Bölüm 4: Sorgu

1.1K 168 299
                                    


Keyifli okumalar.

_____

Bölüm 4: Sorgu

Sakin kalmaya çalışarak nefesini verirken kapıyla karşı karşıya gelmiş ve duraksamıştı. Eli kapı koluna giderken heyecanlandığını biliyordu çünkü eli titriyordu. Duygularını kontrol etmeye çalışırken kendisine her şeyin iyi gittiğini hatırlattı.

Her şey buraya kadardı. Günlerdir sürdürdükleri çalışma bir sonuca varmıştı artık. Başarılı bir sonuca hem de. Şimdi odaya girecek ve onunla tanışacaktı. Günlerdir uykusuz kalmasına, bu kadar yorulmasına ve yıpranmasına sebep olan, kendisiyle saçma bir şekilde iletişim kurmaya çalışan o şahıs sonunda ellerindeydi. O yakalanmıştı.

Hoseok ve Yoongi'nin anlattıklarından sonra kameralardaki şahsın kimliği tespit edilmişti ve gerisi çorap söküğü gibi gelmişti. Şu an o odada sorgulanmak için bekliyordu ve bu sorguyu gerçekleştirecek olan kişi ise Jungkook'du. Jin'in duyduğu öfke davranışlarını kontrol etmesini zorlaştırdığından dolayı sorguyu Jungkook'un yapması daha mantıklı bulunmuştu. Jin buna da öfkelenmişti fakat bunu diğerlerinin umursadığı yoktu. Hiçbirinin odak noktası bu değildi.

Jungkook şimdilik içeri tek başına girecek ve Hayalet'in suçunu itiraf etmesini sağlayacaktı. Eğer itiraf etmezse kısa bir moladan sonra ekipteki birkaç arkadaş da olaya dahil olacak ve sorgulamaya tekrar başlanacaktı. Aylar süren bu cinayetleri nasıl işlediğini anlatması gerekiyordu. Suçunu itiraf etmesi önemliydi çünkü ellerinde yeterli kanıt yoktu.

Telefon verilen birisinin kısa bir süre sonra vahşice öldürülmesi kimseyi suçlu yapmazdı. Fakat onlar biliyorlardı. Suçluyu bulduklarına eminlerdi. Bunu sadece kanıtlamaları gerekiyordu. Ve Jungkook bunun için hazırdı. Bu anı çok beklemişti. Şimdi içeri girecek, seri katilin karşısına oturacak ve ekip arkadaşları camın ardından onları izlerken sorguya başlayacaktı.

Kapının açılışı sessizliği parçalarken yaşanan durumun gerginliğinden dolayı camın ardında bulunan ekipten birkaç kişi yutkunmuş ve heyecanla beklemeye devam etmişlerdi. Sanki soluksuz izlemiş oldukları bir dizinin yeni sezonu gelmiş ve en heyecanlı yerinden devam ediyormuş gibi heyecanlanmışlardı. Sorgunun hemen başlamasını istiyorlar ve Hayalet'in neler söyleyeceklerini merak ediyorlardı. Artık bir dakika daha bekleyemezlerdi.

Jungkook'un da onları bekletmeye niyeti yoktu. Verilecek olan cevapları belki de en çok o merak ediyordu. Kendisini seri katilin karşısındaki sandalyeye yavaşça bıraktı. Surat ifadesi her zamanki gibi dümdüz, hiçbir şeyi belli etmezken bakışları da seri katilin üzerindeydi. Yirmilerin sonunda olan bu adamın duruşu hiç de belalı birini andırmıyordu. Özellikle seri katil olduğu düşüncesi dışarıdan bakan biri için imkansız sayılırdı. Esmer bir tipti. Duruşu, kıyafeti tam bir beyefendi gibiydi. Jungkook buna şaşırmadı. Çoğu kişi böyleydi, göründüğü gibi değildi. Mesleği ona çok şey öğretiyordu, öğretmeye de devam edecekti.

Seri katil, Jungkook'un suratına bakmıyordu. Kafası, masanın üzerindeki ellerini görebilecek derecede eğikti. Jungkook odaya girdiğinden beri bakışlarını ellerinden çekmemişti.

Jungkook sakince bir nefes çekti ve ellerini masanın üzerinde birleştirirken birazcık öne doğru eğildi. "Bay Kim, neden burada olduğunuzu biliyor musunuz?" diyerek sorguyu başlatmış oldu.

Adamın bakışları o an Jungkook'u buldu. Sessizlik kısa sürdü. "Bilmiyorum. Belki sen bana anlatmak istersin?" Kalın ses tonu oldukça sakin çıkmıştı. Hatta yüz ifadesi değişmese de ses tonundaki alaycılık hissediliyordu.

Ciddiye alınmıyor olmak Jungkook'u sinirlendirmişti. "Demek bilmiyorsun. Pekâlâ, öyleyse bildiğin şeylerden bahsedelim. Mesela Hayalet'in cinayetlerinden. Bu konuya fazlasıyla hakim olduğuna eminim." dedi.

Ghost | TaekookWhere stories live. Discover now