18- Damarlarımdaki Korku

117 82 13
                                    

Aritmi

18.bölüm

...




Şimdi ne yapacaktık? Nasıl savunacaktık kendimizi? Nasıl başa çekebilecektik namlusu iki kadın arasında gidip gelen silahlı adamla? Sertçe yutkundum. Adamın yüzünü zihnime kazıdım adeta. Hafif kırlaşmış saçları, belki hafif bir de göbeği vardı. İriyarı, heybetli vücudu sanki hiç devrilmeyecek pehlivanlar gibi karşımızda dikiliyordu. Önce pis pis sırıtarak, sonra sırıtmayı bırakıp kahkaha atarak izledi bizi.

"Amma korktunuz ama ürkek ceylanlar? Değil mi?"

Zeynep daha da yanaşarak dibime sokuldu. Karmaşık saçlarını düzeltti özenle. Korkusu ve heyecanı hızla inip kalkan göğsünden belliydi.

"Ama biliyor musunuz? Sadece ufak bir kapkaç yapacaktım. İşler nasıl bu raddeye geldi inanın bilmiyorum," diyerek dudaklarını büzdü. İğrenç herif!

"Al çantamı, her şeyi al"

Zeynep'in çıkarttığı barış bayrağına asla itirazım olmayacaktı çünkü bundan başka çaremiz kalmamıştı. Başımla onaylayarak "Hıhı evet, al" dedim.

"Amaaaa..." diyerek başını yana yatırdı. "Bu kadarcık mı?"

Zeynep korkuyla bir ayağından ağırlığı diğer ayağına veriyor, sürekli bana bakıyordu. Adamın korku dolu cümleleri kulaklarımıza her ulaştığında birbirimize bakmaktan çekinmiyorduk.

"Ne diyorsun?" diye sordum soğuk bir tavırla.

"Bana nakit yetmez, kartındaki parayı da istiyorum diyorum" Pis pis sırıttığında gözlerim Zeynep'i buldu. Bu kadar zengin miydi? Neden belli etmiyordu peki?

"Çantanı ver!"

Emrettiği gibi Zeynep çantasını hızla çıkarıp korkuyla uzattı. Adam aldığında "Şimdi de telefonunu aç" diyerek ikinci bir emri vermişti.

"Hesabına gir ve tüm parayı bana göster," dedi sakin bir sesle. Zeynep kot pantolonunun arka cebinden çıkardığı telefonu açarken ekranı ben de görebiliyordum. Hesabına girdiğinde gözlerim yuvalarından fırlayacak gibi oldu.

Tam 1 Milyon Türk Lirası!

Şaşırdığımı belli etmeden donmuş bir şekilde kalakaldım.

"Ekranı göster!" diye bağırarak ikaz verildiğinde ikimiz de irkildik.

"Sen ciddi misin? Sana banka hesabındaki tüm parayı gönderdiğinde sen burdan çıkarken seni bulamayacaklar mı sanıyorsun?" Dişlerimin arasından tıslayarak kurduğum cümle adamın zerre umrunda değilmiş gibiydi.

"Bırak da orasını biz düşünelim hırçın kız, değil mi?" Aklında ne planlar vardı bilmiyordum ama kesinlikle çok tehlikeli sularda yüzdüğü belliydi.

"Ekranı göster dedim, lafımın ikiletilmesinden hiç hoşlanmam kızıl kafa" 

Zeynep iki yere tıklayıp ekranda beliren sayıyı değiştirdi. Bunu nasıl yapmıştı? Ekranda 2000 türk lirasını gördüğümde sanki para cebimden çıkacakmış gibi rahatlamıştım. Bunu nasıl yapmıştı bilmiyordum ama umarım bu adam bir şeyler sezmezdi... Ekranı adama çevirdiğinde adam hırsla soludu.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun lan!" diyerek iki adımda yanımıza ulaştı. Namlu Zeynep'in kızıl kıvrımlı saçları arasında yerini aldığında kalbim yerinden çıkacak gibi olmuştu.

"Neden dalga geçeyim. Annem çok zengin olabilir ama benim hesaplarımda bu kadar para bulunmaz. Çok istiyorsan annemi bulup, ondan alırsın!" Sesindeki soğukluktan üşüdüğümü hissettim.

"Gönder hepsini, anneni de sonra düşüneceğim," diyerek telefona dikti gözlerini. Üç çift göz o ekrana kilitlenmişken Zeynep'in ince parmakları hızla parayı adamın söylediği hesaba aktarıyordu. Aktarım gerçekleştiğinde telefon ekranını kapatıp kafasını adama çevirdiğinde adam elindeki telefonu da hızla almıştı. Çantadan da çıkardığı dolu dolu nakitleri cebine atarken kimseye bir zarar vermeden gitmesini bekliyorduk.

"Seninle işim bitmedi henüz, bunu unutma ve..." bir an beni bulan bakışları tekrar Zeynep'e döndü "Babanın canının yanmasını istemiyorsan polisi aramazsın." Cümleleri biter bitmez geri geri yürümeye başladı. 

"Çıtınız çıkarsa polis buraya gelene kadar babanın yanına ulaşmış olurum kızıl kafa" Sakince sarfettiği cümlelerin ardından zaten üç adımlık olan oda kapısı ile dış kapı arasındaki mesafeyi hızla aşarak gözden kayboldu. Zeynep arkasından koşup dış kapıya yöneldiğinde adeta yerime mıhlanmıştım. Bir elim belimde diğer elimi alnıma dayayıp pencereye yöneldim. Yaşadığım şeylerin şokundan çıkamıyordum. Damarlarımdaki korku sanki bacaklarımı buz kesmiş giydi. Temiz bir hava almalıydım. Evet, temiz bir hava.

Arkamı dönüp pencereyi açmaya yeltenecek olan ellerim havaya kalktığında gördüğüm manzarayla şok üstüne şok geçirir gibi oldum. Çığlığım pencereye saplanmış bıçak parçasını bile titretirken camın arkasındaki hareketlilik kalbimin ritmini hat safhalara çıkardı.



...


İmdb puanınız:

Cnxöksşfkvşjdşglvjsg

Tamam tamam ciddileşiyorum. Bölüm hakkında düşüncelerinizi ve son sahne tahminlerinizi alabilirim (:




Love you babys<3






ARİTMİ Where stories live. Discover now