Hepinize yeniden iyi akşamlar efendim. Uzatmadan konuya gireyim.
Bugünkü konumuz; Sinemaların korku filmleri ve kahramanları.
Aslında inanılmaz bir karasızlık arasında kalmıştım. İlk başta size deprem konusu yazmayı düşündüm. Ancak deprem çok araştırılması gereken bir konu ve nedense hiç içime sinmiyor.
Ondan vazgeçip İstanbul'un fethini konu alan bir makale yazmak istedim. Ancak onu da önceki konumuzun yine İstanbul olmasından sıkılacağınızı düşündüm.
Bu konuyuysa, son zamanlarda izlediğim korku filmlerinden çıkardım.
Bu hafta iki korku filmi izledim. Bunlardan biri "Espace Room - Kaçış Odası (2017)"
Bir tanesi de "Hallowen - Cadılar Bayramı (2018)"
Bu filmlerin konusunu size kısaca anlatmak isterim.
Espace Room - Kaçış Odası (2017): Korkuyu seven, hatta hastası olan iki genç erkek, yanlarına aldıkları sevgilileriyle birlikte, son zamanlarda ünlü olan bir oyun olan Kaçış Odası'nı denemek isterler. Oyun ise şöyledir: Ekip içeri girince elli beş dakikalık bir süre başlar. Ekip bu süre içerisinde oda içindeki bilmeceleri çözüp odadan kurtulamak zorundadırlar. Eğer başaramazlarsa oyun biter ve kaybederler. Tehlikesiz, eğlenceli bir oyundur.
Ancak oyun sahibi, şehrin dört bir tarafında açılan yeni Kaçış Odaları'ndan rahatsızdır. Oyununa korku katmak için bir antikacıya gider. Orada gözüne bir sandık ilişir. Ancak antikacının sahibi, bu sandığın lanetli olduğunu, içinde bir iblisin yaşadığını, sandık açılmadığı sürece bir sıkıntı olmadığını söyler. Satılık vermez. Ancak adam, sandığı o kadar beğenmiştir ki, sandığı kaçırıp Kaçış Odası'na yerleştirir.
Ardından iki çifti oyun için ağırlar. Oyun kurallarını anlattıktan sonra, gençleri içeri yollar ve süreyi başlatır. Ancak, oyunun korkunç olması için sandık ve ayakları zincirlenmiş bir adam da odanın içindedir.
Oyun başlar. Gençler odadan kurtulmak için ipucu ararken sandığı açarlar. Sandığın içinden çıkan iblis, ayakları zincirlenmiş adamın içine girer. Bundan sonra, oyun gerçek olur. Gençler, elli beş dakika bitmeden, hem odadan, hem de iblisten kurtulmak zorundadır...
Filmi izledim ve oldukça beğendim. Kalan filmlerini de en yakın zamanda izlemek istiyorum.
Şimdi gelelelim Hallowen filmine.
Hallowen - Cadılar Bayramı (2018): 1978 yılında Michael Mysers adında ki biri, dört genç masum insanı öldürür. Ardından hapse girer. Hapiste uzun yıllar kalır. Bir gece, cezaevi otobüsünün kaza yapmasıyla birlikte, Michael Mysers kaçmayı başarır. Önce, kendisi hakkında bilgi sahibi olmak isteyen iki gazeteciyi bir benzinliğin tuvaletinde işçilerle birlikte öldürür. Maskesini geri alan Michael, Cadılar Bayramı gecesinde cinayetlerini işlemeye başlar. Ancak onu bekleyen biri daha vardır.
Kırk yıl önce aynı günde Michael'in öldürmeye çalıştığı, Laurie Storide'de Michael'ı beklemektedir. Bu korkunç ve kanlı karşılaşmanın sonucunda, hayatta kalan kim olacaktır?
Bu filmi de aynı gece Kaçış Odası'ndan sonra izledim. İki film de korkutucu ve tadındaydı. Ancak size anlatacağım korku filmleri bunlardan ibaret değil. Şimdi size eskiden izlediğim Annebelle 3 filmini anlatayım.
Annabelle 3 (2019): Evli bir çiftin büyülü ve kapalı odasında duran Annebelle bebek, camla kaplı alan içerisinde tehlikesiz bir oyuncak bebektir. Ancak o cam alandan çıkıp kendisine gezme imkanı bulursa, bu bebekten kaçmak o kadar da kolay olmayacaktır.
Genç bir kızın o bebeği cam ardından çıkarmasıyla, olaylar başlar. Başta sadece halusinasyonlarla bela olsa da, karanlık çöktükçe, Annabelle'in de tehlikesi giderek artacaktır.
YOU ARE READING
DENEMELER
Non-FictionUzun süredir bu sayfada deneme ve makaleler yazıyor, okuyucularıma sunuyorum. Konu sınırlaması olmadan özgür bir yazım kullanıyorum. Belki bir Montaigne değiliz ama onun öğrencileriyiz.
