2.BÖLÜM: KARMAŞIK HİSLER

12.4K 555 99
                                    

Canlarım merhaba karantinada sizlere süpriz yapmak istedim ve kısa da olsa bir bölüm yazdım. Umarım keyifle okursunuz. Oy ve yorumlarınızı sabırsızlık ile bekliyorum. 😍🙏

Hikayemi, Emre ve Ruşendil'i sevdiğiniz için sonsuz minnettarım. Ben de sizleri çok seviyorum.😍❤🙏

~~~~~~~~~

" Sesini ilk duyduğumda yaşadığım şoku anlatmam imkansız. O gün, o hastanenin acilinde benimle ilgilenen doktorun o oluşu, kaderin bize oynadığı bir oyundu. Sıcacıktı elleri, kokusu ise tarif edilemezdi... Sesindeki çaresizlik ve telaşı hissetmemem mümkün değildi. Benimle ne konuşacağını, nasıl konuşacağını bilemiyordu. Gerçi ikimize de söyleyecek bir söz bırakmamışlardı. Biz istesek de istemesek de artık kaderimiz birdi. Ben de korkmuştum. Eli elime ilk değdiği an irkilişim bu yüzdendi. Suçlu bir çocuk gibi karşısında titreyişimi durduramamıştım. Ellerim nereye sığınacağını bilemezken, ellerinde kaybolmuştu. Ne kötü bir söz ne de başka birşey söylememişti bana. Kurulması gereken birkaç cümleden ibaretti sohbetimiz. Anlamıştım... İkimizin de birbirimizden bir farkı yoktu. O da zifiri karanlıklar içinde savruluyor, bir çıkış yolu aramaya çalışıyordu. Yüreği güzel bir adamdı Emre. İyi bir adam olduğunu bana ilk dokunuşunda anlamıştım anlamasına ama bu herşeye yetecek miydi? Geleceği kimse bilemezdi. Sevdanın yasak olduğu yüreklerimiz, belki iyi birer dost olurdu... "

Ruşendil daktilosunun tuşlarından çekti parmaklarını. Yazdığı kağıdı dosyasının içine koyup dosyanın kapağımı kapattı. Üzerini değiştirip pijamalarını giyindi. Yatağına yattığında battaniyesine sıkıca sarıldı.

Gözlerinden akan yaşlar yüreğinin yangınını söndüremezdi. O öyle bir yangındı ki , küle dönse de yüreği yanmaya devam ederdi.

Abisi geldi aklına... Ona kızgın mıydı? Hayır... Kızgınlık, hissettiği duyguların yanında hafif kalırdı. Abisine kırgındı Ruşendil.

Masal gibi dinlediği o sevdasının sonunda kendisinin hiç düşünülmeden kurban edileceğini nereden bilebilirdi ki...

Yazık olmuştu ikisine de.. Belki de kendisinden çok Emre'ye... Böyle güzel kalpli bir adamın kaderinde kendisi olmamalıydı. O sevdiği, aşık olduğu kadınla mutlu olmayı öyle çok hakediyordu ki.

Daha sevdaya çocuktu Ruşendil. Sevmesini bilmeyen ve hiçbir zaman bilmeyecek bir yüreğe sahipti.

Peki ya Emre, Ruşendil'e söylememişti ama belki de bir sevdiği vardı. Ya da bir beklediği... Hasret ölüme eşdeğerken, bir ömür yaşarken ölmeye nasıl dayanacaktı yüreği?

Elinin tersiyle gözlerinden akan yaşları sildi Ruşendil. Komodininin üzerinden telefonunu alıp tuş kilidini açtı. En yakın arkadaşı, Rozerin'in ismini rehberde bulup arama tuşuna bastı.

Rozerin, telefonunun zil sesiyle zorla uyanıp bu saatte kimin aradığına baktı. Ekranda Ruşendil'in ismini gördüğünde korkuyla yatağında doğruldu. Hiç bekletmeden ekrandaki yeşil tuşa basıp aramayı cevapladı.

"Kuzum, hayırdır bu saatte? "

Ruşendil yatağında doğrulup başucundaki demirlere sırtını yasladı. Bir elinde telefon varken diğer elini boğazına götürüp derin bir nefes çekti içine. Konuşmak, boğazında cam parçaları varken öyle zordu ki.

" Rozerin... Ben hiç iyi değilim. "

Rozerin, Ruşendil'in sesini duyduğunda gözlerinden yaşlar sicim gibi akmaya başladı. En yakın dostunun, kardeşinin canı acıyor, bile bile ölüme gidiyordu ve onun elinden hiçbir şey gelmiyordu.

RUŞENDİL (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin