▪️48▪️| Broş

5.1K 419 1.8K
                                    




"Ve yine buradasın. Sonunda."

Duyduğum sesle hızla yanıma dönerken gördüğüm kişiyle gülümsedim. Bir kaç adımda yanıma yaklaştığında yüzündeki kırışıklıklar ve solgun gözleriyle rehber karşımdaydı.

"Aylar oldu." dedim başımı sallarken. Rehber buna karşılık bir tepki vermedi. Memnun görünmediği apaçıktı.

"Bir Pedigree cadısının sahip olabileceği en büyük güç zamandır. Ve sen tüm bunlardan vazgeçip karanlık büyülere yöneldin. Sadece bir katilin ihtiyaç duyabileceği büyülere."

"Üzgünüm." dedim bakışlarımı kürelerde gezdirirken. "Burayı da kaybedeceğimi bilmiyordum."

"Zihnin sana ait değildi. Ayinle alakalı bilgileri Voldemort yok ettiğinden ne işe yaradığına emin olmadan risk aldın."

"Beni güçlendireceğini biliyordum-"

"Hayır. Sadece yok edici güçler verir. Asıl sorun seni bağımlı kılmasıydı. Duygusuzluğa bağımlılığın. Bu sayede bir kez daha düşünmeden kararlarını verebiliyordun. Voldemort gibi."

"Hala pişman olmadığım kararlar."

"Ve bedenini öldüren. Bunlar karanlık güçler Hermione. Scabior'u öldürmeseydin eğer bu kadar bile dayanamayacaktın. Öldürdüğün insanlar sayesinde yaşamaya devam edebilecektin."

Şaşkınlıkla ona bakarken fark ettiğim gerçekle kalakalmıştım. Yeri izlerken, canlandığım an gelmişti aklıma. Ve neden öldüğüm.

"Ben... yanlışıkla kendimi öldürdüm. Bunu başkası yapmadı. Ve birilerini daha öldürseydim... yaşamaya devam edebilecektim. Bu güçlerin karşılığı bu muydu? Tom yıllardır bu şekilde mi hayattaydı?"

Başını aşağı yukarı sallarken beni onayladı. "Bu ayini başkası yapsaydı gerçekten ölmüş olurdu. Ancak Pedigree güçlerin ruhunu ölümden kurtardı. Sen tüm mumları yaktın Hermione. Ve Tom Riddle bu kadar ileri gidemediği halde karanlık güçlere alışması 10 yıl sürdü."

"Bana 10 yıl boyunca dayanılmaz acılar çektiğini mi söylüyorsun? Öldürmekten başka bir işe yaramayan güçler için?"

"Bu bir bağımlılık Bayan Granger. Ve onun da buna ihtiyacı vardı. Zihnini parçalara ayıran bu acı ona annesini getiriyordu."

"Senin için annemi son kez gördüm."

Dudaklarım aralansa da söylenecek tek bir şey bulamıyordum. Onun yüzünden benim de annemi son kez gördüğüm gerçeği karşımdaydı. Ancak ondan beklemediğim bu fedakarlık beni hayata döndürmüştü. Üzerimdeki beyaz gecelik yeri süpürürken kürelerin arasında adımlamaya başladım.

"Siyah küreye mi gidiyorsun?"

Başımı hızla iki yana salladım. Elbisemin eteklerinden tutup gözlerimi sıkıca yumduğumda görmek istediğim ismi fısıldadım.

"Birinin geçmişine ihtiyacım var. Geleceğe değil. Sonunda buradaysam... gerekenleri öğrenmem gerekiyor."

***

"Acele et!"

Kızın çığlığıyla Sirius panikle etrafta ileri geri adım atmaya başlamıştı.

"Hermione bugün gelmiş olacaktı. Onu beklememiz gerekiyor, doğum için planı olduğunu söylemişti."

Sabina koltukta tekrardan sancıyla kıvrandığında derin nefesler alıp veriyordu. "Sirius biraz daha beklersek çocuğu koltukta doğurmuş olacağım." derken Sirius hızla yanına yaklaşmıştı. Eline aldığı bezle kızın terleyen yüzünü temizlerken asası elindeydi.

MERCY | TomioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin