IV

1K 128 15
                                    

'Taehyung, ne yaptım dedin sen?'

Jungkook gözlerinden ateşler saçarak karşısındaki çocuğu doğru ilerliyordu.  Onun bu hâli ise Taehyung'u sadece güldürmüştü, sevimli göründüğünü düşünüyordu.

'Onları birbirine aşık ettirdim.'

Taehyung'un her zamanki gamsız halleri bu sefer Jungkook'un sinirini attırmıştı, damarlarındaki kanın gittikçe ısındığını hissediyordu.

'Aşk oklarını kafana göre kullanamazsın, Tae! Üstelik onların ikisi de erkek!'

'Jungkook, saçmalamayı kes. Bu günah işlememe çaban sıktı artık beni.'

Taehyung, onu bileğinden yakalamış ve kendine yaklaştırmıştı. Jungkook karşı koyamadı, ittiremedi. Neden bir şey söyleyemiyordu?

Taehyung yavaşça elini karşısındaki çocuğun göğsüne götürmüş ve işaret parmağını kalbinin üstüne doğru bastırıp adeta ezmişti.

'Çünkü kalbinin dibinde, tam da burada, en derinlerde. Kocaman, simsiyah bir günah var Jungkook. Gittikçe büyüyor, seni içine alacak ve hapsedecek. Bir süre sonra bütün benliğin o günahla kapanacak, ondan başka bir şey düşünemez olacaksın.'

Jungkook ise yutkunup hafif bir korkuyla gözlerini Taehyung'a dikmişti. Bu kadar büyük bir günahı varsa mahvoldu demekti, öğrenmesi gerekiyordu.

'Neymiş o günah?'

'Beni seviyorsun, Jungkook.'

Büyük olan melek sırıtarak geri çekildi ve arkasını dönüp gözden kayboldu. Arkasında ise elini kalbine, kalbini yerlere koyan, kafası karışık bir Jungkook bırakmıştı.

god's son // taekook Where stories live. Discover now