Günün Anlam Ve Önemi

95 61 20
                                    

(Başlığı gizli_sessizgemi 'e ithaf ediyorum sen anladın skskskks)

Yan yana uzanmış Kuzey Işıklar'ına bakıyorduk gözlerini üzerimde hissettiğimde kafamı çevirdim.
'sorun ne?'
'hala söylemedin ben yokken neler olduğunu artık affettiğine göre anlatabilirsin'
'gerçekten önemseme geçti bitti ayrıca bugün Noel Arifesi bunları mı konuşacağız.'
'lütfen.'
'kısa keseceğim ben rejenerasyon geçirdikten sonra beni buldular ve senin hakkında bildiklerimi onlara anlatmam hakkında baya tehditkarlardı.'
'bunu sormadığımı biliyorsun.'
'ne sordun?'
'ne yaptılar dedim River sana ne oldu demedim!'
'önemli değil boşver.'
'lütfen.'
'birkaç küçük çaplı işkence harici birşey yapmadılar.'
'işkence mi?'
'of boşver nereye gidiyoruz şimdi?'
'bilmem nereye gitmek istersin'
'hadi Noel'i kurtaralım.'
'hadi Noel'i kurtaralım' diye tekrar etti ve elimden tutup beni ayağa kaldırdı. Tardis'in kolunu indirdi ve çok sevdiğim ses kulaklarıma doldu.
'nerdeyiz?'
'bilmiyorum TARDİS rastgele bir Noel gününe getirdi bizi bakalım nerdeyiz.' Dedi kapıya doğru ilerlerken dışarda kar yağıyordu ve ben hırkamlaydım.

'İngiltere 19. Yüzyıl .Hadi ona göre giyinelim.'

Bulduğum mavi elbiseyi giydim ve saçlarımı yukardan topladım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bulduğum mavi elbiseyi giydim ve saçlarımı yukardan topladım. O da siyah klasik bir kıyafet beyaz bir papyon giyinmişti. Bana baktı ve şaşkınlığını gözlerinden görebiliyordum.
'sen saçlarını mı topladın?'
'toplayamaz mıyım?'
'hayır yani genelde toplamazsın'
'herneyse hadi gidelim.'
'tamam.'

Dışarı çıktık ve olağan dışı şeyler aradık aslında pek bir şey yoktu. Herkesi Noel heyecanı sarmıştı. Gülümsedim ve etrafa göz attım.
'balo varmış İngiltere Prensi'nin düzenlediği.'
'benim davetiyem var deyip gülümsedim.'
'nasıl?'
'güzel bir arkeolog olunca heryere davet ediliyorsun' deyip gülümsedim.
'veya çalmışsındır.'
'hey genelde çalarım evet ama bu sefer davet edildim.'
'ben nasıl içeri gireceğim?'
'psişik kağıdı kullansana.'
' yanıma almadım diğer ceketimde.'
'o zaman uşağım gibi davranmak zorunda kalacaksın.'
'ne neden uşağın? nişanlıymış gibi davranamaz mıyız?'
'İngiltere Prensleriyle çıkma gibi bir fantezim var.'
'yani sevgilin?'
'gibi gibi'
'gibi gibi?'
'kraliyete sızmam gerekiyordu.'
'tabi canım Prens ateşli olduğu için değildi yani!'
'kıskandın mı sen?'
'saçmalama ne kıskanacağım.'
'güzel çünkü gece boyu buna katlanmak zorunda kalacaksın.'
'İngiltere Prensiymiş!!'
'1. Elizabeth ile evlendiğini hatırlatırım.'
'nerden biliyorsun?'
'onunla çay içmişliğim var.'
'girdap manipilötürü ile mi?'
'evet.'
Güldüm güldü .
Beraber içeri girdik .
'ah hoşgeldiniz dedi bir adam bu bey kim ?'
'benimle ' diye kestirip attım .
'benimle ne hani sevgili olucaktik '
'pek hevesli değildin '
'anlamadim '
'doktor su büyük ağaca bak !'
'evet fazla büyük , yıllar önce ağaçların saldırısına uğramıştım , rejenerasyon geçirirken ...'
'nasil kurtuldun ?'
'Rose Tyler sayesinde , beni evinde misafir etti , aman neyse hadi bakalım birşeyler içelim .'
'bir limonata getirir misin ?'
'limonata mi ?'
'oyle istedi canım '
'sen nasıl istersen River ' diyerek yanından ayrıldı ama tam o anda birinin bana baktığını gördüm .
Bir adam
Bir Noel baba...

