-19-

508 41 0
                                    

Jimin ve Taehyung girdi içeri üzerleri kan içerisin de nefes nefeselerdi.

"çok fazlalar"
"daha fazla asker lazım"

Ağalardan biri elinde mektupla geldi. Direk üzerinde ki yazıya baktım da doğu krallığından geliyordu.

"sürprizimizi beğendiniz mi? Doğu krallığının yeni kraliçesi muisa sultan teslim olmanızı istiyor... Gün doğumuna kadar müddet... Savaşa girmeyi kim ister ki?"

Deli gibi etrafta dolanıyordum. Çoğu askerimiz kral ve oğullarıyla gitmişti. Kraliçe mektuba bakıp duruyor kara kara düşünüyordu.

"efendim, teslim olamayız"
"evet lisa ama ne yapabiliriz?"
"kadınlar... Aşağıda bekleyen onlarca kadın var"
"olmaz lisa, hayatlarını tehlikeye atamayız"
"ülkemiz, çocuklarımız için savaşıyoruz. Gönüllü olacaklarına eminim"

Kraliçe ile beraber mahzene indiğimizde de güvenli odanın kapıları açıldı. Yüzlerce kadın ve çocuklar vardı.

"doğu krallığı muisa sultan ve kızı kitty tarafından ele geçirilmiştir. Gün doğumuna kadar teslim olmamız için zaman verdi. Yeterli askerimiz olmadığı için sizden yardım istiyorum."

"Kadınlar, hatunlar... Özgürlüğümüz, çocuklarımız, ülkemiz için bizimle savaşmanızı istiyorum. Bu bir emir değil..."

Sözümü bitirmeden kadınların neredeyse hepsi ayaklandı.

"onurumuz için..."
"özgürlüğümüz için..."
"zafer için...."
"geleceğimiz için..."

Çocuklarıyla velaşıp mahzenden çıktılar. Zırhlarını kuşanırken her birine kılıçlar verildi. Yüzlerce kadın bir aradaydı. Avluda sıralanmış hazırlıklarını yapıyorlardı. Zifiri karanlıkta, göz gözü görmezken savaşa hazırlanıyorduk. Binlerce kadın vardı bu avluda...

Birisi yaklaşıp izin istedi.

"saçlarınız... Simsiyah... Sizi bambaşka göstermiş prensesim... Amazon kadını gibi... prensesim, söylemek isterim belki sizi bir daha bu kadar yakından göremem. Sizden cesaret alarak korkularımdan kurtuldum."

Ona gülümsediğim de bütün kadınlar beni izlemeye başladı.

"Öyleyse ister içe, isterse dışadönük olun, ister kadınları seven bir kadın, ister erkekleri seven bir kadın, ister Tanrı'yı seven bir kadın ya da bunların hepsi birden olun, ister basit bir kalbe sahip olun, ister bir Amazon'un tutkularına, ister bir işin en iyisini yapmaya çalışan biri olun, ister yarına bırakan biri, ister esprili olun, isterse de üzüntülü, soylu ya da ayaktakımı; her durumda Vahşi Kadın size aittir."

Ellerimi yüreğime koyup kadınlara baktım.

"O tüm kadınlara aittir."

Bütün kadınlar bağırmaya başladıkların da kılıçlarını havaya kaldırdılar. Güneş yavaşça doğmaya başlamıştı ve içeriden apar topar hatunlardan birisi geldi.

"efendim, varis..."

Koşarak içeri girdiğim de merdivenleri çıkarak odasına girdim. Ebede buradaydı. Neler olduğunu anlamaya çalışırken jisoo inci inci terliyordu.

"prenses jisoo sancıları başladı"

Çığlıkları odada da yankılanıyordu. Doğum başlamamış olsada minik varis aceleciydi... Gelen seslerle jisoonun alnından öpüp minnie ve yeriyi teslim ettim. Kapıya ise muhafız dikerek aşağıya indim. Kraliçe sarayın kapısında elinde kılıç ile bekliyordu. Yanında ise oğulları Taehyung ve jimin...

Ağalar çelikten bir kılıç getirdiler. İki tarafında sivri dişleri olan kurt simgeleri vardı. Ortasında ise parmağım da olan yüzüğün taşından vardı. Yemyeşildi. Elime aldığım da ise özenle çizilmiş desenleri fark ettim....

Kraliçenin yanına gittiğim de bize doğru gelen miusa sultan ve ordusunu gördüm. Yanında ise kitty vardı. Birden yanımda beliren bedene baktığım da klaustu. Elinde kılıcı ile yerini almıştı.

Güneşin doğuşuna şait olamayan bizler etrafı sarmış gri bulutların esiriydik. Miusa gülmeye başlamıştı. Ve eliyle sarayı işaret etti. O an bize doğru gelen askerleri görüyordum ve kraliçenin işaretiyle saldırıya geçtik. O da en önde savaşıyordu, korkmuyor emirler yağdırmıyordu.

Saray bizim için önemliydi. İçeride yaşlılar ve çocuklar varken ablam minik bebeğini kucağına alacaktı.
Son nefesimize kadar savaşacaktık. Belkide sonumuz burada olurdu... Sarayın etrafını sardıklarında içeri girmemeleri için tüm gücümüzü kullanıyorduk.

Elimde ki kılıca baktım. O kurt simgelerinin gözlerinde tek birşey vardı. Nefret...

Bana doğru gelen askere kılıcı sallayarak karnına sapladım. Yorulmadan defalarca yaptım bunu..

Savaş hakkında bildiğim herşeyi
Annemden öğrendim.
Ne için savaşıyoruz
Bunu sık sık sorardım.
Geçmiş için savaşır kimi
Kimi ise gelecek için
Aşk için de.
Onur için savaşırız.
Zafer için savaşırız.
Özgürlüğümüz içinde savaşırız.
Çocuklar için savaşır kimi
Kimi ise tanrılar için savaşır.
En önemlisi şu
Ancak duygularımızı kontrol altında tutarsak kazanabiliriz.
Çok net bir stratejimiz varsa.
Düşman saflarını yok ederken kendi saflarımızda düzeni korursak kazanırız.
Ne uğruna savaşırsak savaşalım
Bedelini kanla öderiz.
Ölürken hepimiz
Hem suçlu, hem de masumuz.

Her şey ters gittiğinde tanrıların yardımına ihtiyaç duyarsın.
Delinmez zırhın en büyük yükün olur.
Ama en önemli şey...
Düşmanın en büyük zayıflığını bilmek
Ve var gücünle o noktaya yürümektir.

Kendime soruyorum.
"Sen ne için savaşıyordun..
Ve buna değer miydi?"


☯

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☯Princess Lisa☯ - Liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin