16. Bölüm "HER ÇİÇEK SOLAR/PART 2"

10.8K 855 295
                                    

Selammm🐣
Size bir parça sırların ortaya çıktığı o bölümü getirdim.
Oy vermeyi unutmayın ❤️

Oy vermeyi unutmayın ❤️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


16. Bölüm "HER ÇİÇEK SOLAR PART 2"

⚓️


Doktorun Hanzade hakkında olan bilgilendirici konuşması bitene dek bakışları Ali Karan'ın gözlerinden çekilmedi. Karmakarışık bir zihinle bir Ali Karan'a bir doktora baktım. Doktorun dikkatini çektiğim söylenemezdi lakin Ali Karan'ın tereddütlü bakışları sürekli gözlerime değiyordu. Öyle büyük bir tereddütle bakıyordu ki gözlerime bakışları doktorun bile dikkatini çekmişti. Kısa bir an doktorla da göz göze geldik. Saniyelik bir bakışma kadar kısaydı. Doktorun gözleri tekrar Ali Karan'ı buldu. Sonra tekrar mavilerime döndü ve "Anladınız değil mi?" Diye sordu.

Elimi yavaşça göğsümün üzerine yasladım. "Ben mi?"

"Evet," Dedi doktor, Ali Karan derin bir soluk verdi. "Daha önce Hanzade Hanım ile birlikte gelmemiş miydiniz?"

"G-geldik ama..."

"Lütfen söylediklerimi aynı şekilde iletin." Dedi sözlerimin devamını dinleme gereği duymadan. Bakışları tekrar Ali Karan'ı bulduğunda bu kez de Dağhan'ın durumu hakkında kısa bir bilgilendirme geçerek yanımızdan ayrıldı.

"Tüm konuşma boyunca gözleri senin üzerindeydi." Diye mırıldandım doktorun ardından bakarken. "Hanzade'yi sana anlatıyor-" Diye devam eden sorgum Ali Karan'ın gözlerinde toplanan bir hüzün dalgası ve "Nilüfer sonra konuşalım." Demesiyle dudaklarımın arasında soldu gitti. Ben sorularıma bir cevap bulmaya çalışırken Ali Karan beni garip bir bilmecenin içine itiyordu. Tek bir soru sormama tek bir söz söylememe bir kez daha izin vermeden beni arkasında bıraktı. Hızlı hızlı adımlarla kaçar gibi doktorun arkasından ilerledi. Ben yine arkasında kaldım, öylece baktım ona.

Doktorun Hanzade hakkında olan sözlerinin Ali Karan'a söylediğinden zerre şüphem yoktu ki Ali Karan'ın hâli tavrı da bunu açık bir şekilde onaylıyordu.

Derin, sıkıntılı ve fazlaca yorgun bir nefes çektim içime. Bazı anlarda kendimi bir labirentte hissediyordum ve doğru yolu bulma ümidim git gide tükeniyordu.

"Yenge!"

Önüme dökülen saçlarımı, avuç içimi yüzüme sürte sürte geriye ittim. Sesli soluğum dağıldı tenha koridorda. Bir gülsem bin ağlıyordum ben.

"Yenge!"

Hanzade'yi aramak istedim. Gerçi onun da bildiği bir şeyler olduğunu sanmıyordum ama o benden daha mantıklı tahminler yürütür, benim görmek istemediklerimi gözüme gözüme sokardı. Telefonu almak için elimi cebime uzattığımda başımda bir bela gibi kalan mektup değdi parmaklarıma.

NİLÜFERWhere stories live. Discover now