touch

3.1K 173 151
                                    

bilin bakalım noldu... medyadaki şarkıyı yine uyar mı uymaz mı diye düşünmeden koydum!!!!!!!!! iyi okumalar xx -hale

0

sınıfın içinde kafasını defterinden kaldırmadan bir şeyler yazamaya çalışan liam'ın dikkatini açılan kapı bile dağıtamamıştı. içeri giren her kimse sınıfın sessizliği oluşmuştu ve öğretmen sınıfı susturmuştu. "evet zayn?" dedi öğretmen, liam kafasını kaldırdı. gözleri kapının önünde duran esmer oğlana bakıyordu. oğlan ile göz göze geldiklerinde liam kızardığını hissetti, zayn dikkatini ondan ayırmadan öğretmene konuşmaya devam etti. "bu kağıtları dağıtmam istendi. müzikal için olan davetiyeler."

"dağıtabilirsin."

liam zayn'in müzikal davetiye dağıtma işini bilerek aldığını biliyordu. iki oğlan da birbirlerini görebilmek için mutlaka küçük bahaneler buluyordu.

zayn duvar kenarından ikişer ikişer elindeki kağıtları dağıtmaya başladı, acelesi var gibi duruyordu. liam ona bakmamaya çalıştı, insanların dikkatlerini çekmek istemiyordu üstüne. son zamanlarda fazlasıyla olduğundan daha fazla iletişime girmişti ve bundan hoşnut değildi. konuştuğu insan sayısı 5'ten fazla olduğunda telaşlanıyordu.

zayn liam'ın sırasının olduğu yere geldiğinde yavaş yavaş kağıtları vermeye başladı. liam'ın sırasının önüne geldi, ona davetiyeyi uzattı ve göz kırptı. liam oğlanın gözlerindeki parıltıyı gördüğüne yemin edebilirdi, beyninin bir oyunu olmadığından emindi. zayn fısıldar gibi. "mutlaka gelmelisin." dedi oğlana. "baş roldeki oğlanın çok yetenekli olduğunu duydum." liam kulaklarına kadar kızardığını hissetmişti, zayn arka sıraya doğru giderken eliyle liam'ın eline dokundu.

hayır, okşadı. 

flört ediyordu. herkesin içinde fark ettirmeden de olsa flört ediyordu. liam bir an sınıfta insanların olduğunu unutmuştu, zayn'i gidip öpmek istiyordu ve bu istekle boğuşuyordu. yanında niall'ın ona bakıp kıkırdamasını dinledi. "kulaklarına kadar kızardın." onu duymazlıktan geldi ve kafasını çevirip oğlana baktı, son sıraya davetiyeyi veren zayn liam'a doğru bakıp gülümsedi. "hepsi bu kadar efendim, eğer daha fazla almak isteyen olursa konferans salonundan alabilirlermiş." 

"ah, teşekkürler zayn." dedi öğretmen, zayn'in neşesine o da şaşırmış olmalıydı. zayn tekrardan liam'ın yanından geçerken bir kez da liam'a dokundu, dokunuş liam'ın tüm vücudunda bir etki yaratıyordu. liam zayn'in amacını anlayabiliyordu ve açıkçası bundan şikayetçi değildi. 

partiden beri bir çok şey değişmişti, parti geçeli 2 hafta olmuştu ama aralarındaki olan ilişki 2-3 seviye birden atlamıştı. ilişkileri hakkında konuşmamışlardı, liam hala sevgililer mi yoksa arkadaşlar mı anlayamıyordu. arkadaş olmadıkları belliydi ama ya erkek arkadaş olmaları?

en küçük yerde birbirlerine dokunmalar, tüm gece mesajlaşmalar, zayn'in bazen dışarı çıkmak için plan yapıp liam'a sorması... birbirlerine resimler her şeyden bir konu bulup saatlerce konuşabiliyorlardı. zayn liam'ın bazı konularda fikirlerini almaya başlamıştı. "bu kitabı okudun mu?" ya da "bu filmi izledin mi?" veya "sence bu gömleği mi giymeliyim yoksa kırmızı olanı mı?" ve liam ne kadar bazen kendi seçimlerinin aptalca olduğunu düşünse bile zayn'e bir şeyler sömylemeye çalışıyordu. ve zayn liam'ın tercih ettiği her şeyi yapıyordu. liam'ın önerdiği kitabı okuyor, söylediği tişörtü giyiyor, tavsiye ettiği filmi izleyip ertesi günü onun muhabbetini yapıyordu.

liam anlayamıyordu. zayn'in ilişki hakkında konuşmak istememesini anlıyordu ama zayn'in davranışları da arkadaş öteydi. aralarındaki şeyin bozulmamasını istiyordu. zayn'in kendini kabul edeceği konusunda korkuları vardı ve daha kendisi bile olan duruma alışamamıştı.

caramel and chocolate | ziamWhere stories live. Discover now