim olabilirdi. Ama şimdi bir an önce buradan çıkmalıydım. Yavaşça kapıya doğru ilerlerim. Bir anda önünde durduğum kapı açıldı.
Tam ben düşmek üzereyken biri beni tutup, ağzımı kapatıp kapıya yasladı. Ben ne olduğunu anlamadan horlama sesi birden kesildi...

Düşersem KaldırDove le storie prendono vita. Scoprilo ora