Kapının Önündeki Adam

347 81 35
                                    

Gözlerimi notlarıma dikmiş boş boş bakınıyordum. Keşke mühendislik okumasaydım oyunculuk varken neden mühendislik seçersin ki ? Kaşlarımı çattım ve önümdeki kitabı ittim. Telefonumu aldım ve en yakın arkadaşım olan Jenna'yı aradım. Biraz onunla takılmaya ihtiyacım vardı gözlerimin altındaki morlukları kapattım sonra hafif bir makyaj yapıp çıktım. Onu görünce mutlu oluyordum. Jenna ile kahve içtik ve bana hayatımda duyduğum en kötü şeyi söyledi. Her genç kızın en büyük korkularından biri en yakın arkadaşının taşınmasıdır. Jenna'nın bir kaç gün sonra taşınacağını öğrendiğimde gözlerim dolmuştu ama onun için iyi olacaktı. Ve bir arkadaş onun adına sevinmelidir. Bende sevinmiş gibi yaptım. Eve gittim duşumu aldım ve yatağıma uzandım. Ama aklımda o vardı ona çok alışmıştım, benim için bir aile gibiydi. Şimdi onsuz ne yapacaktım bilmiyordum.
Bunlara düşünerek derin bir uykuya daldım.

Sabah kalktım mutsuzdum hemde hiç olmadığım kadar. Birkaç şey atıştırıp evden çıkmak amacıyla hızlıca giyindim mutfağa girdim bir kahve yapıp  bir sandviç hazırladım kendime.Evden adımımı atar atmaz bir kulübe gördüm .Dün orda olmadığına emin olduğum bir kulübe.Doctor who dizisindeki mavi kulübe.Kendimce gülümseyip yoluma devam ettim. Adımlarımı geri aldım ve kulübenin kapısını çaldım. "Orda kimse var mı?" İçerden ses gelmeyince yoluma devam ettim. " Kim var orda Vastra eğer yine sensen hayır o işleri bıraktım." Geri döndüm ve kapıyı açtım. "Kapıyı nasıl açtın" dedi yeşil gözlü papyonlu adam. Gözlerime inanamıyordum Doctor Who dizisindeki kulübedeydim. Mavi polis kulübesinde!! "Kapıyı nasıl açtın !!" diye devam etti papyonlu uzaylı. Açıktı, dedim. Gülümsedi, o sen olmalısın, dedi. Kim ben olmalıyım, dedim. Cebinden çıkarttığı anahtarı bana uzattı. Sonra kaşlarını çattı. Ama bunu artık yapmıyorum, dedi. Sen Doctor'sun, dedim. Evet ve sen, dedi. Melody dedim. Melody Williams. Bir dakika dedi olamaz. Ne olamaz, dedim. Annen Amelia Pond mu, dedi. Ben bilmiyorum onları tanımıyorum, dedim.

Bana baktı, ve sarıldı. Anlamıyorum, dedim. Beni sonikledi ve "O sensin" dedi. Kim benim? dedim. River Song yani Melody Pond en yakın arkadaşlarımın kızı ve eşim. Hop hop dur orda ben evli değilim sevgilim bile yok!!! dedim. Buna mı takıldın diye sordu. Evet dedim kızararak. Aynı görünmüyorsun dedi. Rejenearsyon mu geçirdin diye sordu. Hayır dedim. O zaman geçireceksin dedi. Neyden bahsediyorsun sen bakışlarımı üzerinden çekmem biraz zaman aldı. Nereye gitmek istersin Mels diye sordu. Bana sadece arkadaşlarım ve sevdiklerim Mels diyebilir dedim. Bir gün çok seveceğin biri olacağıma eminim dedi ve güldü. Bu uzaylı ile kesinlikle kaçacaktım...

Evet diziyle alakasız olcak hikaye çok takmayın o kısımları. Alex Kingston'ın olmasını isterdim ama kafamdaki yeni Melody'e pek uymuyor fotoğrafını bulup koyacağım daha sonra...

The Diary Of River SongWhere stories live. Discover now