TUTSAK +18 (TAMAMLANDI)

33. Tehdit

Bu bölümü justloserr ve melodikami ithaf ediyorum

Şarkı bulamasaydım az daha İsmail Yk patlat gitsin i koyacaktım. 😂 Bana şarkı bulmamda yardım eden herkese teşekkür ederim 💙

Küfür serbest... 🙊😂

Aşağı indirilen kapı kolu, bizim soluğumuzu kesmişken koridora taşan sesler kulaklarımızda çınlıyordu. Biz iri iri gözler ve her an çıkacak bir kavganın tedirginliğini yaşarken kapının geri kapanmasını beklemiyorduk.

İçeride olanları gören Yeliz, hiç bir şey olmamış gibi kapıyı kapatmıştı.

Biz içimizden hayret nidaları atarken o, omuzlarını düşürmüştü. Başı yenilgiyle kapıya dayandığında, kapının ardından gelen sesleri dinleyerek kendine eziyet etmekten başka bir şey yapmıyordu.

Bir kadın için bu çok zor bir durum olmalıydı. Kocasını yıllarca başka kadınlarla görmek, buna göz yummak ve o kadınlarla daima aynı çatı altında yaşamak çok ağır bir yüktü. Hiç bir kadın aldatılmayı hak etmiyordu.

Yanına gidip gitmemek arasında kalmışken, Ayda benden önce davrandı. Koridora adım attığında kolundan tutup durdurmak istemiş ama vicdanım el vermemişti. Desteğe ihtiyacı varken bu şekilde susup oturamazdım.

İçimden Luca'ya ve Helin'e binbir türlü küfür ederken başım istemsiz olarak Marcio'nun odasına çevrildi. Babasını örnek alan bir erkek...

Günahlarımızın bedelini sadece biz çekiyoruz sanırız. Aslında bizi taklit eden, rol model olarak gören evlatlarımızın varlığını unutmak, bizim en büyük günahımız...

Üzerimizdeki bakışların farkında olsak, belki onların gözü önünde yapmaz ve onlara kötü örnek olmazdık...

Bir ailenin paramparça oluşu gözlerimin önündeyken, boğazım düğüm düğümdü. Bir tarafta karısını, çocuklarını ve çalışanlarını acımasızca dövüp, karısını aldatan bir adam vardı. Bir tarafta abisi tarafından satılmış, yıllarca başka kadınlarla bir arada yaşamış, yıllar sonra nikah kıydırmayı başarmış, dövülmüş, ezilmiş ama aynı zamanda dövmüş, işkence etmiş ve etmeye devam eden bir kadın vardı.

Ama olan, yine çocuklara olmuştu...

Beş yaşında eline silah verilen çocuk, bu hayatta eline silah veren babasını mı yoksa ona sevgi bile verememiş yatılı okullara gönderip yıllarca evden uzaklaştırmış annesini mi örnek almalıydı?

Normal bir çocukluk geçirmemişken, normal bir birey olmalarını bekleyemezdim.

Enzio'ya bana haber vermedi diye kızıyordum. Yatak odasının dışında bana değer vermiyor diye kırılıyordum. Ama onun benim kadar şanslı olmadığını unutuyordum.

Önünde birbirlerini seven bir anne babası yoktu. Bir kadına nasıl değer verilmesi gerektiğini babası göstermemişken onun bana değer vermesini bekleyemezdim. Bu, ondan tamamen ümidi keseceğim anlamına da gelmemeliydi. Görmemiş olabilirdi ama öğrenecekti. Nasıl sevmesi gerektiğini öğretecektim.

Yeliz'in kollarına girdiğimizde zorlukla ayağa kaldırdık. Bize en yakın odanın kapısını açtığımızda çok şükür gözlerimi klorakla ovmak zorunda kalmayacaktım.

Marcio altına şort giymiş, elinde joystickle bilgisayarında oyun oynuyordu.

Bizim padır küldür odaya dalmamızla yerinde korkuyla sıçramış, yüzümde pis bir sırıtışın belirdiğinin farkındaydım.