The Diary Of River Song

Doktor'u Öldüren Kadın

(Medyaya bunu koymasam olmazdı)
Bu bölümü gulusundekidunya adlı kişiye ithaf ediyorum :)

Doktoru hep birini öldürdüğü bilinirdi .
Ama kimse bilmezdi kim olduğunu...
O kişi hariç!
Birçok kez de bunu belli etmişti River Song namı değer Melodi Pond.
Amy ve Rory'in kızı doctor 'un eşi ...

Doktor yıllar sonra Amy ve Rory ile buluşmuştu .
Bu onun öleceği yerdi biliyordu .
Ama onu kim oldurucekti bilmiyordum
River da her zamanki gibi yanindaydi.
Hep beraber oturup guluyorlardi.
Derken arkaya bir kamyon geldi .
'bu ne ?' dedi Amy
Kamyondan bir adam inip el salladı .
Bu adam savaş doktorunun tam kendisiydi .
'selam ' diye seslendi doktor da
'bu doktor ama ne yapıyor burda ?' dedim
'ben çağırdım ' dedi doktor .
'yanimiza gelecek mi ? ' dedi Amy
'gelecek gibi durmuyor !' dedi Rory
'gelmicek !' dedi sadece doktor .
Sonra önünü döndü .
Denizden bir astronot geldi beklediği andı .

'simdi beni iyi dinleyin ne olursa olsun sakin gelmeyin yanıma .'
'ne ?!' dedi Amy
'sakin gelmeyin ben bir bakicam '  diyerek astronota doğru yürüdü .
Tam karşısına geçti doktor .

Doctordan;

'anlamadigim şey ' dedi doktor karşısında River'i görünce 'neden?'
'uzgunum doktor ' dedi River ve elini uzattı .
İki silah sesi duyuldu.

Doktor yere düştü .
Görüyordu Amy koşmaya çalışıyordu .
River onu tutuyordu .
Rory soktaydj.
Ama River da soktaydi .
Astronot bir kez daha vurdu..
'bırak beni birşey yapmalıyız River.' dedi Amy.
'hiçbirşey yapamayız en azından şimdilik.' dedim.
'şimdilikten kastın ne?'
'hayatlarımız birbirine zıt ben onu en iyi tanıdığım zaman o beni tanımayacak belki çok küçük bir ihtimal ölmesini engelleyebilirim.'
'ama bu durağan bir nokta.'
'onun için.'
'haklısın.'
'ne yapacağız?'
'ben bilmiyorum siz ötede durun.' dedim ve ileriyi işaret ettim.
'o benim en yakın arkadaşım.'
'benimde tek yakınım eşim ama birşey yapamıyoruz şimdilik.' dedim ve derin bir nefes aldım.
'onun bedenini yakmalıyız.' dedim.
'yapma.' dedi Rory.
'bir zaman lordunun bedeni mucizedir. ölü bile olsa...'
'bunu yapamayız River.' dedi Amy ağlamaklı sesiyle.
'bakın emin olun bende istemiyorum ama o olsa bunu isterdi.'
'senin için kolay onu tekrar göreceksin.'
'öldüğünü bilerek.'
'ama yine de göreceksin.'
'BENİ TANIMAYACAK BİLE ŞİMDİ İZİN VER YAPMAM GEREKENİ YAPAYIM.'
'peki.'

Ona yaklaştım ve çok sevdiğim gözlerinin kapandığını gördüm. Ama bu imkansızdı ben 12 ile tanışmamış mıydım? Demekki eninde sonunda bir yolunu bulacaktım. Bedenini kayığa kadar taşıdık ve cebimden çıkardığım kibritle yaktık. Hayallerimin küle dönüşünü izlemek gibiydi sevdiğim kişiyi küle çevirmek...

Yere oturdum ve kendimi ilk kez bu kadar çaresiz hissettiğimi fark ettim. Ne yapacaktım kime ne diyecektim onu nasıl kurtaracaktım? Hiçbirşey bilmiyordum elimden tutup kaldıracak hadi şimdi şunu yapıyoruz diyecek birine ihtiyacım vardı. Yani ona...

Ayağa kalktım ve Pond Ailesi ile birlikte -benim ailem ile birlikte- karşıda bulunan restorana gittik. Benim elimdeki zarfta 2 yazıyordu yani 2. olarak en çok bana güveniyordu 1 kimdi?
'masanın üstüne bakın.' dedi Rory.
Ve 1 numaralı zarf işte oradaydı.
'burda kim oturuyo-' derken Doktor içeri girdi.
'selam Pond ailesi ve Profesör River Song. oo seni kötü kız bu sefer başıma hangi belayı açacaksın?' dediği an onu tokatladım doğruyu söyleyeceğim içimin yağları eridi.
'tamam sanırım bu daha yapmadığım birşey içindi.'
'evet öyle.'
'güzel yapmayı dört gözle bekliyorum.'
'sen nasıl burda olabilirsin?' dedi Amy.
'ben de sizin gibi davet edildim.'
'ama nasıl?'
'Amy ona kaç yaşında olduğunu sor.'
'bu biraz kişisel.'
'hadi söyle.'
'909.'
'peki bu bizi nereye getiriyor Kuzey Işıkları gittik mi oraya?'
'kuzey ışıkları mı?'
'10 ile kaçak buluşma siber adamlar?'
'hayır.'
'peki 19. Yüzyıl balosu.'
'19. yüzyıl mı?'
'çok gençsin.'
'teşekkürler.'
'Clara clara ile tanıştın mı?'
'Clara kim?!'
'biri help me ya!!'
'neyden bahsediyorsun River.'
'yok ben gine kıt oluyorum ya mal mısın kafam karıştı.'
'neden?'
'ben gidiyorum.'
'nereye?' dedi Rory.
'12'nin yanına.'
'12?'
'ninen.'
'biz bırakalım seni istersen?'
'tuhaf olur ben kendim gitsem daha iyi.'
'peki.'

Evet 12 umarım spoiler verirdi...