caramel and chocolate | ziam

blackmail

ghost // halsey

0

"tanrı aşkına, nasıl tahmin edemedim ki? durmadan aptal müzikal için çalışmalar, beni reddetmeler, futbol antremanlarını ekmeler. ve elbette partideki odanın içerisinde saatlerce kalmalar. neyse ki zeki ibnelersiniz, kapıyı kilitlemişsiniz ama ben fazla sarhoş olduğumdan anahtarı kullanmayı akıl edemedim. aslında sizi o an, kim bilir ne şekilde yakalardım. ne güzel olurdu. en azından elimde bir dolu fotoğraf oldu şu an, iphone'u bulan adamın ruhu kutsansın."

zayn sanki saldırı varmış gibi liam'ı arkasına aldığında perrie dekorun tekine dayanmış, elinde telefonunu sallayıp sırıtıyordu. zayn hayatında hiç bir kıza bu kadar çok vurma isteği yaşamamıştı. "ne istiyorsun?" dedi sakince. perrie sakince piyano sandalyesine oturup bacak bacak üstüne attı. "normalde başka kız olsa isteyeceklerimin listesi hazırdı ama iş penisi olan birinde bitince isteklerim tamamiyle saf dışı kaldılar." liam gözlerini devirdi, zamanlarını bu saçmalıkla doldurduklarına hala inanamıyordu. düşük bütçeli disney lise dizisinde kalmışlardı. "perrie, lafı gevelemeyi bırak ve ne söyleyeceksen söyle." dedi liam, perrie kıkırdadı. "bak sen, konuşabiliyormuşsun."

"perrie." dedi zayn, sesi sertti. perrie gözlerini devirdi ve doğruldu. "aslında şu anlık pek isteyeceğim bir şey yok. benimle çıkacaksın." liam inledi, gerçekten disney channel dizisinde olduklarına inanamıyordu. "sen dalga mı geçiyorsun?" dedi zayn. "hayır."

"evet." dedi kız, gülerek. "öncelikle bu şeyi..." iki oğlanı işaret etti. "gizlemen için bir kıza ihtiyacın var."

"sakal olmak mı istiyorsun?" diye sordu liam. perrie sakal olacak türden bir iyilik yapmazdı. yapar mıydı? "hayır şapşal." dedi. "zayn'in yaza kadar kendini açıklayacağını sanmıyorum, bunun için fazla korkak. ve benim de korumam  gereken bir popüleritem var. kendisi beni reddeden tek erkek olduğundan ve okulda da gayet iyi bir saygınlığı olduğundan bir süre bunu yapmak zorunda."

"zorunda değilim."

kız elindeki telefonu kaldırdı. "elimdeki şeyle zorundasın. 21. yüzyıl teknolojisi sayesinde bunu facebookta paylaşmam 2 saniyemi almaz."

liam güldü, gerçek anlamda güldü çünkü bu iş çok sinir bozucuydu. "kaç yaşındasın sen? çok fazla hannah montana izlemişsin."

"en azından hannah montananın onu saklayan bir peruğu vardı, sizin ise saklanacak bir şeyiniz yok. tek yapmanız gereken senin susmak ve zayn'in de bir kaç kere benimle görülmesi işte. daha sonra kolidor ortasında onun kıçına tekmeyi basacağım ve herkes benim ondan ayrıldığımı sanacak ve siz sonra her ne yapıyorsanız ona devam edeceksiniz, benim de saygınlığım bozulmayacak. insanların bana gelip partide olanları sormasından bıktım."

"hayır, hayır hayır, kabul etmiyorum." dedi liam, ama zayn kollarını birleştirmiş bir çekilde düşünüyordu. liam oğlanın koluna vurdu. "bunu düşünüyor olamazsın."

"aw, ne tatlı, aynı koca ve....koca gibisiniz." liam kızın yorumunu duymazdan gelerek zayn'in önüne geçti. "düşünüyor olamazsın."

"bir süreliğine değil mi? en azından bizi güvende tutar." 

"bizi güvende mi tutar?" zayn liam'ı sakinleştirmek için oğlanı omuzlarından tuttu ama liam silkindi. "böylece kimse benim gay olduğumu düşünmez ve seni de rahat bırakırlar" liam kahkaha attı oysa ortada gülecek bir şey yoktu. "bu saçmalığı beni korumak için mi yapıyorsun yani? beni korumana ihtiyacım yok zayn."

bu sefer gülme sırası zayn'deydi. "o ciddi misin? kendi başının çaresine bakabilirsin yani?"

"evet, bundan eminim." dedi liam. zayn geriye çekilip erkek arkadaşına baktı. "en son yüzündeki yaraları temizlerken öyle görünmüyordu ama." liam yumruğunu zayn'e geçirmemek için o da bir geri adım attı. "git kendini becer." zayn'i ittikten sonra perrie'yi umursamadan çantasını ve dosyalarını alıp salondan hızlıca çıktı, diğer ikisinin ne yapacağı umurunda değildi. zayn'e sinirliydi, kendine sinirliydi. kim olursa olsun başkalarına laf vermemeliydi işte. salondan çıktıktan sonra derin nefes aldı, zayn'in kazandığını düşünmesini istemiyordu.