Bölüm 8

19 2 0
                                    

Deniz'in tedirginliği hiçbir zaman üstünden eksik olmuyordu. Şimdi bir polis arabasındaydı ve ifade vermek için karakola götürülüyordu. Saatler önce bir yangına verdiği sebebiyetten dolayı en yakın arkadaşının abisini kaybetmesine neden olabilirdii. Ondan biraz önce ise en yakın arkadaşını korkuluksuz olan merdivenlerde görmüştü. Sağlıklı bir düşünce yapısına sahip olması böyle bir günde neredeyse imkansızdı ama abisinin şuan onun elini tutuyor olmasından çok büyük bir güç alıyordu. Bir süre anı bozmak istemedi. Sanki sürekli dolan bir güç kotası vardı abisiyle temas ettiğinde. O kotanın dolduğunu farkettiğinde ise:

"Gözüne ne oldu?" diye sordu Deniz. Onu ilk gördüğü andan beri aklındaydı bu soruyu sormak ama bir türlü fırsatını bulamamıştı. Bu soruyu her ne kadar bir polis arabasında sormak tuhaf olsa da Ahmet buna cevap vermekten çekinmedi:

"Dayak yedim."

"Neden?"

"Bank kavgası."

"O da ne be?"

"Sessizlik." dedi polis ve konuşmaya devam etti "Bunların hepsini zaten soracaklar, geldik sayılır."

Polis, o kadar sert bir tavırdaydı ki; Deniz, bulunduğu durumdan korkuyordu. 

Çok geçmeden araba durdu. Kapıda bir sürü kalabalık vardı. Slogan atıp duruyorlardı. Bir çeşit protesto gibi bir şeydi. "Neden bir karakolu protesto ederler ki?" diye sordu Ahmet arabanın içinde bulunan ve inmeye cesaret edemeyen polislere. "Akşam haberlerde görürsün zaten." dedi polis gazetecileri göstererek. Polis hem korkuyordu hem de onların yanında sakin tavrını korumaya çalışıyordu. Uzun bir süre arabada kaldılar. Etraflarını çevik kuvvet sarıyordu. Camlara vuran insanlar arabanın içindeki herkeste panik yaratıyordu. 

Kısa süre sonra çevik kuvvet kalabalığı arabadan uzaklaştırıp arabanın etrafını sarmıştı. Ahmet hala bir sürü karakol varken neden protesto edilen bir karakola götürüldüklerini merak ediyordu. Bir nedeni olmalıydı ve bu neden kesinlikle onun hoşuna gidecek bir şey değildi. 

Etraf biraz olsun sakinledikten sonra hızlı bir şekilde arabadan dışarı çıktılar. Polisler o kadar sert davranıyordu ki Ahmet ve Deniz kendilerini seri katil gibi hissetmişlerdi. Bu olay gururlarına baya dokunmuştu. Hatta muhtemelen akşam haberlerinde bile kendilerini görebilirlerdi. Polislerin bunca hınç davranma nedeninin yaşadıkları stresten dolayı olma ihtimali vardı.

"Ama neden?"

Bu sorunun cevabını Ahmet, karakola girdiği andan itibaren etrafta aramaya başladı ama onlar dışında hiçbir sivil gözükmüyordu etrafta. Gazetecilerin ve protestoların yangından dolayı olmadığını düşünürsek muhtemelen polislerden biri büyük bir suç işlemiştir diye düşündü Ahmet ama bunu sormaya cesaret edemiyordu. Yaka paça sorgu odasına doğru çekiliyordu. Polislerden biri "İfade alındıktan sonra serbestsin." dedi Ahmet'e bakarak. Ahmet, bunu zaten biliyordu çünkü hiçbir sorun yoktu. Bir şey de yapmamıştı. Deniz ile başları eğik bir şekilde yürürken birbirlerine bakıyordu. "Önce sen?" dedi polis. Ahmet'i göstererek. Her ikisini de ayrı ayrı sorgu odasına alacaklardı. Olması gereken de buydu. Birbirlerinin etkisi altında kalmamaları gerekiyordu ama Ahmet'in kafasında hala soru işaretleri vardı. Neden hastanede bu kadar kibar olan polis memurları karakola yaklaşınca onlara oldukça sert davranmıştı?

Ahmet sorgu odasına girince içeri orada bulunan tüm polislerden daha kalıplı ve sert bakışlı bir adam girmişti. Muhtemelen tüm soruları Ahmet'e bu adam soracaktı. Ürkütücü gözüküyordu ama konuşmaya başlayana kadar. Konuşmaya başlayınca içerisinde çok kibar bir adam yattığını rahatlıkla anlamıştı Ahmet.Bir insanın sesinin onun karakteri hakkında çok net bilgi verdiğini göstermişti hayat ona. Sesiyle birlikte diksiyonun da ne denli önemli olduğunu iyi biliyordu. Bu yüzden karşısındaki polisten korkmadı. Hatta ona saygı gösterdi. Kendini iyi ettiği polisin her halinden anlaşılıyordu. Dış görünüşü hariç. Ahmet, derin bir oh çekti ve önyargısından dolayı kendinden utandı. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 18, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Deniz KentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin