Bu bölümü @kafayadikkat e ithaf ediyorum.
Keyifli okumalar...
Altın rengi duvarlar, pembe ve mor renklerinin hakim olduğu ışıklandırmalar ve hınca hınç dolu eğlenen insanlar....
İki katlı mekanın balkon şeklinde yapılmış üst katında, dans eden yarı çıplak kadınlar ve adamlar vardı. Giriş kattaysa dj in çaltığı müziğe uyan, çılgınlar gibi dans eden insan seli vardı.
Müzik, bangır bangır mekanı titretiyordu. Ter, alkol ve parfüm kokusunu yok etmeye havalandırmalar yetmemişti.
Zaten başım dönüyor, bastığım yeri zor görüyorken, kısık ışıklar bana hiç yardımcı olmuyordu. Merdivenlerin son üç basamağını da inecekken gelinliğin şifon eteğine basmamla belimdeki dikiş yerinden tamamen yırtılıp ayrılması bir olmuş, yere boylu boyunca uzanmıştım.
Çok havalı bir giriş yapmıştım. Zar zor ayağımdaki ince topuklu ayakkabılarla ayağa kalktığımda, gelinliğin kalçamı zor kapatan dantelli iç eteğiyle kalakalmıştım.
"Kankii, inanmıyoruuumm sen de mi striptiz yapacaksıınnn? Ben de yapacağım ben dee."
Ayda hızla üstündeki bluzü çıkarıp atmış, benim yırtılan şifon eteğimi pelerin gibi boğazına dolamıştı.
"Süpermennn iyilerin dostu kötülerin düşmanı... Benn süperkadınımmm."
Beraber dans edenlerin arasına girdiğimizde biz de onlar gibi dans etmeye hoplayıp zıplamaya çalışıyorduk.
"Ayda beni sıcak bastı, ben fena oldum kusacağım galiba."
Ayda'yı bırakıp kalabalıktan çıkmaya çalıştığımda bizi buraya getiren Cario'yu gördüm. Köşede oturmuş, çevresinde bir sürü kızla gülüp eğleniyordu.
Zar zor yanına gittiğimde dayanacak gücüm kalmamıştı.
Beni gördüğünde halime kahkaha atan adam, öğürmeye başladığımda bana önündeki boş meyve tabağını uzatmıştı."Sağol gerekk kalmadıı."
Masanın üstüne kustuğumda artık çok geçti.Kızlar çığlık çığlığa kaçışmış, Cario, elinde boş tabakla kusmuk dolu masada tek başına kalmıştı. Sinirden kızarmış yüzü, bunun acısını yakında çıkaracağını söylese de umursamadım.
"Sikerim böyle işi, canın cehenneme pislik. Kusacak yer mi kalmadı? "
Sıraladığı küfürlerin bir çoğu İtalyanca olunca anlayabildiklerim bu kadardı.Enzio'nun yerini söylemeyerek bizi kandırmıştı. Bunu kendisi hak etmişti.
Kustuktan sonra görüş açım rahatlamış, bu sefer de susuz kalmıştım. Ağzımdaki iğrenç tadı götürmek için bardan bir şişe alıp içtim.
İçmez olaydım. Boğazımı yaka yaka geçip gitti, zıkkım!
"Benim bu derdim
Ne yağan yağmurda
Ne yalancı sonbaharda
Ne bomboş sokaklarda
Kırılmış her yanım
Kaybolur zaman saçlarında
Gözlerim sokaklarda
Sebebi isyan aşkım
İçim yanar, içim kanar da
İsyan..."
Bağıra bağıra şarkı söylemeye başladığımda ağladığımı sonradan fark ettim.İsyan diye bağıra bağıra Ayda'yı bulduğunda bir yere bakakalmıştı. Sanki donup kalmış, nefes almaya bile korkar hali vardı. Kolundan tutup sarstığımda gözünü baktığı yerden çekmeden konuşmaya başladı.
"Kankii gözlerime inanamıyorum, öldük galiba. Biz öldük. Şu adamlara bak. Analar ne doğuruyor. Bunlardan bi tane ben de istiyorum."
Parmağıyla gösterdiği yere baktığımda ben de şok olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK +18 (TAMAMLANDI)
Romance+18 cinsellik içerir rahatsız olan okumasın lütfen! Dudakları şefkatle dudaklarımı okşarken, dili hoyratça darbelerini vurmaktaydı. Nefesi nefesim olmuşken kalın kolları arasında titrememek imkansızdı. Acımasızca ittirdiği bedenimde duvarın acısı ya...