》iç karışıklık

2.7K 100 102
                                    

Sefa&Emir

Sırtımdaki siyah, hummel marka çantamı son anda omzumdan kayıp çamurlu suya düşecekken yakaladığımda, önce bir küfür savurmuş ardından ise Allah'a şükürlerimi iletmiştim.
Bugün çok fazla sakarlıklarım olmuştu ve eğer bu çanta da sakarlıklarımın bedeli olup suya düşseydi, delirmekten beter olurdum.

Bahçe kapısının şifresini girip yurda giriş yaptığımda, Barbaros ve Serhat'ın suratlarındaki acı bir ifadeyle mangal yaptığını gördüm.

"Barbo iyi harlayacaksın ateşi. Bir öğretemedim sana şunu-"

"Bak oğlum ben tatlıcı adamım bana bulaşma, al yaptım işte ne güzel yanıyor cayır cayır."

"Cayır cayırdan anladığın bu mu ağzına sı-"

Yanlarından geçerken ıslık çaldığımda, Barbaros ateşi yellemeyi bırakmış ve bana doğru dönmüştü.
"Sefa, kardeşim. Hoşgeldin ya.."

"Hoşgeldin Sefa, blackmeat yer misin?"

"O ne ya?"
Kaşlarımı çatıp sorduğumda, Serhat bana doğru bir gülüş atmış ardından ise Barbaros'a dönmüştü.

"Ne olacak? Kara et. Yaktı bütün etleri şu hale bak. Bizi öldürecek hayvan."

"Sen harla diye tutturdun olacağı buydu. Laf atma şimdi bana."

"Aynen kardeşim aynen, sen ne diye MasterChef'e katıldıysan zaten."

"Kanka ben rahat ortamda yapamıyorum, atmosfer lazım."

"Senin atmosferine-"

"Size iyi eğlenceler, ben kaçtım."
Birşey demelerini beklemeden yanlarından ayrıldığımda, 3 katlı olan yurda giriş yapmış ve merdivenlerden hızla çıkıp, bize ait olan odanın önüne geldiğimde kartımı okutmuştum.
Değişik bir sesle açılan kapıyı ittirip çantamı bir kenara attığımda, evde bir sessizlik vardı.
Bu hiç normal değil.

Hemen kapının yanındaki lavaboya girip ellerimi yıkadığımda, aynadan saçlarıma bakmış ve ıslak ellerimle hafifçe düzeltmiştim.

"Eray? Emir?"
Bir yandan içeri doğru seslenirken, ellerime tekrar su geçirmiş ve kuruladıktan sonra oturma odasına doğru ilerlemiştim.
Kafamı içeri doğru çevirdiğimde, Eray'ın koltukta yarım bir şekilde uzanmış, Emir'in ise Eray'ın göbeğine kafasını yaslamış müzik dinlediğini gördüm.

Bu görüntü hafifçe gülümsememi sağladığında, aklıma gelen fikirle gülüşüm iyice büyümüştü.

Hızlı adımlarımla mutfağa ilerlemiş ve bir bakış atmıştım raflara. Aradığım şey tam karşımda bana doğru bakarken, tek elimle kavramış ve oturma odasına giderken çalkalamaya başlamıştım.

"Uyanın bakalım, uyuyan güzeller."
Naif bir ses tonuyla uyanmamalarını umut ederek seslendiğimde, şeytani bir gülüşle daha da yanlarına yaklaşmış ve elimdeki krem şantiyi her ikisinin de yüzlerine sıkmaya başlamıştım.

Sıkmamla birlikte Eray aniden ayaklandığında, Emir de dengesini sağlayamamış ve yere yapışmıştı.

"O ne lan?! Yüzüme birşey geldi. Oh.. rüyaymış."
Eray kalbini tuttuğu elini anlına doğru hızla vurduğunda, krem şanti etrafa sıçramıştı.
Bu haline dev bir kahkaha patlattığımda, altımdaki halı ayaklarım altından kaymış ve popo üstü düşmemi sağlamıştı.

Ancak ben, canım acısa da bunu umursamayarak hâlen daha kahkaha atıyordum.

"Sefa, komik mi abi? Her yerim krem şanti oldu ağzına sıçtığım."
Eray krem şantiyi üstüne silip hızla tişörtünü çıkardığında, Emir ve ben arkamızı dönmüştük.

MasterChef | sefmirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin