find me in your memory [X] hyunlix.

10.

Sen ne kadar mükemmelsin Lix?!

Onun verdiği his içinde kaybolup gitmiştim. Sabah olmuştu. Yüzümde bir sıcak nefesle uyandım.

"---- B-ben kulağına fısıldayacaktım yemin ederim. Başka amacım yoktu."

Şeytan diyor çek kendine... Anladınız siz. Ama hareket ettiğimde kolum acıyor.

Bu sefer Yongbok bana kahvaltı yaptırmıştı. Narin ellerinden güzel bir yemek yemiştim. Bugün benim için tatlı yapacağını söyledi. Ama o zaten çok tatlı...

"Spora ne dersin."

"Sanırım."

En kolayından başladık.

"Acıyor mu?"

"Biraz."

Biraz değil aslında ama neyse.

"ah- sanırım biraz acıdı."

"Tamam sakin ol."

2 dakika sonra içeri bir kaç adam kapıyı kırarak girdiler. Hayır yani benim kapım boks torbası mı? Her neyse.

Ellerinde silahlar vardı. Neler olduğunu sordum. Adamlarını ezmişim. Woojin'i ezmişim. WODNOEDNSODNOSNDOSDNO

Felix korkudan ne yapacağını bilmiyordu.

"Yongbok'u ver!"

Alaylı bir gülüş sergiledim. Mermiye tuttular. O an Lix şok geçiriyor olmalı ki hemen onu savundum. Ne kadar kolum acısa bile sevdiğim çocuğun hayatı söz konusuydu.

"Hyunjin bırak gideyim yoksa vurulacaksın!"

"Gidecekse onlar buradan gider Felix'im."

Felix'im kelimesi karşısında biraz duraklamıştı. Beğenmediysen sevgilim diyeyim bana uyar.

"Bak tehlikedesin diyorum niye inat ediyorsun! Korkuyordum sana bir şey olmasın."

"Benim hakkımda endişelenme Yongbok. Eninde sonunda ne olursa olsun seni mutlu bir hayata kavuşturacağım. Bu zamana kadar çok çekmişsin bu senin hakkın."

"Jinnie. Gideyim. Gitmezsem sana zarar gelecek. Gideyim bak gelmenin yolunu bulurum. Lütfen..."

Ben vurulursam vurulayım ya!

"O kadar istiyor musun? Gitmeyi. Mutlu değil misin?"

"Hyun- Yanlış anladın beni bak. Gerçekten açıklayabilirim. Lütfen l-lütfen."

Felix'in gözünden

Çok kötüyüm onu hep üzüyorum. Hyunjin inan bana sana değer verdiğimden yapıyorum bunu.

Lanet pisliğin adamlarıyla eve gittik.

"Ceza hm."

"Lütfen..."

"Bana masaj yap."

"Tabii."

Fırsat bu fırsat hemen canını acıtmaya başladım.

"ACIYOR YA YAVAŞ?!"

Yumruklamaya başladım. Ve bıraktım çünkü tokat yedim. Yine o beş parmağı yüzüme geçmişti. Fakat bu sefer yüzüğü yüzümü çizmişti. Kanıyordu.

"K-kanıyor."

"Gereksiz çillerini kapatır işte."

Ciddi miydi? Hem canım yanıyor hem de hassas noktamdan vuruyor.

"Git bir şeyler yap gerizekalı. Yoksa üstüm batacak."

Gidip alt katta olan lavaboda pansuman yaptım. Alt katta olana gittim çünkü zemin kat. Oradan çıkmam kolay olur.

Küçük ama geçebileceğim bir pencereden çıkıp koşa koşa Hyunjin'in evine gittim.

"Hyunjin!"

"Lix?! Yüzüne ne oldu?!"

"He o mu? Yok bir şey ya. ehe."

"Emin misin?"

"Evet."

"Ben emin değilim ama."

Hyunjin'in gözünden

Yine şiddet mi gördü?! Kolumun acısını unutup onu lavaboya götürdüm.

"Ben gerekeni yaptım."

"Bant yapıştıralım olmaz mı?"

Bantı yapıştırmak için ona yaklaştım. O bende kayboluyor. Ben onda kayboluyordum. Ayrılmak istemedim. Harikaydı. Yavaşça gözlerine baktım. O da bana bakıyordu. Daha yaklaştım. Burunlarımız sürtüştü. Yongbok biraz ilkildi ama ben hamlemi yaptım. Kendime çekerek dudaklarımızı birleştirdim.

- - - - - - -

BEN BURADAN HEYECAN YAPTIM AYH.

Ve sonunda bölüm atabildim ühü🔫

Şey kitapla ilgili görüşlerinizi yazar mısınız lütfeeğn?

Kısa oluyor biliyorum ama zamanım kısıtlı.

İyi günlerr~~