Peşinden gittim arka odaya daldı , bende daldım . Olacaklardan habersizdim.
Orda bir grup insan birşey konuşuyordu .
Meğer bizim Noel Baba da araya sızmış bir casustu .
Tek birşey duydum .
'doctor burda '
'ama hangisi ?'
'river da burda !'
'doktorun eşi o , o zaman onu bu sefer bulabiliriz .'
'doktor elimizde '
Hızlıca kapıdan çıktım geri salona döndüm .
Doktor yanıma geldi .
'hey seni arıyordum , nerdeydin ?'
'doktor biri var seni arayan, beni de bilen !'
'kim?'
'bilmiyorum '
'burdan çıkmalıyız.'
'aynı fikirdeyim.'
'etrafına bak.'
'ne varmış etrafımda?'
'hepsi birer Zygon.'
'etrafımız sarıldı. ne yapacağız?'
'herzamankinden koş!!'

Arkamızdan gelen ses bir yerden tanıdık gelmişti... Nerden çözememiştim. O ses:

'sorun ne onu senden tekrar almamızdan mı korkuyorsun Doktor.' demişti. Tekrar mı bu kadın neyden bahsediyordu arkamı döndüğümde gözündeki siyah korsanların taktığı banda benzer şey ilk olarak dikkatimi çekmişti.

'onu benden bir daha alamayacağınızı bildiğinizi daha doğrusu düzeltme size öğrettiğimi sanıyordum. ne bu çaba?'
' seni kandırmak çok eğlenceli.' dedi o ses.
' onun gerçek olduğunu biliyorum benimle oyun oynama.' diye bağırdı. Bütün salonda yankılanmıştı sesi...
'seninle oyun falan oynadığım yok. Melody bir et avatar o kadar gerçekçi ki kendisi bile buna inanıyor.'
'değilim.' dedim. Ben gerçektim bunu hissediyordum. Gerçek hissediyordum.
'o kadar gerçekçi ki kendi bile öyle hissediyor gerçekleri kabullen Doctor onu çoktan kaybettin.' dedi siyah göz bantlı kadın. Doktor bana baktı gerçek olmadığımı düşünüyordu belki de sadece şüpheleniyordu ama öyle düşünmesi bile canımı yakmıştı.
'fark etmez.' dedi tıslarcasına.
'onun anıları var mı var aynı mı davranıyor evet aynı mı görünüyor evet o gerçek olsun olmasın yanımda kalacak ve sen bunu engelleyemeceksin Madam Kovarian.' dedi.

O isim beynimde dolaştı. Madam Kovarian. Madam Kovarian. Şok olmuştum donakalmıştım ne diyeceğimi bilmiyordum. Elim tutulana ve kulağıma fısıldandanana kadar donakalmıştım.
'koş.' diye fısıldadı.

Var gücümle koştum TARDİS görünmeye başlamıştı ama aramızda hala mesafe vardı Doktor daha önden koşuyordu ama ani bir atakla ona yetiştim. TARDİS'e girdik ve sızlanmaya başladım:
'bu topuklularla koşmak çok zormuş ayaklarım yara oldu.'
'bana bak gözlerime lütfen.'

Dediğini yaptım yemyeşil gözlerine baktım. Gözleri çok güzeldi. Onlara hayranlıkla baktım.

'sana ne yaptılar.' dedi fısıldarcasına incinmemden korktuğunu sesinin tınısından anlayabiliyordum.
'bazen şok verdiler bazen en büyük korkularımla yüzleştirdiler ama bak iyiyim.'
'Melody onlara bildiğin herşeyi söyleyebilirdin.'
'sana ihanet etmek mi gerçekten mi ölmeyi yeğlerim.'
'sakın bir daha hayatını tehlikeye atma sakın lütfen.' dedi ve alnımı öptü.

Ama kafamı kurcalayan sorulardan kurtulamamıştım. Ben gerçek değil miydim??

The Diary Of River SongWhere stories live. Discover now