21. Bölüm

65K 1.8K 1.4K
                                    

🐞

1 HAFTA SONRA

"Çıkışta seni alırım güzelim" diyen Kaan, elimi tutarak avuç içimi öpünce tebessüm edip kafamı salladım. "Tamam. Kolay gelsin" deyip yanağına ufak bir öpücük kondurarak arabadan indim.

Adımlarımı üniversite'ye doğru atarken, Kaan'ın gitmediğini biliyordum. Ben okula girene kadar da gideceğini zannetmiyorum. 2 günde olduğu gibi ben tamamen gözden kaybolana kadar bekleyip gidecekti.

Bu haline aptal gibi gülüp, omzumun üzerinden bakınca, koyu gözleriyle göz göze geldiğimde hemen önüme dönüp hızlandım.

Bahçede ki kızların kıskanç bakışlarını daha çok üzerimde hissederken inatlarına daha çok gülmüştüm. Çatlasınlar inşallah.

Kolumda ki saate bakınca dersimin başlamasına 20 dakika vardı. Yönümü kafeteryaya çevirerek sıcak bir kahve içerek içimi rahatlamak istedim.

Son günlerde ne kadar kötü şeyler yaşasam da her zaman ki gibi yine üstesinden gelmiştim. O gün beklediğim gibi çok büyük bir tepki göstermişlerdi. Ablam bağırıp çağırmıştı. Hatta Bir ara Kaan'a saldıracak bile zannetmiştim ama Allah'tan öyle bir şey olmamıştı.

Abimi tanıyorum Kaan'dan korkmuştu. Onun mafya olduğunu öğrendiklerinde ablam bile endişe içerisine düşmüştü. O anlar gözümün önünde bir film şerti gibi geçerken derin bir nefes almıştım.

7 GÜN ÖNCE

"Sen nasıl böyle bir şeye cüret edersin" diye bağıran ablam, Kaan'a karşı sarf ettiği bu cümleye sert bir şekilde yutkundum. Umarım daha fazla kargaşa yaşanmazdı.

Yalan söylemeyip her şeyi baştan anlatmıştım. Beni kaçırdığını, zorla yanında tuttuğunu ama 1 yıl takip ettiğini falan söylemedim. Bunların işi belli olmaz. Tabi kaçtığımı da söyledim. Araba çarptığını falan söylemedim. Çok pişmandı zaten, birde bunların üzerine gitmesini istemiyordum.

"Kalbimi verdiğim bu kızın yanı, benim yanım, yani çok güzel bir şekilde cüret etmişim. Zerre kadar da pişman değilim" deyip dudağının bir tarafını kıvrıldı.

Gözlerimiz birbirine kenetlendiğinde bu halde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıp engel olunca, Kaan bu halime tebessüm edip göz kırpmıştı.

"Allah'ım ya! Birde hiç pişman olmadığını söylüyor. Görürsün ama sen! Seni sürüm sürüm sürdüreceğim. Kardeşimin aklına girmene engel olacağım... Hadi Bilge gidiyoruz" diyen ablam sinirle yanıma gelip elimi tutarak ayağa kaldırdı.

Şoka girmiş gibi hiç bir tepki vermezken, Kaan ayağa kalkıp ablamın karşısına dikildi. "Ya adam gibi oturup bütün olanları dinlersin, yada olacaklardan ben sorumlu değilim" diye adeta tıslayınca ablamın korktuğunu hissetmiştim.

Olaylar daha fazla karışmadan tam araya girecektim ki, abimin ablamın önüne geçmesi bir olmuştu. "Bana bak, isteğin kadar mafya olabilirsin. Ama bu işler bize sökmez. Şimdi adam gibi çekli kenara, kardeşimi alıp gideceğiz" deyip omuzlarından ittiğinin de Kaan, yerinden zerre kadar oynamamıştı.

"Asıl sen bana bak, sırf sevdiğim kızın abisi olduğun için sakin kalmaya çalışıyorum. Ama o sakinlik bir yere kadar, ayağını denk al" deyip bu sefer o abimi omuzlarından ittiğinde abim yalpalasa son anda dengesini sağladı.

"Yeter! Durun artık" diye bağırıp ablamın elini bırakıp araya girerek, önce abime öldürecek gibi bakan Kaan'a, daha sonra sinirle bana bakan abime ters bir bakış attım.

Mafyanın SarışınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin