pain

2.4K 176 64
                                    

medyadaki şarkıyı umursamamaya devam! -hale

0

liam yavaş yavaş gözlerini açtığında ve duyu organları yavaş yavaş çalışmaya başladığında bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. canı yanıyordu, yüzünde belirli noktalar sızlıyordu ve dudağında kan tadı hissediyordu. "tanrım" diye bir ses duydu, tanıfık bir ses. sevdiği bir ses. "harry bunu ona kim yaptı?" sesteki çaresizlik ve belki bir miktar titreme liam'ın içine işemişti o anda, ama ne olmuştu? önce acıyla inledi, ve daha sonra yavaş yavaş gözlerini açtı. "uyanıyor." dedi yine tanıdık, sevilen ses. "tanrıya şükür, uyanıyor."

liam bir kez daha inledi, ona endişeyle bakan bir çift ela ve bir çift yeşil gözle kaşılaşmıştı. bir yerde yatıyordu. "iyi misin?" diye sordu harry, sesi endişeliden daha endişeliydi. "başım ağrıyor. neredeyim?"

"seni hemşire odasına getirdik." zayn liam'ın doğrulmasına yardım etmişti, liam ona gülümsedi. harry'de ona bir torba uzattı. "buz. gözüne koymak istersin belki."liam soğuk poşeti harry'nin elinden aldı ve sızlayan gözüne koydu, canı yanıyordu ama bunu pek belli etmek istemiyordu. "bunu sana kim yaptı?" dedi, liam sesindeki değişimi fark etmişti. bir kaç saniye önce endişlenen sesi karanlık bir hale bürümüştü, sanki önüne biri çıksa öldürebilirmiş gibi bir sertlikteydi. "hey, sakin ol." dedi liam, bir şey olmamış gibi. zayn kaşlarını çattı, liam'ın olanlardan sonra sakinliğine anlam verememişti. "ne demek sakin ol? sana bunu kim yaptı liam?"

"b-bilmiyorum." 

"bilmiyor musun?" zayn daha da kızmıştı. "ne demek bilmiyorum?"

"onları görmeye fırsat kalmadan kendimi yerde tekmelenirken buldum." liam bunun kulağa ne kadar güçsüz geldiğini fark edip yüzünü buruşturdu, zayn ise dayanamayıp ayağa kalktı. yumruklarını sıkmış halde ileri geri gidiyordu, sanki sinirini kontrol etmeye çalışıyor gibiydi. liam onun bu yanını hiç görmemişti ve bir yandan ürkerken bir yandan bunu seksi buluyordu. tahrik edici.

"bizim okuldan birileri olmalı." dedi harry, sesi az öncekine göre daha normaldi. elinde bir pamuk ve şişe vardı, şişedeki şeyi pamuğa döküp liam'ın yüzünü temizlemeye koyuldu. liam her canı yandığında dudağını dişliyordu, zayn ise bir şeyler düşünmeye devam ediyordu. "onları öldüreceğim." dedi zayn, tek nefeste. "kafalarını kopartacağım."

"zayn, güvenlik kameralarından filan mutlaka görülüyorlardır. bunu yapan insanın çok akıllı olduğunu düşünemem." dedi harry, hala liam'ın yüzünü temizliyordu. "bir şey hatırlıyor musun? her hangi birşey? ayakkabıları, parfümü, dedikleri bir şey?"

liam düşündü. "ibneleri istemediklerini söyledi." dedi zayn'e, zayn'in yüzü birden değişti. esmer tenli oğlan resmen bembeyaz olmuştu. "okulda homofobik insanların olduğunu bilmiyordum." dedi harry, liam onun dokunmasından dolayı yüzünü buruşturunca "özür dilerim dostum." dedi kısık sesle. 

"bende bilmiyordum." dedi zayn. "bilseydim izin vermezdim yaşamalarına."

"yaklaşık 2 haftadır filan gay olduğunu sanıyordum?"

"bu gay olmakla değil insan olmakla alakalı." dedi zayn, liam sosyal mesajına karşı gözlerini devirdi. "zayn sakin ol. " harry bir kaç yara bandını liam'ın suratına yapıştırmaya başlamıştı, liam biraz daha doğruldu ama göğüs kafesi canını yakıyordu. "yarın kayıtlara gider bakarız olur mu?"

"ben bakarım. sen yarın ojula gelmiyorsun. hem nasıl bu kadar sakin davranabiliyorsun, sana inanamıyorum! seni şimdi hastaneye götürüyorum, bir kaç gün dinleneceksin. bu işi ben halledeceğim."

caramel and chocolate | ziamWhere stories live. Discover now