27

19.1K 1.5K 693
                                    

Smut'lar soluksuz okunuyor ama ben yorum istiyorum. Bol bol yorumlayın ki listelerde yükselelim.

Banyoya girene kadar beni kucağından indirmedi. Kuru kalmamaktan bahsederken bunu kastediyordu. Daha önce hiç banyoda sevişmediğim için güzel fikrine hayır diyemiyordum. Zaten o nerede isterse istesin hayır diyemezdim ama denemediğim şekiller de yapmak daha çok hoşuma gidiyordu.

Beni indirdiğinde tüm kıyafetlerimi çıkarmaya giriştim, o ise kabinin içine girerek suyu açtı. İşte bu milyon dolarlik bir görüntüydü. Su önce saçlarına çarpıp düzenli duran kumral tutamları aşağı indirdi, sonra kaslarının üzerinde kendine yol bularak bedenini ıslattı. En son da yuvarlak kalçasına ulaştı. Suyun değdiği her bir yer sanki yeterince çekici değilmiş gibi bir de suyla daha da parlıyordu.

Kabine girdiğim gibi yaptığım ilk şey dokunmak için delirdiğim kalçasını kavramak oldu. Beklediğim kadar sertti ve tüm avucumu dolduracak kadar büyüktü. Sadece vücuduna bakarak bile boşalabilirdim. Bir de içine girmeme izin verse...

Her zamanki gibi elimi tutarak yukarı kaldırdı. Dokunulmaktan çok dokunmayı seviyordu.

"O kadar korkma, benimki canını yakmayacaktır." Bu fikre alışması gerekiyordu ve ben dillendire dillendire alıştıracaktım.

"Hayal kuruyorsun." Dedi beni kendine çekerken. Suyun altına girdiğim gibi uzun saçlarım ıslanarak görüşümü engelledi. Eliyle saçlarımı geriye doğru yatırdı.

"Böyle bir şey hayallerinde bile olmaz." Fazla ve gereksiz bir şekilde baskındı.

"Hımm eminim olmaz." Dedim onu alaya alarak.

"Doruk!" Az önce ona yaptığım gibi o da beni kalçalarımdan kavradı ve kolaylıkla kucağına aldı.

Kucağında boyum ondan uzun olduğu için; "Bak yukarıdan daha iyi görünüyorsun. Sen de aşağı..." Ben ne olduğunu anlayamadan yaslandığım soğuk mermer yüzey cümlemi keserek yerini acı dolu bir nidaya bıraktı.

"Ne diyordun?" Beni kendisi ve duvar arasında sıkıştırırken pek zevk alıyordu.

"Şimdilik pes ediyorum ama istediğimi almadan durmayacağımı biliyorsun." Altında zar zor nefes almaya çalışırken konuştum.

"Onu göreceğiz." Dedi geriye doğru çekilerek. "Ama şimdi halletmemiz gereken başka bir iş var." İkimizi de tekrardan suyun altına sokmadan önce dudaklarıma yapıştı.

Yarasından dolayı kanayacağı bile alt dudağını kavradım ve ısırarak çektim. Canı acıdıysa bile bu hareketimle sırıttı ve dudağını bıraktığım gibi öpmeye devam etti. Tek elim ensesinden saçlarına çıkarak onu kendime daha çok çekerken öteki sırtından aşağı iniyor ve kolumun yettiği her yeri elliyordu. Her bir kıvrımı, kası ve teni ayrı ayrı öpmek istiyordum.

Dudakları dudaklarımdan ayrılarak yüzümde dolandıktan sonra boynuma indi. Kafamı geriye atarak ona yer açtım. Yüzüme değen suyla gözlerimi kapatarak dudaklarının verdiği zevke odaklandım. Dudaklarına eş olarak kalçamı tutan parmaklarından birini de içime yolladı. Hareketi ile inlememi sağlarken sesim su yüzünden boğuk çıktı. Geçen sefer itiraf etmesem de acıdığını bildiği için beni şimdiden hazırlamaya çalışıyordu.

Boynumdan ayrılarak; "Yalamak mı istersin, yoksa ben mi ineyim?" Önceden sormayacağı kadar kibar bir şekilde sordu.

"Cevabı biliyorsun." Dudaklarını orada hissetmeyi özlemiştim.

Beni yere indirerek aşağı indi. Hissedeceğim zevkin bilinci ile gözlerimi yumdum.

"Beni sadece bu şekilde altta görürsün onun için doyasıya bak." Dedi aşağıdan. Sertliğimi kavrayıp dudaklarının arasına almasını izlerken bu anı ezberlemek istercesine her bir detaya baktım. Her bir dil darbesi aldığım hazzı artırırken gözlerim daha fazla dayanamayarak yumuldu ve inlememi de durduramadım. Ses içeride yankı yaparak tekrardan kulağıma geliyordu. En çok onun adıyla inliyordum. Bunun hoşuna gittiğini biliyordum çünkü her Arslan diyişimde daha da hızlanıyordu.

