28 - Şiddet

315 25 166
                                    

Multimedya; Yazgı

İyi okumalaar 💃

"Madem sen şiddet seviyorsun. Şiddetine şiddetle karşılık vermek gerek değil mi?"

"Şiddet severim. Ama senin üstüne 20 kızlada gelmem. Ne oldu? Tek başına gelmekten korktun mu?" dedim alayla sırıtarak.

Yazgı yaralıydı. Mevsimin ayağı sıkıntılıydı. Geriye Zelal ve ben kalıyordum sadece. 2 kişi 20 kişiye karşı nasıl halledecektik? Yudum bu kadar şerefsiz bir insan mıydı?

"Böyle söyleyerek beni daha fazla sinirlendiriyorsun ama. Bu senin için iyi bir şey değil" yüzümdeki sırıtmayı silip anında ciddileştim.

"Yazgıyla mevsime dokunmayacaksın. Eğer içinde biraz insanlık varsa o ikisinin üzerine kimseyi yollama. İkiside yaralı" dedim dişlerimi sıkarak.

"Ne? Saçmalama" diyen sesi geldi mevsimin. "Ben iyiyim. Yazgı sen geride dur" diye de devam etti.

"Bende iyiyim. Bayadır da dövmüyorum zaten" dedi yazgıda. O sırada yudum konuştu.

"Bu isteğini kırmayacağım Umaycığım. Çünkü benim derdim onlarla değil. Seninle. Hem böyle olunca daha çok canın yanar" dedi ve alayla kahkaha attı.

2 hafta önce yüzüne bıraktığım yara izleri bile hala duruyordu.

"Korkuyorsun sen kızım. Benim karşıma tek başına çıkmaktan korkuyorsun. Birde beni buraya getirmek için saçma sapan oyunlar oynamışsın" dedim az önce ağlayarak bizi buraya getiren, şimdi sırıtarak yudumun yanında bekleyen kıza bakarak.

"Bana mesaj atsaydın ben yine de gelirdim. Çünkü ben senin gibi ödlek değilim. Böyle oyunlara gerek yoktu yani" evet giderdim. Bana mesaj atarak buraya çağırsaydı yalnız gelirdim. Böylece kızlar bulaşmazdı.

"O gün seni dövememiştim. İçimde kalmıştı. Bugüne nasipmiş" dedi zelal sırıtarak ve arkasını dönüp konuşmaya başladı. "İkinizde geride durun. Sakın gelmeyin" dedi sert sesiyle. Sonra da hırkasını çıkarttı. Kavgaya hazırlanır gibi bir hali vardı.

Ondan özenip bende hırkamı çıkarttım. Kenara bir yere attım elimdeki hırkayı.

Çok fena havaya girdim lan.

Zelal bileğindeki tokayla saçını toplarken arkamı dönüp kızlara doğru ilerledim.

"Sakın araya girmeyin. Şimdi değil birazdan kavga başladığında hemen yağızların yanına gidip haber verin tamam mı? Yudum gittiğinizi görmesin sizi de kavgaya dahil edebilir. Çok fazlalar. Zelalle ne kadar dayanabilirim bilmiyorum" dedim fısıltıyla. Kafalarını salladılar.

"Yazgı gidip haber versin. Ben gireceğim. İtiraz kabul etmiyorum. Hemşire bir kaç saate geçer demişti. Üzerinden kaç saat geçti umay. Sen ne dersen de bende gireceğim" dedi mevsim ve hızla zelalin yanına gitti.

Ne dersem diyeyim mevsimi durduramazdım bu saatten sonra. "Sakın yazgı. Ben de gireceğim deme. Sen git ve yağızlara haber ver. Daha fazla uzatma yazgı" dedim ve bende kızların yanına gittim.

Yanlarına vardığım gibi zelal yudumun yüzüne yumruk attı. Ben genelde ilk hamle olarak saça yapışırdım ama bu da iyiydi.

Sonra sırıtarak bana döndü.

"Nasıl vurdum ama?" elimde mükemmel anlamda işaret yaptım. "Bir ara bana da öğret" dediğimde kafasını salladı ve kafasıyla bir yeri işaret etti.

"Evet sen sana yaklaşmakta olan kızı yere düşürdükten hemen sonra öğreteceğim" zelal böyle der demez arkama dönüp bana yaklaşan kızın ayağına çelme taktım. Yere düştüğünde karnına tekme indirip tekrar zelale döndüm.

Sokak Lambası Where stories live. Discover now