The Diary Of River Song

Michael Jackson 🎩💓

'doktor şuan nerdeyiz ?' dedim etrafa bakarken . Tanıdığım hiçbir yere benzemiyordu burası.
Doktor da camdan baktı geri yanıma geldi .
'tam olarak emin değilim Tardis gene kafasına göre takılıyor ama' derken yardım konsoluna baktı 'tarihe göre 25 Haziran 2009 Holmby Hills, Los Angeles, Kaliforniya, ABD ' deyiz bugünün anlamı ne ?'
'şaka mı Michael Jackson 'un ölüm günü ve ölüm yeri'
'Michael Jackson o ölmedi ki ?' dedi doktor bana bakarak .
'Demek biliyorsun onu !'
'Onu herkes bilir , bu sırada birkaç kez uzaktan görmüş olabilirim , çocuklarla arası çok iyi !'
'doktor inelim mi ? Neler olduğunu görmek istiyorum .'
Başıyla onayladı .
Aşağıya indiğim zaman birkaç tane magazinci ve onlara ölümü söyleyen bir adam vardı .
'öldü?' dedi doktor daha çok inanmayarak .
'evet sanırım gelsene biz de dinleyelim . Belki içeriye bakabiliriz .'
'onu öyle sıradan bir şekilde ordan çıkarmazlar River hatta helikopterle mi ne çıkıyor cenazesi .'
O sırada gözüm kapıdaki iki çalışan kadına kaydı resmen gülüyorlardı.
'doktor cenazedeyiz neden gülüyor bunlar ?'
'Çünkü gerçekten ölmedi ve bunu biliyorlar .'
İnanmayarak doktora baktım. ' Sallıyorsun tamam ben de öldüğüne inanmak istemiyorum ama o öldü unutma ki bizim yüzyıla kadar çok zaman geçti ve asla ortaya çıkmadı .'
'o yaşıyor River sana göstermemi ister misin ?'
'o yaşayamaz doktor keşke yaşasa ama yaşayamaz .'
'o zaman gel benimle gidiyoruz !' diyerek tardise yöneldi.
Son kez baktım o yere Michael Jackson 'un evine kapısı hayranları ile dolmuştu .
Onu seven kadar sevmeyenleri de vardı .
Sonra yeniden tardise yöneldim.
Ve doktor tardisi çalıştırdı .

'geldik sanırım hadi inelim !' dedi eline ceketini ekip geri üstüne geçirirken .
'doktor burası ?'
'Onun yaşadığı yer '
'bir dakika neden ölü gibi gösterdi kendini o zaman ?'
Tardisten inmiştik doktor evinin tam kapısında bana döndü .
'bunu ona sorman daha doğru ' derken eliyle onu işaret etti .

Ordaydı  işte , bahçede oturuyordu .
Elinde kitabı vardı , başında da şapkası , önünde havuzu ...
Tek başına o şekilde oturuyordu .
' bu imkansız !' derken buldum kendimi .

Kapıyı açıp içeriye girdik .
Michael Jackson elindeki kitabı yanına bırakıp bize baktı.
'dostum ne işin var burda ?' derken yağa kalktı .
'siz tanışıyorsunuz ?' dedim doktora bakarak .
'beni herkes tanır hadi gel !' diyerek ilerledi.
'bu kız senin yaşadığına inanmıyordu ve bunu göstermek gerekiyordu ve merak etme kimse görmedi bizi !'
'merhaba adın ne ?' dedi Michael bana bakarak.
'River Song !'
'memnun oldum gel otur şöyle !'
'ben hala soktayim !' dedim sesimi yukselterek 'yaşıyorsun !'
'evet evet yaşıyorum böyle olması gerekti , ben de istemezdim kendi ölümünü canlandırmak ama ' derken durdu 'sebebini tahmin edersin herhalde '
'anlat ' dedi doktor 'sen anlat !'
'tamam ' dedi Michael oturuşunu düzeltti . Sonra konuşmaya başladı her kelimesiyle geçmişe gidiyordu .
'Nefret dolu bir dünyada en önemli şey, umut edebilmektir. Bu yüzden hep bir umudum vardı bazı şeylerind degişicegine dair.
Çocukları hep çok sevdim onlar beni ben onları sevdim ama insanlar bu sevgimi yanlış anladı bana tacizci dediler , onları odama aldığımı ima ettiler . Onları odama aldım ama masum duygularla , oynadık sonra ılık süt verdim onlara , kendim tulumda yattım onlara yatağımı verdim .
İnsanlar beni çok yanlış anladı ve  bu asla durmadı , son çare kendimi ortadan kaldırdım.
Belki dedim bir gün geri çıkarım ortaya tabi bu iftiralar bitince ama bu iftiralar büyüdü asla bitmedi . Bende bu hayata alıştım , herkesten saklanmaya alıştım .
Bu dünyaya sevildiğini bilerek geldiysen ve bu dünyadan sevildiğini bilerek ayrılıyorsan; aradaki meseleler önemsizdir. Ben sevildiğini biliyorum ama sevilmedigimi de biliyorum artık bir önemi yok ! Devamını biliyorsun zaten sahte bir cenaze ...
Birkaç kez yakalanır gibi oldum ama hep ortaya başka şeyler attım ben olmadığıma inandirdım.
Hala inananlar var mı yaşadığıma ?'
'var hemde çok fazla ama hala soktayim geri cikmicak misin asla ?'
'hayir insanlar bu kadar kötü olduğu sürece ben ölü kalicam .'
'peki son birşey sarılabilir miyim ?'
'tabi ki gel !' dedi Michael hemen sarıldım ona 'ben sana inanıyorum !'
'tesekkur ederim lütfen bu buluşma sır olarak kalsın !'
'her zaman ' dedim yerime geçerken .
O sırada doktor konuştu .
'gidelim mi?'
'evet gidelim görüşürüz dünyanın en güzel kalpli adamı !'
'görüşürüz bekleyen kız !'
O zaman anladım insanlar çok kötüydü birbirlerine iftira atarak bunu herkesin inanmasını sağlayacak kadar kötü .
Ve Michael Jackson kendi için en iyisini seçmişti, kaçmıştı hepsinden...
Veya tek seçeneği buydu ;)

Herkese merhaba Michael Jackson için bu bölüm .
Ne öldüğüne ne de hakkındadaki kötü hiçbir şeye inanmıyoruz biz .
Umarım siz de bizim gibi düşünenlerden birisinizdir.