Dudaklarını ayırarak bana doğru baktı. Dokunuşu yok olduğu anda ben de gözlerimi açarak ona baktım.

"Böyle mi bitmek istersin?"

"Nefes alamıyorum, sen soru soruyorsun." Sesim bile zevke bulanmıştı. Tepkime karşı sırıtırken ayağa kalktı.

"Böyle kal ki, içine girince sen de zevk al." Sözlerinin ardından beni ters çevirdi. Parmakları içime girerken yüzüm tekrardan mermer zemini buldu. Dokunuşları yüzünden o kadar ısınmıştım ki bu sefer soğuğu fark etmedim bile.

Parmakları içime girip çıkıyor ve içeride oynuyordu. Bu bile inlememi sağlıyordu. Sadece iki haftadır biriyle sevişmiyordum. Bundan daha uzun zamanlarım da olmuştu ama onun dokunuşları bende bağımlılık yapmaya başlamıştı. Sadece iki haftada yalvaracak hale gelmiştim.

"Bir sonrakinde bu kadar nazik olmayacağını söylemiştin." Sikinin nazik olmayacağını biliyordum ama donukuşları canımı yakmıyordu. Tam tersi benim için soruyordu bile. Kendisinden çok, benim neyi seveceğim umurunda gibiydi.

"Sen dikkatli birisin." Dedi kulağıma doğru fısıldayarak. Odadaki ikinci kapıyı da görmüş olman lazım." Haklıydı, odaya girdiğim gibi fark etmiştim orayı. "Oraya girdiğinde bu soruyu sorduğuna pişman olacaksın." Dili kulak mememde gezerken kendimce güldüm. Sikinden daha büyük bir şey sokmadıkça ne beni pişman edebilirdi ki? Zevk alma şansı varken kendinden başka bir şeyi de içime sokmaya çalışmazdı.

Gülüşümü görerek kalçama sert bir şaplak attı. "Bunu sen istedin." Parmakları son defa ulaşabileceği en derin yerine ulaştı. Şimdiden oldukça genişlemiştim. Parmaklarını çıkararak tek eliyle belimi tuttu. Diğer eli de geldiğinde başını hafifçe içeri soktuğunu hissettim.

Beni belimden tutarak kendine doğru hızlıca çekti. Geri kalanı içime sertçe girerken onun zevk dolu inlemesi benim acı dolu olan inlememle birbirine girdi. Ellerinden biri yukarı doğru çıkarak boynuma kadar geldi ve koluyla beni iyice kendine çekerek bastırdı. Hala acıyla kasılmış bir haldeydim. Şimdi tüm vücudumuz birleşmişken sırtımda ve içimde sıcaklığını hissedebiliyordum.

"Bunun en kötüsü olarak kalmasını istiyorsan bir daha öyle şeyler söyleme." Şiddetli hazla sertleşen sesi şu ana kadar duyduğum en kalın tonundaydı. Bir öncekinin popomda hissedeceğim en büyük acı olduğunu sanmıştım ama şimdiki daha kötüydü. Acıyla dudaklarımı dişledim.

Bir eliyle neredeyse gelmek üzere olan dik uzvumu kavradı ve ileri geri yaparak çekmeye başladı. Acı hissi azalarak yerini zevke bıraktıkça bedenim de her defasında kendisine çekişinde ona eşlik ediyordu.

"Daha hızlı." Dedim inleyerek. Verdiği haz başımı döndürüyor, tüm duyguları aynı anda hissettiriyor ve her bir duyumu açıyordu. Boynumun aşağısında duran elini kavradığımda o da benim elimi tuttu. Tüm olay içerisinde yaptığı sevgililere yakaşır tek küçük hareket bu sefer oldukça hoşuma gitti.

"Dön." Dedi beni çekerek. Ona eşlik ettim bu sefer bedenim cama yapıştı. Ağırlığının çoğunu üzerime bırakarak beni cama iyice yapıştırdı ve kalçasını iyice hızlandırarak girip çıkmaya devam etti. Artan inlemelerinden boşalacağı belliydi. Ben ondan önce gelmiştim bile. Sonunda tamamen içime girerek o poziyonda kaldı ve titreyerek içime boşaldı.

Çıkmadan önce saçlarıma konan öpücüklerin seslerini işittim.

Her smut'ta daha iyi oluyorum gibi geliyor umarım doğrudur. İlk smut'um İnsomnia'daydı. Okuyan varsa karşılaşırtırma yapsın dhsbsndh

Kurgu konu olarak kaç bölüm olur bilmem ama onlarca smut fikrim olduğu için baya uzun olacak belli :) En favori fikrim public ama nasıl iğrençleşmeden yapacağım bilmiyorum.

Kimler kalıcı bakalım? Kalıcı olmazsanız Doruk silahı ile birlikte kapınıza dayanır.

-Lisa

Rehine - BxBWhere stories live. Discover now